İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-15 EYLÜL 2021

TÜRKİYE-AB GÜNDEMİ: Avrupa Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Várhelyi’den Türkiye’ye İlk Ziyaret

Avrupa Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Várhelyi’den Türkiye’ye İlk Ziyaret

Avrupa Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olivér Várhelyi, 6-7 Eylül 2021 tarihlerinde Türkiye’ye bir çalışma ziyareti gerçekleştirerek Ankara’da bir dizi temasta bulundu. Ziyaret, Aralık 2019’da göreve gelen von der Leyen Komisyonu’nun genişleme dosyasından sorumlu kurmayı Várhelyi’nin ülkemize gerçekleştirdiği ilk ziyaret olması bakımından önem taşıyordu. AB’nin genişleme ajandasındaki diğer aday ülkelerden Arnavutluk ve Kuzey Makedonya’ya ilk ziyaretini 15-16 Ocak 2020, Karadağ ile Sırbistan’a ilk ziyaretini 6-7 Şubat 2020 tarihlerinde gerçekleştiren Várhelyi’nin potansiyel aday ülkeler Bosna-Hersek ve Kosova’yı ise ilk kez 7-9 Ekim 2020 tarihlerindeki Batı Balkanlar turu kapsamında ziyaret ettiği göz önünde bulundurulduğunda, aday ülke Türkiye’ye ilk ziyaretini bir hayli gecikmeli şekilde gerçekleştirdiği görülüyor.

Avrupa Komisyonu Üyesi sıfatıyla Türkiye’ye ilk ziyareti kapsamında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın ile görüşen Várhelyi, ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ile AB Başkanlığı’nda bir toplantı gerçekleştirdi. Türk iş dünyası nezdinde de temaslarda bulunan Komisyon Üyesi Várhelyi, TOBB’da onuruna düzenlenen çalışma yemeğinde TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir araya geldi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ile AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’un katıldığı çalışma yemeğinde, İKV Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Ayhan Zeytinoğlu da hazır bulundu. İKV Yürütme Kurulu Üyesi ve TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski ile de görüşen Várhelyi, Ankara ziyareti kapsamında ayrıca Altındağ’da AB tarafından finanse edilen göçmen sağlığı merkezini gezdi.

Várhelyi’nin Türk muhataplarıyla gerçekleştirdiği görüşmelerde, Türkiye-AB ilişkileri tüm boyutlarıyla masaya yatırıldı. Katılım müzakereleri süreci ve AB liderleri tarafından Ekim 2020’de masaya konulan “pozitif gündem" in bileşenlerini oluşturan yüksek düzeyli diyalog mekanizmaları, göç işbirliği, toplumlar arası temaslar ve hareketlilik, ticaret kolaylığı ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ele alınan başlıca konu başlıkları arasındaydı. Hatırlanacağı üzere, bazı AB üye ülkeleriyle farklılaşan dış politika tercihlerinin ve Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanları konusunda yaşanan gerginliğin Türkiye-AB ilişkilerinin genel tonunu belirlediği 2020 yılının sonuna gelinirken AB, pozitif gündem çerçevesinde tansiyonun azaltılmasına bağlı olarak ilişkileri olumlu bir rotada ilerletmek üzere bir dizi teşvik ortaya koymuştu. Pozitif gündem, 25-26 Mart 2021 ve 24-25 Haziran 2021 tarihli AB Zirveleri’nde belirlenen ek adımlarla geliştirilerek içerik kazanmaya başladı. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu müzakerelerine başlanması için Konsey’in Komisyona yetki vermesi ve paralel şekilde Gümrük Birliği’nin işleyişiyle bağlantılı sorunların ele alınması; Türkiye ile göç, kamu sağlığı, iklim, terörle mücadele ve bölgesel konular gibi tematik alanlarda yüksek düzeyli diyalog süreçleri başlatılması ve hareketlilik ve toplumlar arası temasların geliştirilmesi bu kapsamda öngörülen adımlar arasındaydı.

Göç İşbirliği ve 18 Mart Mutabakatı’nın Güncellenmesi

Várhelyi’nin Türk yetkililerle görüşmelerinin en önemli gündem maddelerinden biri Türkiye-AB göç işbirliğiydi. Bilindiği üzere, kamuoyunda “mülteci uzlaşısı” olarak da bilinen 18 Mart 2016 tarihli Türkiye-AB Mutabakatı’nın güncellenmesi konusu bir süredir Türkiye-AB ortak gündeminin üst sıralarında yer alıyor. Mutabakat, Ege Denizi üzerinden AB ülkelerine yönelen düzensiz göçün azaltılmasında başarı hikâyesi yazsa da mutabakatın beşinci yılında Türkiye’nin adil yük paylaşımı yönündeki çağrıları halen AB tarafında karşılık bulabilmiş değil. AB’nin Türkiye'deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRiT) kapsamında Suriyelilere yönelik projelere ayırdığı 6 milyar avroluk desteğin aktarımında yaşanan aksaklıklar ve mutabakatın göç dışındaki unsurlarını oluşturan katılım müzakerelerinde yeni fasılların açılması, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve vize serbestliği sürecinin tamamlanması yönünde verilen sözlerin hayata geçirilememesi, Türkiye’nin başlıca şikâyetlerini oluşturuyor. 24-25 Haziran 2021 tarihli Liderler Zirvesi’nde; bölge ülkelerinde Suriyeli mülteciler ve ev sahibi topluluklara AB desteğinin sürdürülmesini amaçlayan bir planın parçası olarak Türkiye’ye 3 milyar avro tutarında ek destek sözü verilse de, kapsamlı bir işbirliği çerçevesi sunmayan ek mali yardım taahhüdü, Ankara’nın beklentilerinin oldukça gerisinde kalıyor. Türkiye’nin bu alandaki temel beklentisi, gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerekse Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu tarafından Avrupalı muhatapları nezdinde çeşitli vesilelerle dile getirildiği gibi, 18 Mart Mutabakatı’nın bir bütün olarak güncellenmesi. Bu mesajın, Várhelyi’nin ziyareti sırasında Türk yetkililer tarafından bir kez daha güçlü şekilde verildiği biliniyor.

Afganistan kaynaklı yeni bir kitlesel göç dalgası ihtimali gündemdeki yerini korurken, 18 Mart Mutabakatı’nın güncellenmesi aciliyet kazanmış durumda. Hâlihazırda 5 milyona yakın mülteci nüfusunu misafir eden Türkiye’nin Afganistan’dan kaynaklanabilecek göç baskısı karşısında AB’den daha fazla yük alamayacağı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağustos ayı sonunda AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde de dile getirilmişti. Benzer şekilde, Várhelyi ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın arasındaki görüşmede, AB’nin uluslararası sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği vurgulandı. Afganistan bağlamında, ülkede istikrarın sağlanması için diplomatik girişimlerin sürdürülmesi ve olası bir kitlesel göç dalgasının önlenmesi için Türkiye ve AB arasında yakın işbirliğine devam edilmesi konularında görüş birliğine varıldığı belirtildi.

Ticaret Gündemi ve Gümrük Birliği’nin Modernizasyonu

AB liderlerinin 25-26 Mart 2021 tarihli Zirve’de Türkiye-AB ilişkilerini pozitif gündem çerçevesinde ilerletmek amacıyla belirledikleri yol haritasının köşe taşlarından birini oluşturan Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, Várhelyi ve Türk muhatapları arasındaki görüşmelerde ele alınan bir diğer önemli konu başlığıydı. Gümrük Birliği’nin gerek mevcut işleyişinden kaynaklanan sorunların ele alınması gerekse kapsamının tarım, hizmetler, kamu alımları gibi yeni alanlara genişletilmesi suretiyle modernize edilmesinin, hem Türkiye hem de AB için bir kazan-kazan durumu oluşturacağı Dünya Bankasının Mayıs 2014’te yayımladığı raporda ortaya koyulmuştu. 2015’te Türkiye ve Avrupa Komisyonu arasında Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna yönelik müzakerelere başlanması yönünde varılan mutabakata rağmen Avusturya ve Almanya gibi bazı üye ülkelerin getirdiği siyasi koşulluluk nedeniyle AB Konseyi’nin Komisyona müzakere yetkisi vermemesiyle bu teknik süreç daha başlamadan tıkanıklığa uğramış ve siyasi bir nitelik kazanmıştı. Bu durum, Haziran 2018 ve Haziran 2019 tarihli Genel İşler Konseyi kararlarına Kopenhag siyasi kriterleriyle bağlantılı endişeler ve katılım müzakerelerinin durma noktasına geldiği tespitinin yanında “Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna yönelik ilave çalışma öngörülmemektedir” değerlendirmesiyle yansımıştı. Pozitif gündem ile birlikte bu olumsuz seyrin değiştiği ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonu konusunda yeni bir ivme yaşandığı görülüyor. 24-25 Haziran 2021 tarihli AB Zirvesi kararlarında, Gümrük Birliği’nin modernizasyonu müzakerelerine yönelik yetkilendirme için teknik çalışmalara başlandığı not edilirken ticareti zorlaştırıcı uygulamaların da paralel şekilde ele alınması üzerinde durulmuştu.

Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamaya göre, Ticaret Bakanı Muş, Komisyon Üyesi Várhelyi ile gerçekleştirdiği görüşmede, Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun yaratacağı karşılıklı faydalara dikkat çekerek, 21-22 Ekim 2021 tarihinde gerçekleştirilecek AB Zirvesi’nden bu konuda olumlu bir adım bekledikleri mesajını verdi. Türkiye’nin temmuz ayında kabul ettiği Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın da ele alındığı görüşmede, sınırda karbon düzenleme mekanizması başta olmak üzere AB ile güçlü işbirliğinin Gümrük Birliği’nin işleyişinin iyileştirilmesinin yanında AB’ye entegre değer zincirlerinin rekabet gücü açısından önemine de dikkat çekildi. Yeni dönem Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA III) fonlarından Türkiye’nin etkin şekilde yararlandırılması, yeşil dönüşümün desteklenmesi bağlamında öne çıkan mesajlar arasında yer aldı.

Açıklamada ayrıca Komisyon Üyesi Várhelyi’nin ekonomi ve ticaret alanlarında işbirliğinin pozitif gündem kapsamındaki öncelikli alanlar arasında yer aldığını ifade ettiği ve AB’nin Türkiye’de yeşil dönüşümün desteklenmesi için yakın işbirliği tesis etmeye hazır olduğunun altını çizdiği belirtildi.

Diğer Başlıklar

Pozitif gündemin diğer bileşenlerini oluşturan yüksek düzeyli diyalog mekanizmalarının ve toplumlar arası temasların da ele alındığı görüşmelerde, yüksek düzeyli diyalog süreçlerinin işletilmesinin pozitif gündeme katkıda bulunacağı mesajı öne çıktı. Hareketlilik ve toplumlararası temasların güçlendirilmesi kapsamında Türkiye’nin en önemli beklentisini oluşturan vize serbestliği sürecinin hızlı şekilde tamamlanması gerektiği de Türk yetkililer tarafından Komisyon Üyesi Várhelyi’ye aktarıldı.

Kıbrıs meselesi bağlamında ise KKTC’nin egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm vizyonunun en hakkaniyetli çözüm olduğu vurgulanırken, AB’nin adil, tarafsız ve rasyonel bir yaklaşım benimsemesi halinde adada çözüme katkı sunabileceği belirtildi.

Yeliz Şahin, İKV Kıdemli Uzmanı