İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
16-31 OCAK 2022

AB GÜNDEMİ: AP Başkanı Sassoli’nin Vefatının Ardından Yeni Başkan Metsola

AP Başkanı Sassoli’nin Vefatının Ardından Yeni Başkan Metsola

Avrupa politika çevreleri, 11 Ocak 2022 tarihinde Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı David-Maria Sassoli’nin ani vefatıyla sarsıldı. 65 yaşındaki sosyal demokrat parlamenter Sassoli, bağışıklık sistemine bağlı bir rahatsızlıktan dolayı ülkesi İtalya’nın Aviano kentinde kaldırıldığı hastanede hayata gözlerini yumdu. AP’nin eylül ayındaki oturumunda zatürreye yakalanarak görevine bir süre ara vermek zorunda kalan Sassoli’nin zamansız vefatı gerek ülkesi İtalya’da gerekse tüm Avrupa’da derin üzüntüyle karşılandı.

AP Başkanı David Sassoli, 14 Ocak 2022 tarihinde Roma’da gerçekleşen ve İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, İtalya Başbakanı Mario Draghi, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İspanya Başkanı Pedro Sánchez ve AP üyelerinden oluşan bir heyetin de katıldığı devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Ardından 17 Ocak’ta da Strazburg’da AP Genel Kurulu’nda düzenlenen bir törenle anıldı.

AP Başkanı Sassoli’nin Mirası

1956 yılında Floransa’da hayata gözlerini açan David Sassoli, Roma La Sapienza Üniversitesi’nde siyaset bilimi öğrenimi gördü. Babasının izinden giderek gazetecilik mesleğini seçen Sassoli, gençlik yıllarında yerel gazeteler ve medya kuruluşlarında başladığı bu mesleğin basamaklarını hızla tırmanarak ulusal ve uluslararası siyasetin gündemindeki kilit konuları takip eden saygın bir gazeteci ve haberci haline geldi. İtalyan ulusal televizyonu RAI’deki ana haber bülteninin sunucusu olarak tanınan Sassoli, başarıyla sürdürdüğü gazetecilik kariyerini bırakarak, 2007 yılında kurulan merkez sol görüşlü Demokratik Parti ile ekranlardan siyaset sahnesine geçiş yaptı. Siyasetteki şansını ilk kez AP seçimlerinde deneyen Sassoli, ilk olarak 2009’da seçildiği AP üyeliğine 2014 ve 2019 yıllarında yeniden seçilecekti. AP Genel Kurulu’nun 3 Temmuz 2019 tarihli oturumunda ise AP Başkanı seçilerek Parlamento’yu gerçek Avrupa demokrasisinin savunucusu haline getirmek için gerekli prosedürleri güçlendirme sözü verecek ve bu göreve kendi imzasını atacaktı.

Geriye dönüp bakıldığında, Sassoli’nin son derece bir zorlu bir dönemde Avrupa halklarını temsil eden AP’ye başkanlık ettiği görülüyor. Son ana kadar belirsizliğin hâkim olduğu çetin Brexit müzakerelerinin tamamlanmasıyla Birleşik Krallık’ın resmen AB’den ayrılması ve koronavirüs salgını, bu döneme damgasını vuran en önemli sınamalar olarak hatırlarda kalacak. Sassoli, AB’nin bütünlüğünü derinden sarsan bu meydan okumalara çözüm çabalarında AB’nin kurumsal hiyerarşisinde AP’nin sesini duyurmak için zorlu bir mücadele yürüttü.

Koronavirüs salgınının etkilerinin ele alınmasında AB içinde hükümetler arası reflekslerin güçlendiği bir sırada, Birliğin kurtarma fonu Yeni Nesil Avrupa’nın AB bütçesi çerçevesinde Parlamento’nun da dahil olduğu “Avrupalı” bir metotla kabul edilmesi için mücadele veren Sassoli, başarılı oldu. Koronavirüs salgınının etkisiyle AP’nin fiziksel olarak toplanamadığı bir ortamda geçen iki buçuk yıllık görev süresinde, Parlamento’nun işleyişinin hızlı şekilde dijital ortama taşınması ile AB kurumları hiyerarşisindeki konumunun ve etki gücünün korunması amacıyla sarf ettiği çaba pek çok parlamenterin takdirini kazandı. En büyük savaşlarından birini ise AB’nin üzerine inşa edildiği değerleri savunmak için veren Sassoli, AB fonlarından yararlanılmasını hukukun üstünlüğü koşuluna bağlayan düzenlemenin mimarıydı. Ekim 2021’de AP Hukuk Servisi’nden, hukukun üstünlüğü ilkesini ihlal eden AB başkentlerine karşı harekete geçmediği gerekçesiyle Avrupa Komisyonunu AB Adalet Divanı’na sevk etmesini talep ettiğinde, kendi başkanlığındaki AP’nin, Birliğin temel değerlerinin korunmasının takipçisi olacağı yönünde güçlü bir siyasi mesaj vermiş oldu. David Sassoli aynı zamanda, AB reformunun en büyük savunucularından biriydi. Avrupa bütünleşmesinin geleceğine yönelik somut çıktılar üretebileceği inancıyla Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un fikir babası olduğu Avrupa’nın Geleceği Konferansı’na büyük destek veren Sassoli, koronavirüs salgını nedeniyle rafa kaldırılmak üzere olan bu sürecin hayata geçirilmesinde öncü rol üstlendi. Sassoli başkanlığındaki AP, Avrupa’nın Geleceği Konferansı’nı gündemde tutmak ve diğer AB kurumları üzerinde baskı oluşturmak suretiyle Avrupa’nın Geleceği Konferansı sürecinin 9 Mayıs 2021 tarihinde başlatılmasına ön ayak oldu.

AP Genel Kurulu’ndaki anma töreninde AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in belirttiği gibi, David Sassoli, “sosyal adalet ve dayanışma idealleri ve demokratik değerlere bağlılığı” ile hatırlarda kalacak. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a göre ise “ender rastlanan nezaketteki kişiliğiyle, tüm Avrupa kıtasını kapsayacak büyüklükteki gülümsemesi, idealleri ve vizyonuyla”  hatırlanacak. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in hem “adalet ve dayanışmanın savunucusu” hem de “dost” olarak nitelendirdiği Sassoli için belirttiği gibi, “Avrupa’nın daha bütünleşik, halkına daha yakın ve değerlerine daha sadık olmasını istedi. Onun mirası bu.”

Sassoli’nin Halefi: Roberta Metsola

AP’deki en büyük iki siyasi grup olan merkez sağ görüşlü Avrupa Halk Partisi (EPP) ile merkez sol görüşlü Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D) arasındaki geleneksel uzlaşı kapsamında, Sassoli’nin görev süresinin ocak ayının ikinci yarısında dolması ve geri kalan iki buçuk yıllık süre için AP Başkanlığı’na merkez sağ bir ismin seçilmesi bekleniyordu.

EPP’nin adayı, AP Birinci Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Maltalı muhafazakar AP üyesi Roberta Metsola idi. AP prosedürleri gereği Metsola, AP Birinci Başkan Yardımcısı sıfatıyla Sassoli’nin vefatından sonra geçici AP Başkanı olarak görev yapmaya başlamıştı. 18 Ocak 2022 tarihinde gizli elektronik oylama ile gerçekleşen seçimde 705 oyun 458’ini alan Metsola, ilk turda AP Başkanı seçildi. AP başkanlığı aslında parlamentoda en fazla sandalyeye sahip ve etkili siyasi gruplar – AP’nin mevcut bileşimde EPP, S&D ve Avrupa’yı Yenile- arasında kapalı kapılar arasında gerçekleşen pazarlıklarla belirlendiği için, sonuç kimse için sürpriz olmadı. Sosyal demokratların, 14 başkan yardımcılığından beşinin, Komite Başkanları Konferansı başkanlığı ile kurulacak COVID-19 Özel Komitesi başkanlığının kendilerine verilmesi, liberal görüşlü Avrupa’yı Yenile Grubu’nun ise başkan yardımcılığı sayısının üçe çıkarılması karşılığında Metsola’yı desteklemeye ikna oldukları konuşuluyor.

Roberta Metsola, 1979-1982 döneminde görev yapan Simone Veil ve 1999-2002 döneminde görev yapan Nicole Fontaine’den sonra AP başkanlığına seçilen üçüncü kadın olma özelliğine sahip. 43 yaşındaki Metsola aynı zamanda AP Başkanı seçilen en genç isim. Metsola’nın AP Başkanı seçilmesi ülkesi Malta için de önemli bir başarı olarak görülüyor. Şimdiye kadar büyük Üye Devletler veya kurucu ülkeler arasında el değiştirdiği algısı hâkim olan bu makama, ilk kez AB’nin küçük hatta mikro ülkelerinden bir siyasetçinin seçilmesi, bazı yorumculara göre adeta bir dönemin sonu.

İki başarısız girişimin ardından 2013’te AP’ye giren Metsola, Maltalı ilk kadın parlamenterlerden biri. Hızla yükselen bir profil sergileyen Metsola, AP’deki en etkili kadın parlamenterler arasında gösteriliyor. Siyasi aktivizme yönelişi, ülkesinin AB üyelik sürecine paralel bir seyir izleyen Metsola’nın, Bruges’deki Avrupa Koleji’nde AB hukuku ve siyaseti alanında uzmanlaştığı biliniyor. 2004-2012 yılları arasında Malta’nın AB Daimi Temsilciliğinde Adalet ve İç İşleri Bölüm Başkanlığı ve Hukuk ve Adli İşbirliği Ataşeliği yapan Metsola daha sonra dönemin AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın kabinesinde hukuk danışmanı olarak görev yaptı. Ashton’ın kabinesindeki görevinden Maltalı AP üyesi Simon Busuttil’den boşalan sandalyeyi doldurmak üzere ayrılan Metsola, 2014’teki seçimlerde yeniden AP’ye seçildi.

AP’nin Sivil Özgürlükler, Adalet ve İç İşleri (LIBE) Komitesi EPP Grup Koordinatörü olarak görev yapan Metsola, EPP’nin muhafazakâr kanadından parlamenterlerin tepkisini çekmek pahasına ülkesi Malta’nın üzerinde önemle durduğu konulardan göçmenlerin yer değiştirmesi için bastırmıştı. Roberta Mestola ayrıca, 2017’de Malta Başbakanı Joseph Muscat’ın adının karıştığı Panama Belgeleri skandalını ortaya çıkaran Maltalı gazeteci Daphne Caruana Galizia cinayetinin ardından verdiği güçlü tepkiyle adını duyurmuştu.

Metsola, AP Başkanı adaylığı sürecinde eleştirilerden de nasibini almadı değil. Kürtajın yasa dışı sayıldığı tek AB üye ülkesi Malta’dan gelen Metsola, kürtaj karşıtı görüşleri nedeniyle AP’deki sol görüşlü kesimlerin eleştiri oklarını üzerine çekti. Metsola’nın LGBTI haklarını savunmasına karşın, kürtajın yasallaştırılmasını öngören yasa teklifleri aleyhinde oy kullanması, sol görüşlü Fransız AP üyesi Manon Aubry gibi bazı AP Üyeleri tarafından çelişkili bir durum olarak nitelendiriliyor. Metsola’nın AP Başkanı seçilmesinin ardından kişisel ve siyasi görüşüne rağmen AP’nin görüşünü savunma sözü vererek, bu konudaki endişeleri giderme yoluna gittiği görülüyor.

AB’nin koronavirüs salgının etkisinden çıkmaya çalıştığı kritik bir dönemde AP başkanlığını üstlenecek olan Metsola, aynı zamanda 2024 seçimlerine giden süreçte Parlamentonun başında olacak. Metsola’nın siyasi öncelikleri arasında hukukun üstünlüğü ve temel hakların savunulması üst sıralarda yer alıyor. Çiçeği burnunda AP Başkanı’nın bir diğer önceliği ise AB vatandaşları ile AB kurumları arasında giderek açılan makasın kapatılması. Metsola’nın ayrıca Mayıs 2024 AP seçimleri öncesi AB karşıtı söylemle mücadele edilmesine odaklanması gerekiyor.

Yeliz Şahin, İKV Kıdemli Uzmanı