Vergi İşbirliği Kapsamında “Kara Liste” Yayımlandı: Türkiye Gri Listede
AB Konseyi, Üye Devletlerin maliye bakanlarının katılımıyla 5 Ekim 2021 tarihinde toplanarak vergilendirmeye ilişkin kara listeyi kapsayan değişikliği onayladı. Ticari Vergilendirme için Davranış Kuralları Grubu’nun (Code of Conduct Group - COCG) 24 Eylül 2021 tarihinde hazırlamış olduğu rapora istinaden önerdikleri düzenlemeleri onaylayan AB Konseyi, önceki düzenlemede kara listede yer alan Karayip ülkeleri Anguilla, Dominika ve Doğu Afrika ülkesi Seyşeller’in ilgili vergi düzenlemelerini yerine getirdikleri gerekçesiyle söz konusu listeden çıkarıldığını duyurdu. Aynı zamanda vergilendirme mevzuatını AB kurallarıyla uyumlaştıran dokuz devlet de “gri liste” kapsamına dâhil edilirken, Türkiye gri listedeki konumunu korudu.
Kara ve Gri Liste Uygulamalarının Arka Planı
2016 yılında büyük ses getiren Panama Belgeleri sonucunda pek çok şirket ve kişinin off-shore yatırımlar aracılığıyla “vergi cenneti” ülkelere vergi kaçırdıkları ortaya çıktı. 5 Kasım 2017’de ise Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu, Cennet Belgeleri (Paradise Papers) olarak da bilinen dosyayı kamuoyu ile paylaşarak yaklaşık 10 trilyon doları bulan bir havuzu ifşa etti. Bu iki gelişmenin ardından COCG’yi yetkilendiren AB Konseyi tarafından, 5 Aralık 2017’de “vergi amaçlı iş birliği yapmayan ülkelerin listesi”, Ek-1 (kara liste) olarak yayımlandı. Kara listenin yılda iki defadan fazla olmayacak şekilde düzenli olarak revize edileceği karara bağlandı. Ayrıca “vergi yönetişimi ilkelerini uygulamak için ülkeler tarafından verilen taahhütlere ilişkin AB ile iş birliğinin gidişatı” başlığıyla oluşturulan bir Ek-II “gri liste” dosyası da aynı belge içerisinde yer alıyor. İki liste de “vergi şeffaflığı”, “adil vergilendirme” ve “vergi matrahı erozyonu ve kâr aktarımının önlenmesi” başlıklarıyla OECD tarafından belirlenen kurallara dayanıyor.
-Kara listenin belirlenmesi süreci şu düzen çerçevesinde gerçekleşiyor:
-Bir ülkedeki vergilendirme mevzuatı, yabancı ülkelerdeki yatırımcıların ve şirketlerin vergi kaçırmasına olanak sağlıyor ise kara listeye dâhil ediliyor.
-Kara listede yer alan ülkelerin AB ile gerçekleştirdikleri mali işlemler denetleniyor ve gerekirse yaptırım uygulama ihtimalleri üzerine görüş bildiriliyor.
-Kara listeye alınan bir ülke ilgili kurallara uyacağına ve önerilen reformları hayata geçireceğine dair taahhütte bulunduğu takdirde kara listeden çıkartılarak gri liste kapsamına dâhil ediliyor.
-Bu düzenlemeler, her yıl en fazla iki kez gerçekleştiriliyor.
AB Konseyinin Son Yayımladığı Listedeki Kararlar
İlgili karar uyarınca Anguilla, Dominika ve Seyşeller, kara listeden çıkartıldı. Henüz uluslararası vergilendirme standartlarını tam anlamıyla yerine getirememiş olmalarına rağmen vergi yönetişimi ilkelerini uygulamayı taahhüt ettikleri gerekçesiyle Anguilla ve Dominika; zararlı, ayrıcalıklı vergi rejimleri kaynaklı sorunun çözüldüğü konusunda görüş bildirilince de Seyşeller gri listeye dâhil edildi. AB Konseyi kararı neticesinde kara liste içinde yer alan ülkelerin sayısı dokuza indi. Bu ülkeler ABD Virjin Adaları, Amerikan Samoası, Fiji, Guam, Palau, Panama, Samoa, Trinidad ve Tobago ve Vanuatu olarak sıralandı. Hong Kong, Katar, Kosta Rika, Kuzey Makedonya, Malezya ve Uruguay ise gri listeye eklenen diğer ülkeler oldu. “Güncellenen listenin bir bütün olarak tehlikeye atılmaması ve üçüncü ülkelerin olumlu gelişim ivmelerinin tanınması” amacıyla listeyi kabul ettiklerini beyan eden dört Üye Devletin hakkında şerh koymasına rağmen son yayımlanan karar belgesinde, Türkiye gri listedeki konumunu korudu.
AB ve Türkiye Arasındaki Vergilendirme Temelli İlişkiler
AB Konseyi kararına göre Türkiye, Üye Devletlerle “otomatik veri değişimi” konusunda ilerleme kat etti, fakat atması gereken adımlar olduğu gerekçesiyle yine Ek-II’nin (gri liste) kapsamı içerisinde yer aldı. Türkiye’yi ve özellikle de gurbetçi Türk vatandaşlarını yakından ilgilendiren “otomatik bilgi değişimi” işlemi, AB’nin vergi yönetişimi ilkeleri içinde önemli bir alan işgal etmekte olan şeffaflık ilkesi kapsamında değerlendiriliyor. Temel olarak bir devletin kendi sınırları içerisinde ikamet eden kişilerin mali hesap bilgilerinin belirli aralıklarla otomatik olarak diğer ülkelerle paylaşılması, otomatik bilgi değişimi anlamına geliyor. AB Konseyi, Türkiye’ye tüm Üye Devletlerle bu işlemi gerçekleştirmesi çağrısında bulundu. Öte yandan Türkiye, 19 Mayıs 2021 tarihinde gönderdiği mektupta otomatik bilgi değişimi düzlemindeki ilişkilerini 30 Haziran 2021’den itibaren etkili bir biçimde aktif hale getireceği konusunda AB’ye taahhütte bulunmuştu. Türkiye, en son Almanya ile otomatik bilgi değişimi işlemini gerçekleştirmeye 30 Eylül 2021 itibarıyla başladı. Türkiye’nin AB Üye Devletleri ile otomatik bilgi değişimi konusunda en temel sorun GKRY ile yaşanıyor. GKRY’nin Türkiye tarafından tanınmaması sebebiyle bilgi değişimi mümkün olamazken, AB’nin tüm Üye Devletlerle bilgi değişiminin sağlanması koşulu sonucunda Türkiye’nin gri listeden çıkması mümkün olamadı.
Davranış Kuralları Grubu, 24 Eylül 2021 tarihli önerisinde Türkiye’nin vermiş olduğu taahhütler ile ilgili yeterli düzeyde aşama kaydedilemediğinin altını çiziyor. Yeterli adım atılmamış olmasına rağmen Davranış Kuralları Grubu, Türkiye’nin özellikle de “otomatik veri değişimi” alanında gerçekleştirmiş olduğu ilerlemeyi göz önünde bulundurarak ve Ek-II içinde yer alan 1.1. sayılı şeffaflık ilkesi alanındaki yetersizliği gerekçe göstererek Gri Liste’de kalmasını uygun gördü. Buna karşın Avusturya, Danimarka, GKRY ve Yunanistan, Türkiye’den “etkili bir mali hesap bilgi değişimine ilişkin teknik ilerlemenin” düzenli bir şekilde denetimini sağlayacak hızlı ve dikkat çekici bir değişim beklediklerini belirttiler. Buna göre, en geç 31 Aralık 2021’e kadar, etkili bir şekilde veri alışverişi yapılması için “sorunların çözümünü sağlamak” amacıyla, sürecin takip edileceğini de aktardılar.
Kara Liste Uygulaması Kapsamında Türkiye Analizi: Muhtemel Tehditler
Türkiye’nin gri listedeki konumunu devam ettiren kararın yanında, vergilendirme faslında kaydettiği ilerlemenin de değerlendirmeye alınması gerekiyor. Vergilendirme, müzakereye açılan 16 fasıldan biri olmasının yanı sıra 2020 yılı Türkiye Raporu’nda ülkemizin “kısmen hazırlıklı” olduğu belirtilen fasıllardan biri. Aynı raporda, enerji ürünleri yelpazesinin AB müktesebatı ile uyumlaştırılması ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin geliştirilmesinin yanında otomatik bilgi değişimi üzerinde de durularak ilgili düzenlemelerin 2021’de tamamlanması öneriliyor. Dolayısıyla şeffaflık ilkesi, Türkiye için kara listeye dâhil edilmesinin yanında birtakım başka tehditleri de barındırıyor.
Bunlardan ilki, AB’nin elinde ucu açık bir koz olarak bulundurduğu yaptırım tehdidi. Türkiye’nin kara listeye dâhil edilmesi, Vergilendirme faslında geriye gidiş anlamına gelmesinin yanında mali, ticari ve parasal alanlarda artçı yaptırımlarla karşı karşıya kalma olasılığını artırır. Ancak, bahsi geçen yaptırımların kısa ve orta vadede gerçekleşmesinin mümkün gözükmediğini de belirtmek gerekiyor. Türkiye, özellikle de otomatik veri değişimi ve bilgisayar ortamına geçiş gibi alanlarda ilerleme kat etmiş; Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı’nın kabul edilmesi ve 19 Mayıs’ta hazırlanan mektup ile otomatik bilgi değişimi üzerinden taahhütte bulunulması gibi gelişmeler ile Vergilendirme faslında dikkate değer bir gelişim gösterebileceğini ilan etmiştir.
İkinci dikkat çeken tehdit ise 3 Ekim 2021’de yine Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından yayımlanan 2,9 terabayt veriden oluşan ve takriben 5 ila 32 trilyon dolar arasında bir meblağın vergiden gizlendiği veya off-shore yatırımlar ile aktarıldığı iddiasının bulunduğu Pandora Belgeleri. Türkiye’den de birçok şirket ve yatırımcının isminin geçtiği bu belgeler, yeni bir gündem oluşturma potansiyeline sahip görünüyor. Türkiye’nin Üye Devletler ile ivedi bir şekilde otomatik bilgi değişimini gerçekleştirmesi bu nedenle büyük bir önem arz ediyor. Ayrıca Ekonomik ve Finansal İlişkiler Konseyi’nin 9 Kasım ve 7 Aralık’ta düzenlenecek toplantılarında Pandora Belgeleri’nin gündeme gelip gelmeyeceği merak uyandırıyor.
Erdem Tekçi, İKV Uzman Yardımcısı