AB GÜNDEMİ: Fransa ve Avusturya’daki Terör Saldırıları ve Schengen Bölgesi’nin Geleceği
Fransa ve Avusturya’daki Terör Saldırıları ve Schengen Bölgesi’nin Geleceği
29 Ekim 2020 tarihinde Fransa'nın güneyindeki Nice kentinde düzenlenen bıçaklı saldırıda üç kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Fransız gazetesi Le Monde tarafından yapılan haberde bir kilisenin içinde ve çevresinde meydana gelen saldırının potansiyel bir terör eylemi olarak araştırıldığı bildirildi. Yapılan saldırı, iki hafta önce Samuel Paty adlı bir Fransızca öğretmeninin Hz. Muhammed'i konuşma özgürlüğü ile ilgili bir sınıf tartışmasında kullanmasının ardından başının kesilerek öldürülmesinden sonra gerçekleşti.
Le Monde'a göre, Nice şehir merkezindeki Notre Dame Kilisesi’nde ilk kurbanın, bir kadın olduğu ve boğazı kesilerek öldürüldüğü belirtilirken, ikinci erkek kurbanın bıçaklanarak, üçüncü kurbanın da sığındığı kilisenin önündeki bir barda öldürüldüğü ifade edildi. Yaşanan saldırıdan sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, Adalet Bakanı Eric Dupont-Moretti ve terörle mücadele savcısı Jean François Ricard'ın yanı sıra Fransa Piskoposlar Konferansı Başkanı Monseigneur de Moulin Beaufort ile birlikte Nice'e gitti.
Nice’de Yaşanan Saldırıya Gelen Tepkiler
Saldırı sonrası Fransa’ya başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkeden destek mesajı geldi. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, tüm Avrupa’nın Fransa’nın yanında olduğunu belirterek, Nice’e yapılan bu hain saldırının kurbanlarının kaybından duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve sevdiklerinin acısını paylaştığını ifade etti.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Nice'de meydana gelen korkak ve acımasız saldırıyı kınadığını ve tüm kalbiyle Fransa'yı desteklediğini ifade etti. Von der Leyen ayrıca, Avrupa'nın tamamının Fransa ile dayanışma içinde olarak, barbarlık ve fanatizm karşısında birlikte ve kararlı bir biçimde durduğunu sözlerine ekledi.
Fransa’nın Ardından Viyana’da Yaşanan Terör Saldırısı
3 Kasım 2020 tarihinde Avusturya'nın başkenti Viyana'da üç farklı noktayı hedef alan silahlı saldırılarda iki kadın ve iki erkek olmak üzere toplamda dört sivil yaşamını yitirdi ve 22 kişi de yaralandı. Yapılan açıklamada, saldırıyı en az üç kişinin gerçekleştirdiği ve saldırganlardan birinin polis tarafından vurularak öldürüldüğü belirtildi. Yaşanan bu saldırıdan sonra ölenlerin anısına ülkede üç gün yas ilan edildi. Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer ise başkent Viyana’ya bir saat uzaklıktaki St Pölten bölgesinde 18 eve baskın düzenlendiğini ve toplamda 14 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.
Nehammer, polis tarafından vurulup öldürülen saldırganın dışında bir başka saldırganın yakalandığını ve üçüncü saldırganın bulunması için başlatılan geniş çaplı operasyonun da devam ettiğini ifade etti. Nehammer, saldırganın 20 yaşında Makedonya kökenli olduğunu ve hem Kuzey Makedonya hem de Avusturya vatandaşı bu kişinin terör faaliyetleriyle ilgili suç kaydının bulunduğunu kaydetti. Polis tarafından vurulan saldırganın Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) sempatizanı olduğunu tespit ettiklerini belirten Nehammer, saldırganın kendisini IŞİD'e yakın hisseden radikalleşmiş bir İslamcı terörist olduğunu açıkladı. Bakan Nehammer, saldırganın IŞİD'e katılmak üzere Suriye'ye gitmeye çalışırken tutuklandığını ve Nisan 2019'da 22 ay hapis cezasına çarptırıldığını ancak gençlere uygulanan indirimden faydalanarak sekiz ay hapis yattıktan sonra Aralık ayında erken tahliye edildiğini açıkladı.
Başbakan Kurz, yurtdışından gelen haberlerde gördükleri şiddet ve terörün genelde kendi ülkelerinde yaşanmadığı için kendilerini şanslı bir adada yaşadıklarına inandırdıklarını ancak Avusturyalılar olarak güvenli bir ülkede yaşıyor olsalar da, üzücü bir şekilde hâlâ güvenli bir dünyada yaşamadıklarını fark ettiklerini vurguladı.
Viyana Saldırısına Gelen Tepkiler
Dünya liderleri, Avusturya ile güçlü bir dayanışma göstererek Viyana’da yaşanan terör saldırısına hızla tepki verdi. AB’nin lokomotif ülkesi olan Almanya’da Başbakan Angela Merkel, Almanya olarak sempati ve dayanışma içinde Avusturyalı dostlarının yanlarında olduklarını ve İslamcı teröre karşı verilen mücadelede ortak olduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Macron, hem bir kiliseye ve hem de bir öğretmene yönelik yapılan ciddi saldırılardan sonra zor bir dönemden geçen Fransızların, Viyana'daki saldırının ardından Avusturyalıların şokunu ve üzüntülerini paylaştıklarını ve Avrupa olarak düşmanlarının kiminle uğraştıklarını bilmesi gerektiğini ifade etti. Macron ayrıca, teröre karşı verilen mücadelede asla pes etmeyeceklerinin altını çizdi.
Avrupa Konseyi Başkanı Michel, Avrupa’da, yaşamı ve insani değerleri ihlal eden bu korkakça hareketi şiddetle kınadığını ve düşüncelerinin yapılan korkunç saldırıda hayatını kaybedenler ve Viyana halkıyla birlikte olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen de, Avusturya'ya desteğini dile getirerek Viyana'da meydana gelen acımasız saldırı karşısında şok ve üzüntü içinde olduğunu sözlerine ekledi. Von der Leyen son olarak, Avusturya ile tam bir dayanışma içinde olduklarını ve Avrupa’nın nefret ve terörden daha güçlü olduğunun altını çizdi.
ABD'de de Ocak ayına kadar başkanlık görevini yürütmeye devam edecek olan Donald Trump ve resmi olmayan sonuçlara göre yapılan seçimin galibi görünen Joe Biden, hem Fransa hem de Avusturya’da yapılan saldırılar hakkında yorumda bulundular. Trump, yaşanan saldırının ardından dualarının Fransa’dan sonra bu kez de Viyana halkıyla birlikte olduğunu ve masum insanlara yönelik bu kötü saldırıların bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. ABD’nin, radikal İslamcı teröristler de dâhil olmak üzere tüm teröristlere karşı mücadele içinde olduğunu ve Avusturya, Fransa ve tüm Avrupa'nın yanında yer aldığını ifade etti.
Biden ise Avusturya'nın Viyana kentindeki korkunç terör saldırısından sonra eşi Jill Biden ile birlikte terör kurbanları ve aileleri için dua ettiklerini ve nefret ve şiddete karşı tüm ülkelerin birlik olması gerektiği çağrısını yaptı.
Fransa ve Avusturya’da Yaşanan Saldırıların Schengen Bölgesi’ne Etkisi
Fransa, Ekim ayında iki haftadan kısa bir süre içinde sınıfına Hz. Muhammed'in karikatürlerini gösteren bir öğretmenin kafasının kesilmesi ve Fransa'nın güneyindeki Nice şehrinde bir kilisede üç kişinin öldürülmesi olmak üzere iki terör saldırısına maruz kaldı. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Macron 5 Kasım 2020 tarihinde yaptığı açıklamada, Fransa'nın sınırlarında polis ve asker sayısının iki katına çıkarıldığını ve Avrupa için yeni güvenlik kontrolleri uygulamak amacıyla Schengen Anlaşması’nın "yeniden düzenlenmesini" destekleyeceğini ifade etti.
Macron, AB’nin Schengen'i, organizasyonunu yeniden düşünmek, bölgenin dış sınırlarında gerçek bir güvenlik polis gücüyle ortak sınır korumasını yoğunlaştırmak, aynı zamanda belirlenen kuralların entegrasyonunu ve bakanların ortak operasyonunu güçlendirmek için kökten elden geçirmesi gerektiğine dikkat çekerek, aralık ayındaki AB liderler Zirve’sinde bu konuda öneride bulunacaklarını ifade etti.
Yaşanan gelişmeler üzerine Fransa, Almanya, Avusturya, Hollanda liderleri ve AB kurumlarının üst düzey yetkilileri ortak bir video konferans düzenleyerek son gelişmeleri ele aldı. Yapılan toplantı sonrası Avrupa’nın geleceği açısından alınacak yeni önlemler konusunda mutabık kalınarak yeni hedefler belirlendi. Üzerinde anlaşmaya varılan ortak kararlar arasında internetteki terör propagandası ve nefret söylemlerinin hızlıca ortadan kaldırılması, Schengen Bölgesi’nin reformu, AB’ye giriş çıkışların daha sıkı kontrolü, Avrupa’daki imamların eğitilmesi için yeni bir kurumun oluşturması gibi konular yer alıyor. Bu yeni hedefler ile AB kendi iç sınırlarındaki güvenliği artırmayı ve son beş senedir birçok Üye Devletin maruz kaldığı terör saldırılarından kaçınmayı hedefliyor.
Fransa ve Avrupa’da yaşanan bu terör saldırılarının Avrupa’da zaten gittikçe artan yabancı düşmanlığı ve İslamofobiye nasıl etki edeceğini ve alınan kararların Avrupa’nın güvenliğine dair ne ölçüde fayda sağlayacağını yakından izlemek gerekiyor.
Zafer Can Dartan, İKV Uzman Yardımcısı