AB GÜNDEMİ: AB’den İş Dünyasının Vergilendirilmesine Yönelik Yeni Yaklaşım
AB’den İş Dünyasının Vergilendirilmesine Yönelik Yeni Yaklaşım
Hâlihazırdaki uluslararası kurumlar vergisi sisteminin modern iş dünyasının gerçeklerine uygulanması giderek zorlaşıyor. Özellikle verginin kaynağı ve mukimlik gibi bazı kurallar, dünyada küreselleşme ve dijitalleşmedeki hızlı gelişmeler neticesinde günümüz ekonomisiyle uyumsuz hale geldi. Bir diğer sorun ise AB'de, Tek Pazar'da sınır ötesi faaliyet gösteren işletmeler için farklı yapıdaki ulusal kurumlar vergisi kurallarının karmaşıklık yaratması. 27 farklı ulusal vergi sistemiyle uğraşmak, KOBİ'ler, yeni kurulan şirketler ve büyümek, genişlemek ve sınır ötesi ticaret yapmak isteyen işletmeler için zorluklar yaratıyor. Bu durum, AB'nin rekabet gücünün yanı sıra yatırımlarına ve büyümesine de zarar veriyor.
Şirketler ulusal düzeyde vergilendirilirken, iş modelleri giderek daha uluslararası, karmaşık ve dijital hale gelmeye devam ediyor. Bu durum şirketler için yüksek uyum maliyetleri ve çifte vergilendirme riskleri yaratırken aynı zamanda bazı şirketlerin agresif vergi planlama stratejileri üye ülkeler arasında vergi sistemleri arasındaki boşluklardan yararlanmalarına neden oluyor.
Bu gelişmeler göz önüne alındığında AB'nin, COVID-19 sonrası toparlanmasını destekleyen, Tek Pazar’da sınır ötesi yatırımların önündeki engelleri kaldıran ve aynı zamanda adil ve sürdürülebilir büyümeye elverişli bir ortam yaratan sağlam, verimli ve adil bir vergi çerçevesine ihtiyaç ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaca yönelik olarak harekete geçen Avrupa Komisyonu 18 Mayıs 2021 tarihinde AB'de işletmelere yönelik sağlam, verimli ve adil bir vergi sistemini teşvik etmek amacıyla 21’inci Yüzyıl İçin İş Dünyasının Vergilendirilmesine İlişkin Tebliğ'i yayımladı. Söz konusu Tebliğ uzun vadeli bir vizyon çerçevesinde verimli yatırımları ve girişimciliği teşvik eden ve etkili vergilendirmeyi sağlayan önlemlerle önümüzdeki iki yıl için bir vergi gündemi ortaya koyuyor. Bu gündem, uluslararası kurumlar vergisi reformu üzerinde devam eden çalışmaları tamamlıyor ve AB için iş dünyasının vergilendirmesinde en acil sorunlara çözümler sunarken yeşil ve dijital geçişleri de destekliyor. Bu kapsamda tebliğ aynı zamanda küresel vergi reformuna ilişkin G20/OECD tartışmalarında kaydedilen ilerlemeyi de dikkate alıyor.
İş Dünyasının Vergilendirilmesine İlişkin Yeni Bir Çerçeve
Komisyon, yayımladığı bu Tebliğ kapsamında ilk olarak, 2023 yılına kadar AB'de işletmelerin vergilendirilmesine yönelik idari yüklerin azaltılması, vergi engellerinin kaldırılması ve Tek Pazar'da daha iş dostu bir ortam yaratılmasına yönelik yeni bir çerçeve sunacak. “Avrupa'da İşletme Gelirlerinin Vergilendirilmesine İlişkin Çerçeve” (Business in Europe: Framework for Income Taxation - BEFIT), AB için tek bir kurumlar vergisi “kural kitabı” (rule book) sunacak ve Üye Devletler arasında vergilendirme haklarının daha adil dağılımını sağlayacak. BEFIT’in AB’de, bürokrasiyi ve uyum maliyetlerini azaltması, vergiden kaçınmayı en aza indirmesi, istihdamı ve yatırımları desteklemesi bekleniyor. BEFIT, Ortak Konsolide Kurumlar Vergisi Matrahına (Common Consolidated Tax Base) ilişkin tasarının yerini alacak. Komisyon 2022'de, AB'de vergilendirmenin geleceğine ilişkin düşünce ve tartışmaları geliştirmeye yönelik “2050'ye giden yolda AB vergi karması” konulu bir vergi sempozyumu da düzenleyecek.
Gelecek İki Yıla İlişkin Vergi Gündemi
Komisyon yayımladığı Tebliğ’de ayrıca gelecek iki yıla yönelik bir vergi gündemi tanımlıyor. Bu gündemde üretken yatırımlar ve girişimciliği teşvik eden, ulusal gelirleri daha fazla güvence altına alan, yeşil ve dijital geçişleri destekleyen tedbirler yer alıyor. Komisyon tarafından geçen sene sunulan Vergi Eylem Planı'nda ortaya koyulan yol haritasına dayanan bu Tebliğ’de yer alan önlemler şu şekilde:
-AB'de faaliyet gösteren bazı büyük şirketlerin etkin vergi oranlarını yayınlaması önerilerek daha fazla şeffaflığın sağlanması. Vergiden kaçınmanın önlenmesine yönelik yeni tedbirlerle paravan şirketler yoluyla kötüye kullanımın önlenmesi;
-Bir ödenek sistemi aracılığıyla kurumlar vergilendirmesindeki borç-öz sermaye önyargısının ele alınarak yeniliğin teşvik edilmesi. Koronavirüs salgınında yaşanan ekonomik kriz, şirketlerin borç stokunda önemli bir artışa yol açtı. Mevcut kurumlar vergisine ilişkin mevzuat, şirketlerin ödedikleri kredi faizlerinin vergiden düşülmesine imkân verirken öz sermaye finansmanına ilişkin maliyetin vergiden düşülememesi şirketlerin borçlanmalarında artışa neden olmakta. Bu nedenle şirketlerin borçlanma yerine öz sermaye finansmanı anlayışının geliştirilerek ekonomik toparlanmanın desteklenmesi gerekiyor. Önerilen tasarı, şirketleri faaliyetlerini borca yönelmek yerine öz kaynak yoluyla finanse etmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Komisyonun önerisi, borç-öz sermaye önyargısını düzeltmeye çalışacak ve COVID-19 krizi nedeniyle finansal olarak savunmasız olan şirketlerin yeniden eşitlenmesine katkıda bulunacak.
Şirketlerin Zararlarına Yönelik Vergi Uygulamalarına İlişkin Tavsiye Kararı
Komisyon ayrıca koronavirüs salgınında zarar kaydeden şirketlerin ulusal düzeyde ele alınmasına ilişkin bir tavsiye kararı kabul etti. Bu karar ile Üye Devletler, işletmelerin zararlarının bir önceki mali yıla taşınmasına izin verilmesini teşvik ediyor. Böylelikle, koronavirüs salgınından önceki yıllarda kâr elde eden işletmelere 2020 ve 2021’deki zararlarını 2020'den önce ödedikleri vergilerle dengelemelerine olanak tanınacak. Bu önlemlerin özellikle KOBİ'lere fayda sağlaması hedefleniyor. Bu şekilde, 2020'den önceki yıllarda kâr eden ve vergi ödeyen şirketler, 2020 ve 2021 zararlarını bu vergilere mahsup edebilecek. Üye Devletlerin, zarar kaydedilen mali yıl başına geri taşınan zarar miktarını 3 milyon avro ile sınırlamaları öngörülüyor.
Esasen vergi reformunu içeren Tebliğ gelecek yıllara ilişkin daha geniş kapsamlı bir gündemin parçasını oluşturuyor. Tebliğde yer alan kurumlar vergisine ilişkin vergi reformunun yanı sıra Avrupa Komisyonu, AB bütçesinin öz kaynaklarının finansmanını sağlayacak dijital vergi önerisinde de bulunacak. Komisyon ayrıca Yeşil Mutabakat kapsamında Enerjinin Vergilendirilmesine İlişkin Direktif ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması’nın (Carbon Border Adjustment Mechanism - CBAM) gözden geçirilmesini sağlayacak.
AB’nin Vergi Gündemi ve OECD’nin Uluslararası Vergi Reformu
OECD düzeyindeki uluslararası vergi reformu, AB'nin Tek Pazar’ı desteklemek ve COVID-19 sonrası toparlanmayı hızlandırmak üzere ihtiyaç duyduğu çözümleri sunan vergi gündemini tamamlayıcı nitelikte bulunuyor.
OECD, uluslararası kurumlar vergisi çerçevesinde reform yapmak için küresel görüş birliğine dayalı bir çözüm üzerinde çalışıyor. Çözüme yönelik tartışma iki alana odaklanıyor: Birinci sütun yani vergi haklarının kısmi olarak yeniden tahsisi ve çok uluslu şirketlerin kârlarının asgari düzeyde etkin şekilde vergilendirilmesini içeren ikinci sütun.
Birinci sütun, şirketlerin fiziksel bir mevcudiyet olmadan iş yapabilme yeteneği de dâhil olmak üzere iş modellerinin değişen doğasını yansıtmak için kurumsal kârların vergilendirilmesine ilişkin uluslararası kuralları uyarlamayı amaçlıyor. İkinci sütun, matrah aşındırması ve kâr kaydırması ile bağlantılı zorluklara odaklanıyor. Çok uluslu şirketlerin nerede bulunduklarına bakılmaksızın, her yıl tüm kârları üzerinden asgari düzeyde etkin bir vergiye tabi olmalarını sağlamayı amaçlıyor. Her iki sütun üzerinde uzlaşmaya dayalı küresel bir anlaşma sağlandığında, Avrupa Komisyonunun da AB'nin vergi gündemi ve Tek Pazar’ın ihtiyaçları doğrultusunda bunların AB'de uygulanması için önlemler önermek için hızla hareket etmesi bekleniyor.
Sonuç itibarıyla, AB ekonomisi YeniNesilAB (NextGenerationEU) tarafından desteklenen yeni bir büyüme modeline geçerken, vergi sistemlerinin de 21. yüzyılın önceliklerine uyum sağlaması önem taşıyor. Vergi kurallarının kapsayıcı bir toparlanmayı desteklemesi, şeffaf ve adil olmasının yanı sıra vergiden kaçınmayı önlemesi, tüm işletmeler için etkili olması amacıyla AB, uzun vadeli vizyonunu belirleyerek bu alandaki girişimlerini başlattı.
Sema Gençay Çapanoğlu, İKV Kıdemli Uzmanı