İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-15 TEMMUZ 2021

AB GÜNDEMİ: AB’nin Tek Kullanımlık Plastik Yönergesi ve Getirdikleri

AB’nin Tek Kullanımlık Plastik Yönergesi ve Getirdikleri

2 Temmuz 2019 tarihinde yürürlüğe giren 2019/904 sayılı “Bazı Plastiklerin Çevre Üzerindeki Etkilerini Azaltma” veya yaygın olarak bilinen ismiyle Tek Kullanımlık Plastikler Yönergesi’nin üye ülkelerin iç mevzuatına aktarılması için tanınan süre 3 Temmuz 2021 itibarıyla tamamlandı. 27 AB üye ülkesine ek olarak Avrupa Ekonomik Alanı üyesi olan Norveç’te de yürürlüğe giren Yönerge, Avrupa sahillerinde en fazla rastlanan 10 maddenin kullanımını yasaklıyor. Avrupa Komisyonunun 28 Mayıs 2018 tarihinde sunduğu yasa tasarısından 3 yıl sonra hayata geçen yasak ile birlikte plastiklerin geri dönüşümünün de hızlandırılması hedefleniyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2016 yılında yayımladığı bir raporla 2050 yılında deniz ve okyanuslarda balık sayısından çok daha fazla plastik olacağını öngörmesi üzerine vites artıran Avrupa Komisyonu, döngüsel ekonomi ve plastikler konusunda yeni farkındalıklar ve ekonomik modeller geliştirmek için adımlar atıyor. “Üret-tüket-at” modelinin yaygın olduğu plastiklerde geri dönüşüm çalışmalarının uzun yıllar içerisinde ilerleme kaydedemesi üzerinde duran raporun paralelinde AB, geri dönüşümün ivme kazanması için yukarıdan aşağıya doğru düzenlemelerin gerektiği düşüncesinde. Nitekim “Yeni Plastik Ekonomisi: Plastiklerin Geleceğini Düşünmek” isimli rapor, geri dönüşüm sembolünün 1970 yılında tasarlanmasından bu yana plastik paketlerin sadece %14’ünün geri dönüştürülebildiğine dikkat çekiyor. Plastik ürünlerin %26’sını oluşturması sebebiyle plastik ambalajlara yoğunlaşan söz konusu çalışma, yeniden kullanım modellerinin gezegen için ne kadar elzem olduğuna dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Hızla artan kullanım alanlarıyla birlikte 1964 yılında 15 milyon tondan 2014 yılına gelindiğinde 311 milyon tona yükselen plastiklerin 2024 yılına gelindiğinde 620 milyon tonu aşabileceği öngörüsünde bulunan Dünya Ekonomik Forumu, gezegenin plastik çöplüğüne dönüşmekte olduğunu ortaya koyuyor.

Plastik Gezegene Dönüşmemek İçin AB’nin Çabaları

Avrupa Komisyonu Ocak 2018’de Döngüsel Ekonomi Eylem Planı’nın bir parçası olarak AB Plastik Stratejisi’ni kabul etti. 2030 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Paris Anlaşması ekseninde şekillendirilen strateji, üretilen plastik ambalajların %95’inin kısa sürede çöp olduğunu belirtiyor. AB ekonomisi için yıllık 70 ila 105 milyar avroluk bir kayıp anlamına gelen bu modelin hem gezegenin hem de AB ekonomisinin kapasitesini aştığını vurgulan AB Plastik Stratejisi, 2030 yılına kadar tüm plastik ürünlerin geri dönüşebilir veya yeniden kullanılabilir olacak şekilde üretilmesi gayesini ortaya koyuyor. 2015 yılında ilk kez yayımlanan Döngüsel Ekonomi Eylem Planı çerçevesinde ilerleyen Avrupa Komisyonu, plastik odaklı hedeflerini 2019 yılının Aralık ayı itibarıyla Avrupa Yeşil Mutabakatı ile bağdaştırdı. 2019 Temmuz’unda kabul edilen Tek Kullanımlık Plastikler Yönergesi’ni 2050 yılına kadar karbon nötr kıta olma temel amacı altındaki yüzlerce alt başlıktan biri olarak konumlayan Avrupa Komisyonu, 11 Mart 2020 tarihinde yeni bir Döngüsel Ekonomi Eylem Planı yayımladı.

2015 Eylem Planı’nın oluşturduğu düzleme artı ögeler ekleyen yeni Eylem Planı elektronik aletleri, paketleme ile tekstil ve inşaat sektörlerini de döngüsel ekonominin içeriğine katıyor. İstenen dönüşümler gerçekleşirse 2030 yılına kadar AB GSYH’sinde %0,5’lik bir artış yaşanacağını ve 700 bin yeni iş imkânı yaratılacağını öngören ikinci nesil Eylem Planı, 5 yıl önce önerilen döngüsel ekonomi kapsamını genişletiyor. Fakat yine de doğal kaynakların kullanımı, çimento, çelik veya kimyasallar gibi enerji tüketim ağırlıklı sektörleri içeriğine dahil etmeyen Döngüsel Ekonomi Eylem Planı, AB’nin büyük değişimler vadeden taahhütlerine rağmen geri dönüşüm hamlelerinin sınırlı bir kapasiteyle ilerletildiği eleştirilerini doğruluyor.

Döngüsel ekonominin kritik alt ögelerinden biri olan plastiklerin “üret-kullan-geri dönüştür-yeniden kullan” modeline evrilmesi sürecinde yapıtaşlarından biri olarak konumlanan Tek Kullanımlık Plastikler Yönergesi, okyanus ve denizleri en fazla kirleten plastik ürünlere odaklanıyor. Buna göre kapsamını, katkı maddeleri veya diğer maddelerin eklenebildiği ve nihai ürünlerin ana yapısal bileşeni olarak işlev görebilen bir polimerden oluşan ürünlerle sınırlayan Yönerge, doğal polimerleri, boya, yapıştırıcı ve mürekkepleri içermiyor. Yönergenin kapsamında yer alan 10 alt başlık; pamuk çubukları, çatal ve bıçaklar, tabaklar, pipetler ve karıştırıcılar, balonlar ve balon çubukları, gıda kapları, bardaklar, içecek kapları, sigara izmaritleri, plastik poşetler, paketler ve ambalajlar, ıslak mendil ve sıhhi ürünler olarak sıralanıyor. Alternatifleri olan söz konusu ürünlerin kullanımını yasaklayan yeni yasal düzenleme aynı zamanda kurallara uymayan üye ülkelerin cezalandırılmasının da önünü açıyor.

Yönergenin dikkat çeken yanlarından birisinin plastik kirliliğinde önemli yer tutan ancak Yönerge’nin içeriğine 2030 yılına kadar aşamalı bir takvimle eklenen plastik şişeler olduğunu söylemek gerekiyor. Günümüzde her gün 1,3 milyon plastik şişenin satıldığı gerçeğini göz ardı etmeyen Avrupa Komisyonu, fosil bazlı plastikler için geri dönüştürülebilir malzemeye geçilmesini teşvik ediyor. Buna göre 2025 yılına kadar plastik şişelerin %77’sinin 2029 yılına kadar ise %90'ının toplanması amaçlanırken; 2025'ten itibaren fosil bazlı içecek şişelerinde %25 geri dönüştürülmüş plastik ve 2030'dan itibaren tüm plastik içecek şişelerinde %30 oranında geri dönüştürülmüş plastiğin kullanılacağı taahhüt ediliyor.

Yönergenin sınırlı bir şekilde de olsa tek kullanımlık plastikleri sınırlandıran içeriği ve plastiklerin geri dönüşümünü hızlandırma inisiyatifi tüketicilerin de artan farkındalığa sahip olmasını tetikleyebilme potansiyeli taşıyor. Ancak söz konusu yasal düzenlemenin hızlı bir şekilde değişen ihtiyaçlara cevap verebilmek için yasak kapsamını genişletecek ve plastiğe yeni alternatifleri teşvik edecek güncellemelere ihtiyaç duyduğunu belirtmek gerekiyor. Yönerge’nin kabul edildiği 2019 yılından bu yana Avrupa Yeşil Mutabakatı ekseninde taahhüt ve geleceğe yönelik hedeflerini büyüten AB’nin COVID-19 pandemisinin yarattığı plastik kirliliğini de mücadele edilecekler listesine eklemesi önemli. Nitekim koronavirüsle mücadele kapsamında kullanılan medikal maskeler ve plastik eldivenler plastik kirliliğinde 1,5 yıl gibi kısa bir sürede çok büyük bir hacim kapladı. Bu nedenle Tek Kullanımlık Plastik Yönergesi’ne medikal ürünlerin dâhil edilmesi ve içeriğinin güncellenmesi, AB’nin biyoçeşitlilik ve ekosistemleri koruyabilmesi adına yapması önerilen adımların başında geliyor.

Selvi Eren, İKV Uzman Yardımcısı