İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
16-31 OCAK 2021

AB GÜNDEMİ: AB’nin COVID-19 ile Mücadele İçin Eylem Planı ve Aşı Tedarikine İlişkin Sorunlar

AB’nin  COVID-19 ile Mücadele İçin Eylem Planı ve Aşı Tedarikine İlişkin Sorunlar

Avrupa Komisyonu salgınla mücadele için 19 Ocak 2021 tarihli bir bildiri ile Üye Devletler ve Komisyon, Avrupa Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ve Avrupa İlaç Ajansını (EMA)  muhatap alan bir eylem planı açıkladı.

COVID-19 ile Mücadele İçin Eylem Planı

Bildiride AB’deki aşılama faaliyetlerinin hızlandırılıp 2021’in Mart ayına kadar 80 yaş üstündeki kişiler ile sağlık ve sosyal bakım hizmeti verenlerin %80’inin aşılanması gerektiği söyleniyor. 2021 yazına kadar da yetişkin nüfusun %70’ine aşı yapılmasının önemine değiniliyor. Üye Devletler ve Avrupa İlaç Ajansının şirketlerle işbirliği yaparak AB’nin aşı üretim kapasitesini artırmak için çalışması ve 2021 yılının Ocak ayının sonuna kadar aşı sertifikaları konusunda AB veri koruma yasalarına uygun ortak bir yaklaşım tespit edilerek Üye Devletlerin sertifikalarının AB genelinde sağlık sistemlerinde kullanılır hale getirilmesi için hızla hareket edilmesi Komisyonun önerileri arasında yer alıyor.

Bildiride testlere ve genom dizilerine ilişkin olarak da birtakım önerilerde bulunuluyor. Bunlar arasında yeni varyantlar göz önünde bulundurularak Üye Devletler’in test stratejilerinin sürekli yenilenmesi ve hızlı antijen testlerinin kullanımının artırılması, genom sıralaması yapılan pozitif test sayısının acilen (şu andaki %1 oranının yeni varyantların tespit edilebilmesi için yeterli olmaması nedeniyle) en az %5’e, tercihen %10’a çıkarılması yönündeki öneriler yer alıyor.

Tüm bunlar olurken Tek Pazar’ın aksamadan işlemeye devam edebilmesi ve serbest dolaşımın sağlanabilmesi için sınırların kapatılması önerilmemekle birlikte bulaşma riskini azaltmak amacıyla araçlarda ve toplu taşıma biniş noktalarında hijyen ve sosyal mesafe uygulanması, gerekli olmayan her türlü seyahatten kaçınılması ve epidemiyolojik verilerin kötü olduğu yerlerden gelenlere test yapılması gibi abartılı olmayan, orantılı seyahat kısıtlamalarının uygulanması da önerilenler arasında.

Komisyon ayrıca özellikle Batı Balkanlar, doğu ve güneydeki komşu ülkeler ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere, ortak ülkelerle Avrupa Aşı Stratejisi kapsamında garantilenen2,3 milyar doz aşıyı paylaşmak için bir yapı oluşturmak amacıyla bir Avrupa Takımı (Team Europe) mekanizması öneriyor.  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kapsamında yürütülen COVAX’ın desteklenmeye devam edilmesi de bildiride yer alan önerilerden.

Komisyonun bildirisinin ardından iki gün sonra 21 Ocak 2021 tarihinde AB liderleri COVID-19 salgını karşısında alınacak önlemlerin koordine edilmesine, testler, aşılar ve yeni virüs mutasyonlarının tespit edilmesine ilişkin görüş alışverişinde bulunmak üzere videokonferans aracılığıyla bir araya geldiler. Yeni virüs varyantlarından kaynaklanan durumu kontrol altına almak amacıyla üye ülkelerin benzer önlemler almasının ve genom dizileme kapasitelerinin artırılmasının önemine dikkat çektiler. Hızlı antijen testlerinin kullanımı ve geçerli kılınması ve COVID-19 testlerinin karşılıklı tanınmalarına ilişkin bir ortak çerçeveye dayalı sistemin aynı gün AB Konseyi tarafından kabul edilmesi memnuniyetle karşılandı. Bu arada liderler Tek Pazar’ın sorunsuz işlemeye devam edebilmesi için sınırların açık tutulmasının önemi üzerinde durdu ve yeni virüs varyantlarının ortaya çıkmasını takiben virüsün yayılmasını önlemeye yönelik AB’de gerekli olmayan seyahatlere kısıtlama getirilmesi görüşüldü. Aşılarla ilgili olarak AB liderleri aşılama faaliyetlerinin hızlandırılması yönündeki isteklerini dile getirdiler ve aşı geliştiren şirketlerin aşıların teslimatı konusunda verdikleri taahhütlere uymaları gerektiğini vurguladılar. Aşılama faaliyetlerinin yakın takibe alınması gerektiği konusunu dile getiren liderler hızlı tedarik ve gecikmenin önlenmesi için erken dağıtım da dâhil olmak üzere çeşitli yolların araştırılması üzerinde durdular. Tıbbi nedenler için aşı olunduğuna dair ispat niteliğinde standartlaştırılmış ve birlikte çalışabilirliği (interoperability) olan bir format üzerinde çalışma kararı aldılar. Tıbbi amaçlı sertifikalarda olması istenen ortak veriler üzerinde bir anlaşmaya varılabileceğini söyleyerek daha sonra bu sertifikaların hangi durumlarda kullanılacağına karar verilebileceğini açıkladılar. Aşıların küresel düzeyde ortak bir iyiliğe hizmet ettiğinin kabul edilerek üçüncü ülkelerle COVAX girişimi ve Avrupa Takımı çerçevesinde dayanışma içinde oldukları ve mümkün olan en kısa zamanda destek sağlanması konusunda anlaştılar.

Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen AB’deki herkesi aşılamaya yetecek kadar aşı garantilendiğini, bundan sonraki aşamanın aşıların teslimatına ve aşılama faaliyetlerinin hızlanmasına bağlı olduğunu söylerken, Avrupa Tarzı Yaşamı Desteklemekten Sorumlu Komisyon Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas yeni çıkan mutasyonlar nedeniyle rehavete kapılınmaması gerektiğine, insan yaşamını ve sağlık sistemlerini korumanın esas amaç olduğuna ve bunu başarabilmek için Avrupa’nın birlik ve işbirliği içinde özen ve dikkatle hareket etmesinin önemine dikkatleri çekti. Komisyonun Sağlık ve Gıda Güvenliğinden Sorumlu Üyesi Stella Kyriakides hızlı ve koordine olarak hareket edilmesi halinde virüsün yeni mutasyonlarına karşı mücadele edilebileceğinin ve aşıların herkese ulaşana kadar geçecek olan sürede genom dizileme ve test sayısının artırılmasının önemine değindi.

Aşı Tedariklerine İlişkin Sorunlar

AB liderlerinin toplanmasının hemen ardından geliştirdiği aşı Avrupa İlaç Ajansı tarafından onaylanmayı bekleyen AstraZeneca’nın, AB’ye yapılacak ilk teslimatta sayıların taahhüt edilenden daha az yapılacağını açıklaması büyük tepki uyandırdı. Bu gecikmenin şirketin Avrupa tedarik zincirindeki bir sorundan kaynaklandığı ve şubat ve mart aylarında bu sayının artacağı söylense de miktarın ne kadar daha az olacağına ilişkin bir açıklama yapmayan şirket AB’nin tepkisini çekti. Bundan önce üretim tesislerinin kapasitesini artırmak üzere yapılmakta olan düzenlemeler nedeniyle Pfizer da şubat ayının ortasına kadar AB’ye teslim edeceği BioNTech aşı sayısında bir düşüş olacağına dair açıklama yapmıştı.

AstraZeneca-Oxford aşısına Avrupa İlaç Ajansı  tarafından 29 Ocak tarihinde onay çıkması bekleniyor. Zaten aşı tedariki konusunda Üye Devletler tarafından Birleşik Krallık ve ABD’nin gerisinde kalındığı gerekçesiyle eleştirilere maruz kalan ve bu nedenle hızlı aşılama için AstraZeneca-Oxford aşısına ihtiyacı olan Avrupa Komisyonu için bu yeni bir darbe oldu. 26 Ocak tarihinde yaptığı röportajda şirketinin aşı üretmek için gerekli maddeyi tedarik etmek konusunda yaşadığı sorun nedeniyle iki aylık bir gecikmenin söz konusu olduğunu dile getiren AstraZeneca CEO’su Pascal Soriot, şirketin ikisi Birleşik Krallık’ta olmak üzere Avrupa’daki toplam dört üretim tesisi bulunduğunu veBirleşik Krallık’taki tesislerden AB’yeaşı yollanamayacağını belirterek, bunun nedeninin Birleşik Krallık’ın 3 ay daha erken davranması ve yapılan kontratta bu ülkede üretilen aşılarda önceliğe sahip olmasına dair bir hüküm içerMesi olarak açıkladı. Dolayısıyla Birleşik Krallık’taki tesislerdeb ancak daha ileri safhalarda Avrupa’ya aşı yollanabilecek.Ayrıca AstraZeneca CEO’sunun Komisyon ile yapılananlaşmanın kontrata dayalı bir taahhüt değil de ”azami gayret” yönünde bir taahhüt olduğunu söylemesi ve Komisyon ile üzerinde anlaşmaya varılmış olan sayıların kesin taahhüt değil, hedeflenen ideal miktarlar olduğunu iddia etmesi AB tarafından tepkiyle karşılandı. Komisyon ise kontratla ilgili yorumlar konusunda aynı görüşte değil. İlaç şirketinin, Ağustos ayında 300 milyon ve gerek olması halinde ilave 100 milyon doz aşı ve 3 aylık dönemler halinde aşı yollaması üzerine anlaşılmış olmasına rağmen, ilk çeyrek için taahhüdünü yerine getiremeyeceği düşünülüyor. Kontrat maddelerine ilişkin anlaşmazlıklar karşısında Komisyon anlaşmanın içeriğinin tamamen açıklanması yönünde şeffaflık talebinde bulundu. Gümrük verilerine dayanarak elde ettiği bilgilere göre, AstraZeneca’nın Hollanda ve Almanya’daki üretim tesislerinden Birleşik Krallık’a aşı yolladığından şüphelenen Komisyon, bundan sonra ilaç şirketlerinin taahhütlerini yerine getirmeme riskine karşı, insani yardımlar dışında yaptıkları ihracatlarına ilişkin önceden nerede üretildiklerine ve nereye yollandıklarına dair bilgi vermelerini sağlayacak ihracat kontrollerini içeren bir sistemi uygulayacağını açıkladı. Komisyonun Sağlık ve Gıda Güvenliğinden Sorumlu Üyesi Kyriakides açıklık ve şeffaflık istediklerine vurgu yaptı.

Bu arada Sanofi-GSK’nin kendi geliştirdiği aşının şu aşamada yeterli derecede etkili olmadığının anlaşılması üzerine, kendi aşısı üzerinde çalışmalar sürerken Pfizer’e aşısını şişelemek konusunda yardımcı olmayı teklif ettiğini ve bu süreçte bu şekilde faydalı olmayı hedeflediğini açıkladı.

Aşıya ilişkin bir diğer gelişme de ile ilk 60 milyon doz aşıyı garantilemek amacıyla ve aşısının onaylanması halinde 130 milyon ek aşı daha almak için Birleşik Krallık hükümetinin Fransız şirketi Valneva ile 2020 yılında yaptığı ortak yatırım anlaşması çerçevesinde geliştirilen aşının İskoçya’da üretilmeye başlandığı yönündeki açıklama oldu.

Bir yandan AB liderleri ve Komisyon düzeyinde COVID-19 salgını karşısında alınacak önlemler koordine edilirken ve testlere, aşılama faaliyetlerine ve yeni virüs mutasyonlarının tespit edilmesine yönelik öneriler ileri sürülürken diğer yandan aşı tedariki ile ilgili miktar ve gecikmeler konusunda önemli sorunlar yaşanmaya başlandığı görülüyor. Bu da aşı savaşları mı başlıyor düşüncesini ister istemez akla getiriyor. Bu bağlamda uzun zamandır ilgili çevrelerce dile getirilen şeffaflık gereksiniminin ne denli önemli olduğunun altı bir kere daha çizilmiş oluyor.

Şehnaz Dölen, İKV Kıdemli Uzmanı