İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

Ticaret Savaşları: Trump ve Gümrük Vergileri

Başkan Trump’ın korumacı politikalarının bir parçası olan gümrük vergileri uluslararası gündemi etkilemeye Kanada, Meksika ve Çin üzerinden başlarken, AB’ye de gümrük vergisi sinyalleri geldi.
Ticaret Savaşları: Trump ve Gümrük Vergileri

ABD Başkanı Donald Trump göreve gelmeden önce söylediklerini sırayla gerçekleştirmeye başladı. Bunlar içerisinde yer alan en önemli konulardan biri de gümrük vergileri idi. İlk olarak hedeflediği ülkeler ise Kanada, Meksika ve Çin oldu. Vergi tehditleri ilk olarak bu üç ülke üzerinde gelirken AB’yi bekleyen gümrük vergisinin de altını çizdi.

Trump’ın Kanada’ya yönelik %25 vergi gümrük vergisine dair kararnameyi imzalamasının hemen ardından Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kanada’nın da bir misilleme hareketinde bulunacağını belirtti. Bir yandan Kanada’nın bu duruma gelmeyi tercih etmediği belirtilirken diğer yandan yapılması gerektiği üzere Kanada’ya gönderilen ABD menşeli ürünlerin -domatesten kıyafetlere kadar- %25 vergiye tabi tutulacağı ifade edildi. Açıklamaların üzerinden çok geçmeden Trump ve Trudeau ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin bir sonucu olarak Trump’ın %25 oranında gümrük vergisi kararı bir ay ötelendi. Bu kararın verilmesinde en büyük etken Trump’ın Trudeau’dan aldığı sınır güvenliğini artırma sözü oldu.

%25’lik gümrük vergisinin yöneltildiği bir diğer ülke ise Meksika oldu. Meksika Başkanı Claudia Sheinbaum da hükümetinin “Plan B” planının harekete geçebileceğini ve ABD ile bir anlaşmaya varılamadığı durumda misilleme olarak “gümrük vergisi ve gümrük vergisi olmayan” hareketler başlatacaklarını belirtti. Yapılan ikili görüşmelerin ardından Meksika için de bir ay süreyle bu kararın durdurulduğu ifade edildi. Bunun karşılığında Meksika’nın sınır bölgelerine hem düzensiz göç hem Meksika-ABD arası fentanil ve uyuşturucu madde akışını önlemek için 10.000 kişilik ulusal korumalar konuşlandıracak. ABD de Meksika’ya yüksek güçlü silahların geçişini önleyecek.

Kanada ve Meksika için %25’lik gümrük vergisi tehdidi şimdilik askıya alınmışken, Çin için uygulanacak %10 oranındaki gümrük vergisi kararı devam ediyor. Çin de geri planda kalmayarak 10 Şubat’tan itibaren ABD’den gelen ürünlere karşı -sıvılaştırılmış doğal gazdan arabalara- önlemler alacak. Çin’in LNG, kömür, ham petrol ve tarım ekipmanlarına %10-15 arası bir vergi uygulaması bekleniyor. Bunlara ek olarak beş nadir metalin ihracatına da ek kontrol getirilmesi planlanıyor. Google’a karşı da bir antitröst soruşturması başlatılacak. Dünya Ticaret Örgütü’ne şikâyette bulunan Pekin, anlaşmazlıkların çözümü prosedürünü de devreye soktu. İlerleyen günlerde Trump’ın Xi Jinping ile görüşmesi bekleniyor.

ABD’nin AB ile yürüteceği ilişkilere bakıldığında Trump’ın AB’den gelen ürünlere de vergi koyacağına dair verdiği söz dikkat çekiyor. Trump AB’nin ABD’ye adil olmayan bir şekilde davrandığını vurguladı ve şunları söyledi: “Çok fazla vergileri var…Tarım ürünlerimiz almıyorlar, arabalarımız almıyorlar. Buna karşılık milyonlarca arabayı bize gönderiyorlar”. AB’nin mal ticaretinde ABD’ye karşı ticaret fazlası bulunurken, hizmet ticaretinde ise ticaret açığı bulunuyor. Trump, AB ile 300 milyar dolar ticaret açığı olduğunu ve bunun AB’nin yüzünden olduğunu iddia etti. Fakat AB verilerine göre 2023 yılında ABD’nin blokla olan mal ticareti açığı 155,8 milyar avro oldu. Ancak hizmetlerde ABD’nin 104 milyar avro fazla vermesi, genel ticaret dengesini AB lehine 51,8 milyar avroya getirdi. Trump’ın suçlayıcı sözleri üzerine AB, iki tarafın ticari ilişkilerinin kârlı boyutuna dikkat çekerken adil olmayan bir vergi uygulamasına da sert bir şekilde cevap vereceğini belirtti.

Değerlendirme

Uygulanması planlanan gümrük vergileri bir açıdan Trump’ın korumacı politikalarının kritik bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Vergilerden nasibini ilk alacaklar arasında ABD’nin en yakınında bulunanlar ve en çok ticaret yaptığı ortakları Kanada ve Meksika yer aldı. Onları beklendiği üzere Çin takip etti. Trump’ın konuşmalarında pek çok kez ABD’ye uyguladığı vergiler ve uygulamalarla “vahşete” sebep olan şeklinde bahsettiği AB de bu vergilerden üzerine düşeni alacak yorumu yapılabilir. Bu yeni düzende tüm aktörlerin kendi ülkelerinin çıkarlarını koruyabilmeleri için ABD ile sıkı pazarlıklar içerisinde olmaları gerekeceği düşünülebilir. Trump’ın saldırgan tutumu karşısında taviz vermekten çok mukabil önlemler alınması ticaret politikası açısından uygun olacaktır.

Deniz Bal, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar