2021 Birliğin Durumu Konuşmasında Ana Tema: Birliğin Ruhunu Güçlendirmek
Avrupa Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in, ikinci Birliğin Durumu konuşmasını 15 Eylül 2021 tarihinde AP üyelerine hitaben gerçekleştirildi. Birliğin Durumu konuşmasının bu yılki başlığını “Birliğin Ruhunu Güçlendirmek” olarak belirlenmiş olması dikkat çekici. Von der Leyen geçen yıl içinde AB’nin yaptığı her şeyde bu güçlü ruhun varlığı üzerinde önemle durdu. Herkesin bir iç hesaplaşma yaşadığı bir dönem olan COVID-19 krizinin ardından, herkesin aşıya erişiminin sağlanması, YeniNesilAB ve Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında birlikte hareket edilmesiyle Robert Schuman’ın “Avrupa’nın bir ruha, bir ideale ve bu ideale hizmet edecek bir siyasi iradeye ihtiyacı var” sözlerini hayata geçirdiğine değinerek başladı konuşmasına.
Von der Leyen salgının henüz bitmemesi nedeniyle Avrupa’nın kendini test etme sürecinin de henüz sona ermediğine ancak test edildiği zamanlarda ruhunun daha da fazla parlamasının yolunun açıldığına vurgu yaptı. Gençler gibi düşünceli, kararlı ve duyarlı olunması halinde Birliğin daha da güçleneceğini söyleyen Komisyon Başkanı, AP ve AB Konseyi Başkanları’na gönderdiği Niyet Mektubu’nda “Değerlere dayanan ve korkusuzca harekete geçebilen-” bir Avrupa’nın öncelik olması gerektiğini vurguladı.
Von der Leyen konuşmasını şu üç başlık altında yapılandırdı: Güçlükler ve İyileşme ile Birleşen Avrupa; Sorumlulukta Birleşen Avrupa; Özgürlük ve Çeşitlilikte Birleşen Avrupa.
Güçlükler ve İyileşme ile Birleşen Avrupa
Güçlükler ve İyileşme ile Birleşen Avrupa başlığının altında sağlık önemli bir yer tutarken von der Leyen salgının etkilerine karşı gerek aşı cephesinde gerek ekonomik iyileşmeye ilişkin kazanılan başarıları sıraladı. Bugün gelinen noktada AB’nin 700 milyon doz aşı uygulayarak Avrupa’nın yetişkin nüfusunun %70’inin aşılandığını, aynı miktarda aşıyı da dünyanın 130’dan fazla ülkesiyle paylaştığını ve bu konuda Birliğin öncü olduğunu belirtti. Takım Avrupa’nın (Team Europe) Afrika’da mRNA aşı üretimi için yaptığı 1 milyar avro tutarındaki yatırımının yanı sıra AB’nin 2022 yılı ortasına kadar yapacağı 200 milyon ek doz aşı yardımı ve yürürlüğe girdiğinden itibaren 400 milyona ulaşan AB COVID Dijital Sertifikası’nın başarısı da bu kapsamda ele alındı.
Komisyon için ilk ve en acil ele alınması gereken öncelik küresel aşılamayı hızlandırmak ve aynı zamanda da Avrupa’daki aşılama çabalarını sürdürmek. Avrupa Sağlık Birliği’nin hedefi doğrultusunda Komisyonun sunduğu Acil Sağlık Durumu Hazırlıklılık ve Müdahale Otoritesi -HERA (Health Emergency Preparedness and Response Authority) ve buna ek olarak Takım Avrupa’nın da desteğiyle 2027 yılına kadar 50 milyar avro teklifi ile AB için yeni bir sağlık hazırlıklılık ve dayanıklılık misyonu önerisi sağlık konusunun AB’nin gündeminde üst sıralarda yer almaya devam edeceğinin bir göstergesi.
Von der Leyen SURE kapsamında salgın süresince Avrupa genelinde 31 milyon işçi ve 2,5 milyon şirkete yardım edildiğinden söz ettikten sonra YeniNesilAB ile kısa dönemli ekonomik iyileşmenin yanı sıra uzun vadeli refahın sağlanması hedefi doğrultusunda ekonominin işgücü piyasaları, emeklilik ve vergi alanlarındaki reformları gibi yapısal sorunlara el atılacağından söz etti.
Avrupa’da gelişme ve kalkınma ile refaha ulaşmayı sağlayan Tek Pazar’ın iyiişlemeye devam edebilmesi dijitalleşmenin önemine vurgu yapan von der Leyen, Avrupa’nın rekabetçiliği ve vazgeçilmez bir hedef olan teknoloji alanındaki bağımsızlığı için geçtiğimiz dönemde AB’nin özellikle inovasyon ve yapay zekâ alanındaki önerilerine ek bir girişim olarak Avrupa Çip Yasası’ndan söz etti. Bu kapsamda von der Leyen dijital olan her şey için gereksinim duyulan yarı iletkenlere (semi-conductors) tüm dünyada talebin artması ve Asya’daki üretime bağımlılığı azaltmak için Avrupa’da üretimi de kapsayan, tedarik güvenliği ve Avrupa’nın üreteceği ürünler için yeni piyasalar oluşturmak amacıyla yeni ve gelişmiş bir Avrupa çip ekosistemi yaratmak hedefini ortaya koydu.
Salgının sosyal piyasalar üzerindeki olumsuz etkilerini dengelemek ya da ortadan kaldırmak için Avrupa Sosyal Sütunu’nun önemine değinen von der Leyen, bireylerin kendileri için en iyi bakım ve yaşam dengesi kurabilmeleri için yeni bir Avrupa Sosyal Bakım Stratejisi’nin yanında vergide adaletin sağlanmasının sosyal piyasalara olan etkisi nedeniyle büyük şirketlerin vergiden kaçınma ve vergi kaçırma uygulamalarını hedef alan bir öneriyi Komisyonun gündeminde bulunan konular arasında sıraladı.
Avrupa’nın gençlerinin geleceği de Komisyon Başkanı von der Leyen’in konuşmasının odağındaki konulardan biri oldu. Salgın nedeniyle özellikle eğitimden iş bulmaya kadar birçok konuda önceki nesillere göre mahrumiyet yaşayan gençlerin bu durumunu telafi etmek amacıyla ALMA programını devreye sokacaklarını ifade etti. Bu programla gençlere diğer AB üyesi ülkelerde geçici iş bulma ve kendi Avrupa kimliklerini oluşturma olanağı sağlanması hedefleniyor. Jacques Delors’un “Eğer gençler Avrupa’yı kollektif bir proje ve kendi geleceklerinin bir vizyonu olarak görmezlerse nasıl bir Avrupa inşa edebiliriz?” sözü ile Birliğin ruhunun ve geleceğinin gençlerle doğrudan ilişkili olduğuna atıfta bulunan von der Leyen, 2022 yılını Avrupa Gençliği Yılı olarak açıklayarak gençlere verdiği önemi bir kere daha vurguladı.
Sorumlulukta Birleşen Avrupa
Sorumlulukta Birleşen Avrupa başlığı altında iklim değişikliğinin yarattığı sorunlara çözüm arama ve etki alanı oluşturma amacıyla rekabetin büyük önem kazandığı yeni uluslararası düzende Avrupa’nın küresel alanda ve güvenliğe ilişkin hedefleri üzerinde duruldu. Afganistan’daki durum, AB-NATO ilişkileri, Avrupa Savunma Birliği ve AB’nin ortaklıkları ve komşuları ile ilişkileri bu kapsamda değerlendirilen konular arasında yer aldı.
İnsanların neden olduğu kesinleşen iklim değişikliği konusunda çözüm yaratmak ve daha adil bir yeşil geçiş amacıyla AB'nin geçmiş dönemde ortaya attığı Yeni Avrupa Bauhaus’una ve kapsamlı iklim yasasına ek olarak birçok Avrupalı’nın yaşadığı enerji yoksulluğu sorununa çözüm olarak Sosyal İklim Fonu önerisine değindi. Kasım ayında Glasgow’da yapılacak olan COP26 ile büyük ekonomilere sahip ülkelerin orta ve düşük gelirli ülkelere iklim finansmanı sağlaması gerekliliği karşısında AB’nin Takım Avrupa kapsamında her yıl vermeyi taahhüt ettiği 25 milyar dolara ek olarak 2027 yılına kadar iklim finansmanı için 4 milyar avro daha vereceğini açıkladı. Bu sorumluluğu paylaşmaları için diğer ülkelere de çağrıda bulundu.
Afganistan’da kadınlar ve kızlarla, gazeteciler ve insan hakları savunucularının durumunu iyileştirmeye yönelik girişimleri desteklemek amacıyla sunulacak Afgan Destek Paketi, ABD ile gerçekleştirilecek olan Ticaret ve Teknoloji Konseyi’nden küresel sağlık güvenliği ve sürdürülebilirliğin sağlanmasına kadar birçok alanda işbirliği girişimlerinin gündemde olduğu ve AB ile NATO’nun güvenlik ve savunma konularında işbirliğini belirleyecek olan Ortak Deklarasyonu von der Leyen’in Birliğin Durumu konuşmasında değindiği konular arasında yer aldı.
Savunma konusu Komisyon Başkanı’nın Birliğin Durumu konuşması kapsamında önemli yer tutan konulardan biri oldu. Avrupa Savunma Birliği’ne duyulan gereksinimin bugüne kadar gündemde olmasına rağmen siyasi irade eksikliği nedeniyle ivme kazanamadığına değinen von der Leyen, değişen günümüz dünyasında karşı karşıya kalınan tehditlere hazırlıklı olabilmek için haber almaya ilişkin işbirliğinin, savunma alanında kullanılan İHA’lar, savaş uçakları ve siber platformların birlikte çalışabilirliğinin ve savunma için vazgeçilmez olan siber güvenlik alanında gelişme kaydedilmesinin önemine vurgu yaptı. Avrupa Komisyonu Başkanı von der Leyen bu alanda ileriye dönük olarak Avrupa Siber Savunma Politikası, Avrupa Siber Dayanıklılık Yasası, Stratejik Pusula ve savunma ile ilgili anlaşmalar kapsamındaki tüm olasılıkları değerlendirmek amacıyla Fransa’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı sırasında Avrupa savunması üzerine Zirve düzenleme planlarını açıkladı.
AB’nin yatırım ve ekonomi planı aracılığıyla Batı Balkanlar’a yapılacak desteğin artırılacağı, Doğu Ortaklığı, Doğu Akdeniz ve Türkiye ile ilişkiler üzerinde çalışmaya devam edileceğine bir cümle ile değinmesi genişleme politikası ve komşuluk alanı içindeki ilişkilerin AB’nin gündeminde daha alt sıralarda olduğunu gösteriyor.
Gelecek nesil ortaklıklar olarak sözünü ettiği yeni açıklanan AB-Endo-Pasifik Stratejisi ve AB’nin yeni bağlantılılık stratejisi olan Küresel Ağ Geçidi (Global Gateway) aracılığıyla dünyada birçok ülkeyle ortaklık kurma hedeflerinden söz eden von der Leyen, insanları, ürünleri ve hizmetleri birbirine bağlayacak kaliteli altyapı yatırımlarının gereğine de değindi; kurumlar ile yatırım bankaları ve iş dünyasının bir araya getirilmesi önceliğinin şubat ayında AB-Afrika Zirvesi ile başlayacağını ifade etti. Küresel ticarete önem vermekle birlikte insan haklarının ve insan saygınlığının Avrupa için önemine vurgu yaparak, Komisyonun zorla çalıştırma ile üretilen ürünlerin satışına yasak getirilmesi yönünde öneri getireceğine atıfta bulundu.
Özgürlük ve Çeşitlilikte Birleşen Avrupa
Avrupa Komisyonu Başkanı, Özgürlük ve Çeşitlilikte Birleşen Avrupa başlığı altında göç, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi ortak değerler ve medya özgürlüğü de dâhil kişisel özgürlükler konusunda mevcut farklı görüşler karşısında Avrupa’nın birleşmesi gereğine vurgu yaptı. AB’nin dış sınırlarında yaşanan insani trajedilerin AB’nin istikrarını tehdit eden bir çeşit saldırı olduğuna dikkat çeken von der Leyen, üye ülkeler arasında AB’nin göç yönetimi ile ilgili ortak bir zemin bulunabileceğinin altını çizerek, bir Avrupa göç yönetim politikası oluşturmanın bu alandaki gelişmeleri hızlandırmak için gereklilik haline geldiğini vurguladı. Kadına karşı şiddetle mücadele için bir yasa önerisinin 2021 yılı sonuna kadar, Medya Özgürlüğü Yasası’nın ise 2022 yılı içinde yürürlüğe gireceği de ileriye dönük verilen taahhütler arasında yer alıyor.
Von der Leyen konuşmasında, AB’yi salgının neden olduğu zorluklardan çıkarmak, iklim değişikliği ve yeni güvenlik tehditleri karşısında sorumluluklarını belirleyip harekete geçirmek ve tüm bunları yaparken ortak değerleri, özgürlükleri ve çeşitliliği koruyarak Birliğin ruhunu güçlendirmek için Komisyonun belirlediği hedefleri ortaya koydu. Bu bağlamda çok genel olarak sağlık, güvenlik, yeni tehditler, savunma, Tek Pazar’ın işleyişinin yanı sıra iklim değişikliğine ilişkin küresel sorumluluklar, Avrupa’nın dijital bağımsızlığı, dünya ile bağlantılılık konuları ön plana çıkarken Avrupa’nın geleceği olan Avrupa gençliğine salgın nedeniyle mahrum kaldığı konularda destek olunması ve onların da bu projeye dâhil edilmesinin önemi üzerinde durdu.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in 2021 Birliğin Durumu konuşmasının ana mesajı insan hakları, özgürlükler, demokrasi ve ortak değerlerin Avrupa’nın ruhunun ve kimliğinin bir parçası olduğundan hareketle bu değerleri koruma konusundaki azim ve iradenin mevcut olduğu idi. Von der Leyen her türlü zorluğa rağmen inançları doğrultusunda direnen Avrupa’nın bunu başaracağına olan güvenin Avrupa’nın kurucuları gibi Avrupa’nın gelecek nesillerinin ruhunu da yansıttığına vurgu yaptı.
Şehnaz Dölen, İKV Kıdemli Uzmanı