İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: AB’yi Dijital Rekabette Güçlendirecek Bir Unsur Olarak Dijital Piyasalar Yasası

Yasa, AB`ye dijital ekonominin standartlarını belirleme yetkisi verirken eşik bekçisi olan çevrim içi platformların Avrupa pazarını kontrol etme gücünü düzenliyor.
AB GÜNDEMİ:  AB’yi Dijital Rekabette Güçlendirecek Bir Unsur Olarak Dijital Piyasalar Yasası

AB'yi Dijital Rekabette Güçlendirecek Bir Unsur Olarak Dijital Piyasalar Yasası

AB'nin dijital stratejisinin bir parçası olarak büyük çevrim içi platformların pazar güçlerini denetim altına almayı hedefleyen Dijital Piyasalar Yasası (Digital Markets Act- DMA), Aralık 2020’de Avrupa Komisyonu tarafından önerilmişti. AP ve AB Konseyi arasındaki müzakerelerin ardından AP, 24 Mart 2022’de DMA’nın içeriği konusunda Konsey ile anlaşma sağlandığını açıkladı. Bundan sonraki süreçte DMA'nın sonbaharda AP ve Konsey'de kabul edilmesinin ardından Ocak 2023’te yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Dijital piyasalarda yeni rekabet kurallarını içeren DMA Meta, Apple, Amazon, Alphabet ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin iş modellerini yeniden şekillendirecek.

DMA Neden Ortaya Çıktı?

Son 20 yıldır yaşanan dijital dönüşüm küresel ekonominin işleyişini derinden değiştirdi. Dijital hizmetler ve dijital ortam kullanıcılarını barındıran dijital piyasalar, yeni iş fırsatları yaratarak ve sınır ötesi ticareti kolaylaştırarak ulusal ve uluslararası pazara, nihai olarak dünya ekonomisine ciddi katkılarda bulunuyor. Çevrim içi pazar yerleri (alışveriş siteleri), arama motorları, işletim ve iletişim sistemleri, uygulama mağazaları ve sosyal ağ hizmetleri günlük faaliyetlerimizin parçası hâline gelen dijital ekonomiyi ve dijital piyasayı oluşturuyor. Tüketicinin seçeneklerini, endüstrinin verimliliğini, ekonominin rekabet gücünü ve topluma sivil katılımı artıran dijital hizmetlerin ve piyasaların faydaları olduğu kadar kontrolü ve denetimi olmadığında zararları da bulunuyor.

Bugün çoğu KOBİ olan 10 binden fazla çevrim içi platform Avrupa’da faaliyet gösterirken çevrim içi platformların en büyükleri (big tech) dijital piyasadan elde edilen katma değerin çoğunluğunu elinde bulunduruyor. Büyük çevrim içi platformlar kendi ekosistemlerine gömülü olan güçlü ağ sistemlerine, yeni gelişen bir sektör olma özelliğinden yararlanarak (ilk hamle avantajı gibi) sağlam bir pazar konumuna ve küresel kullanıcı kitlelerine sahip. Özetle dijital piyasada önemli bir güç elde etmiş durumdalar.  Ayrıca bu platformlar tüketim zincirlerindeki nihai kullanıcı (end user) ve işletme kullanıcısı (business user) arasındaki işlemlerin çoğuna aracılık ederek günümüzün dijital ekonomisinin temel unsurlarını oluşturuyor. Birkaç büyük çevrim içi platform (Meta-Facebook, Amazon, Alphabet-Google, Apple gibi) artan bir şekilde işletme kullanıcıları ve nihai kullanıcılar arasında ağ geçidi (gateway) veya eşik bekçisi (gatekeepers) olarak hareket ediyor. Ayrıca bu platformlar diğer çevrim içi platformların piyasaya girişini engelleyerek kendilerini dijital ekonomide temel platform hizmet sağlayıcısı olarak konumlandırıyor.

Dijital piyasalara erişimde önemli bir etkiye ve kontrole sahip olan bu platformlar dijital piyasadaki yerleşik mevcut konumlarını kullanarak birçok işletme kullanıcısını kendilerine bağımlı hâle getirip rekabet edebilirlik üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor. AB ve üye ülkelerin mevcut mevzuatları, bu platformlar üzerinde düzenleyici girişimlerde bulunmasında yetersiz kalıyor. Çünkü mevcut düzenlemeler dijital ekonominin yeniliğine, sürekli değişen ve gelişen doğasına ayak uyduramıyor. Bu nedenle büyük çevrim içi platformların olumsuz çıktılarına karşı AB düzeyinde düzenleyici bir eylemin bulunmayışı AB İç Pazarı’nın bütünlüğüne ciddi bir tehlike arz ediyor. Adil olmayan ve rekabet edebilirliğe yönelik olumsuz uygulamalar dijital sektörde daha yüksek fiyatlara, daha az seçeneğe ve daha düşük kaliteli ürünlere yol açıyor.

Çevrim içi platformların toplumsal/ekonomik boyutu, etkileri ve dijital piyasalardaki rolleri ve nihai olarak dijital ekonominin büyüklüğü göz önüne alındığında, dijital piyasaların düzenlenmesine yönelik girişimler ve sorunların ele alınması AB ve Üye Devletler için elzem hâle geliyor. AB’nin geleneksel ve mevcut rekabet kurallarının dar bir kapsama sahip olduğunu ve dijital piyasalarda ortaya çıkan istenmeyen durumları engellemek için uygun olmadığını düşünen Avrupa Komisyonu, dijital ekonomiye dair endişeleri doğrultusunda ve Tek Pazar mantığına dayalı olarak dijital pazarı/piyasayı düzenleyen kuralları ele almak amacıyla Aralık 2020’de birbirini tamamlayacak şekilde Dijital Pazarlar Yasası ve Dijital Hizmetler Yasası’nı (DSA) birlikte sunmuştu. Böylece AB, son yıllarda hem Avrupa hem de ABD’de yürütülen soruşturma ve incelemelerin odak noktası hâline gelen çevrim içi platformların düzenlenmesi yönündeki ilk adımını atmış oldu.

Dijital Piyasalar Yasası

DMA, esas olarak çevrim içi aracılık, arama motoru, sosyal ağ, video paylaşım, kullanıcı sayısından bağımsız olarak iletişim, işletim sistemleri, bulut bilişim ve bu hizmetlerle bağlantılı olarak reklam hizmetleri sunan eşik bekçilerini hedef alıyor. Dijital piyasaya dair uygulamalarının olumsuz çıktılarını engellemek için düzenleyici maddeler içeren DMA, Avrupa Dijital Tek Pazarı için oldukça önemli bir girişim. Yeni bir yasal platform kategorisi olarak büyük çevrim içi platformlara belirli yükümlülük ve yasaklar getiriyor.  Eşik bekçilerinin DMA’da belirtilen tanıma girebilmeleri için aşağıdaki üç kritere sahip olması gerekiyor:

-Platformun İç Pazar’da önemli bir etkiye sahip olması: Çevrim içi platformun en az üç Üye Devlet’te faaliyet göstermesi gerekiyor. Ayrıca geçmiş üç mali yıl içerisinde Avrupa Ekonomik Alanı’nda en az 7,5 milyar avro ciroya sahip olması veya son mali yılda ortalama piyasa değerinin en az 75 milyar avro olması gerekiyor.

-Platformun işletme ve nihai kullanıcılar arasında önemli bir geçit olarak hizmet vermesi: Çevrim içi bir platformun eşik bekçisi olabilmesi için AB sınırlarında kurulan 10 binden fazla yıllık aktif işletme kullanıcısının olması ve son mali yılda AB sınırları içinde 45 milyondan fazla aylık aktif nihai kullanıcısının olması gerekiyor.

-Platformun faaliyetlerinde devamlı, yerleşik ve sürdürülebilir bir konumda olması veya bu konuma sahip olacağının öngörülmesi: Çevrim içi bir platformun geçmiş üç mali yılda yukarıda bahsedilen kullanıcı eşiklerine ulaşmış olması veya ulaşacak olması platformun kategorisini etkiliyor. Gelişmekte olan eşik bekçisi kategorisi olarak anlaşılan bu tanımlama Komisyonun rekabeti artırmak istediğini gösteriyor.

DMA, çevrim içi platformları bu kriterlerin sağlanması hâlinde durumlarını Komisyona bildirmelerini zorunlu hâle getiriyor: Nicel kriterleri sağlayan bu platformlar 90 gün içerisinde Komisyona kapsamlı bir bilgi sunmak zorunda. Eğer platform bu bildiriyi belirlenen süre içerisinde yapmazsa, Komisyon yine de bu platformu eşik bekçisi olarak tanımlayabiliyor. Bildirim tarihinden itibaren 45 gün içinde Komisyonun platformun eşik bekçisi statüsüne karar vermesi gerekiyor.

DMA, Komisyonun resen değerlendirme yapmasını, bir platformu eşik bekçisi ilan etmesini, eşik bekçisi olarak tanımlanmasının ardından yeniden değerlendirilmesini ve bu tanımı geri alabilmesini de mümkün kılıyor.  Aynı zamanda bir eşik bekçisi bahsedilen kriterleri sağlamadığını kanıtlaması ve bildirimde bulunması hâlinde eşik bekçisi yükümlülüklerinden muafiyet kazanabiliyor.

Eşik Bekçilerinin Yükümlülükleri

DMA, eşik bekçileri için doğrudan geçerli olacak şekilde aşağıdaki yükümlülükleri ve yasakları getiriyor: 

-Eşik bekçisinin birlikte çalışabilirliği geliştirmesi gerekiyor. Yani kullanıcıların tek bir ağa bağlanmasını önlemek için diğer platformlarla ‘’müşterek’’ çalışarak mesajlaşma uygulamalarını ağlar arası çalışır hâle getirmesini zorunlu kılıyor. Bu durum, Whatsapp gibi büyük mesajlaşma platformundaki kullanıcıların diğer platformlardaki kullanıcılarla metin, ses veya video ile iletişim kurmasına izin vermek anlamına geliyor.  Ancak birlikte çalışabilirliğin nasıl yorumlanacağı ve uygulanacağı belirsiz gibi gözüküyor.

-Platformların kullanıcılara kendi yazılımlarını, arama motorlarını veya sanal asistanlarını ‘’varsayılan’’ olarak dayatmaktan kaçınması gerekiyor.

-Android ve iOS gibi büyük mobil işletim ve uygulama indirme platformlarının, kullanıcıların önceden yüklemiş oldukları yazılımları ve uygulamaları istediklerinde tamamen kaldırma hakkını vermesi gerekiyor.

-Eşik bekçilerinin, işletme kullanıcılarına daha fazla veri erişimi sağlamasını zorunlu hâle getiriyor. Örneğin Amazon gibi platformlarda mal satan şirketlerin performanslarıyla ilgili verileri talep etmeleri durumunda erişimlerinin olması gerekiyor.

-Eşik bekçilerinin kendi ticari amaçları doğrultusunda veya üçüncü taraflardan alacağı reklam hizmetlerini artırmak ve makro ve mik-ro hedefli reklamlar sunmak amacıyla kişisel verileri birleştirmekten kaçınması veya onay almasını zorunlu hâle geliyor.

-DMA, eşik bekçilerinin reşit olmayan bireylerin kişisel verilerini ticari amaçlarla işlemesini yasaklıyor.

-DMA, eşik bekçilerinin arama motorlarında kendi ürünlerini ilk sıraya koymalarını yasaklıyor. Örneğin bu kural Google’ın, arama motorunda kendi alışveriş hizmetini arama sonuçlarının en üstüne çıkaramayacağı anlamına geliyor.

Yaptırımlar

DMA, AB dijital pazarında çeşitli küçük ve büyük çevrim içi platformlar ve işletmeler arasında eşit ve adil bir oyun alanı yaratmayı amaçlayan bir yasama önerisidir. 

Aslında AB, son on yılda büyük çevrim içi platformlar karşısında adil rekabetin sağlanması için yürüttüğü antitröst davalarında karşı karşıya kaldığı konuları tek bir düzenlemede bir araya getiriyor ve uygulama gücünü artırıyor.

Bir eşik bekçisi, DMA’nın ortaya koyduğu kurallara uymaması durumunda Komisyon tarafından cezalandırılabiliyor: Komisyon eşik bekçisinin bir önceki mali yılda elde ettiği toplam cirosunun %10’undan az olmayacak şekilde ve ihlallerin tekrar etmesi durumunda %20’yi aşmayacak şekilde idari para cezası uygulayabiliyor. Örneğin Meta için bu ceza 2021 yılı için 23 milyar dolara denk geliyor. Eğer ihlalleri sistematik hâle gelmişse Komisyon, eşik bekçilerinin belirli bir süre için başka şirketleri satın almasını da yasaklayabilecek.

İç Pazar’da uyumun azami düzeye çıkmasını hedefleyen Avrupa Komisyonu, DMA’nın tek uygulayıcısı olarak karşımıza çıkıyor. Bu durumda üye ülkelerin ulusal rekabet otoriteleri olası ihlaller hakkında soruşturma başlatsa bile soruşturmalarını belirli bir noktada Brüksel’e devretmeleri gerekiyor. Ulusal rekabet otoriteleri Komisyonun soruşturma başlatabilmesi için bulgularını Komisyona iletmeleri konusunda DMA tarafından yetkilendiriliyor. Ayrıca DMA, Komisyonun çalışmalarına yardımcı olmak ve kolaylaştırmak için bir danışma komitesi ve üst düzey grup oluşturulmasını öngörüyor.

DSA ile Bağlantı

Bir eşik bekçisinin işletme kullanıcıları ve nihai kullanıcılardan elde ettikleri verileri elinde toplaması ve işlemesinden kaynaklanacak olan, adil rekabet ve rekabet edebilirliğe ilişkin ihlaller DMA’da ele alınıyor.  DSA’da ise daha geniş toplumsal kaygılarla mücadele edilmesi gerektiği AP ve Konsey tarafından kabul ediliyor. DMA’nın Ekim 2022’de AP ve AB Konseyi tarafından oylanıp kabul edilmesi ve Ocak 2023’ten itibaren eşik bekçileri için geçerli olması planlanıyor. Avrupa değerlerine ve Avrupa modeline saygı duyan bir dijital sisteme sahip olmak isteyen Komisyon, düzenlemelerinin önemli iki ayağı olan DSA ve DMA’nın aynı anda uygulanmaya başlamasını hedefliyor. 

Sema Nur Yeniyıldız, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar