TÜRKİYE-AB GÜNDEMİ: Komisyon Başkan Yardımcısı Timmermans’ın Ziyareti ve İkinci Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu
Komisyon Başkan Yardımcısı Timmermans’ın Ziyareti ve İkinci Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu
Türkiye-AB ilişkileri uzunca bir süredir zorlu bir süreçten geçiyor. Üyelik müzakerelerinin fiilen durmasının ardından, gümrük birliğinin modernizasyonu ve vize serbestliği gibi konularda da beklenen ivme sağlanamamıştı. Özellikle Doğu akdeniz’de hidrokarbon arama faaliyetlerinin yarattığı gerginlikler ilişkilerin kopma noktasına gelmesine yol açmıştı. Ancak 25 Mart ve 24 Haziran 2021 tarihli AB Zirveleri’nde ortaya atılan pozitif gündem ilişkilerde yeniden bir yakınlaşmaya yol açtı. Olduka sınırlı bir yakınlaşma da olsa, pozitif gündem kapsamında Türkiye-AB Gümrük Birliğinin güncellenmesi, ticaretin kolaylaştırılması, mülteci işbirliğinin devamı, halklar arası temasların artırılması ve yüksek düzeyli diyalog toplantılarının yeniden başlatılması gibi öneriler yer alıyordu. Bu doğrultuda Türkiye ile halk sağlığı, iklim, terörle mücadele ve bölgesel konularda yeni yüksek düzeyli diyalog mekanizmalarının harekete geçirileceği yönünde alınan kararların ardından ilki 16 Eylül 2021 tarihinde Brüksel’de yapılan Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu toplantısının ikincisi 20 Nisan 2022 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Avrupa İklim Yasası’ndan Sorumlu Avrupa Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, toplantının eş başkanlığını üstlenmek ve ardından bir dizi görüşme yapmak üzere 20-21 Nisan 2022 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etti. Komisyon Başkan Yardımcısı Timmermans, ziyareti sırasında, İklim Diyaloğu toplantısının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile de ikili temaslarda bulundu ve aralarında İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun da bulunduğu iş dünyası ve STK temsilcileri ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakcı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar ve İklim Değişikliği Başkanı Orhan Solak’ın da eşlik ettiği bir saat süren Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı sonrası yapılan ortak basın toplantısında yeşil dönüşüm konusunda AB ile Türkiye arasındaki iş birliğinin çok kritik olduğu vurgulandı. Bu dönüşümün maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle Türkiye’nin 2053 hedeflerine ulaşabilmek amacıyla iklim değişikliği ile mücadele kapsamında yaptığı yatırımlara ve projelere AB’nin destek ve işbirliğini artırması gereğinin altı çizildi.
Avrupa Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, iklim değişikliği ile mücadele sürecinde Türkiye'nin karbonsuzlaştırma çabalarını, taahhütlerini ve bu yönde attığı adımları överken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da bu süreçte AB ile yapılacak iş birliğinin, Türkiye'nin AB’ye uyum sürecinin desteklenmesi açısından önemli bir fırsat yarattığına olan inancını dile getirdi ve Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede etkin ve öncü bir rol alabilmek istediğini ve bu konuda Türkiye ile yaptığı işbirliği hususunda Kıdemli Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın destek ve katkılarının çok büyük ve değerli olduğunu ifade etti.
Ortak basın toplantısında iklim kriziyle mücadele politikaları alanında özellikle yenilenebilir enerji teknolojileri ve kaynakların artırılması, geçiş sürecinde bilgi ve tecrübe paylaşımı ve yeni teknoloji geliştirilebilmesi için iş birliğini arttırma çabası içinde olması gerektiği yönünde AB ve Türkiye’nin görüş birliğinde olduğu ifade edildi. Türkiye’nin emisyon azaltım potansiyelinin yüksek olduğu, yeşil kalkınma ve döngüsel ekonomi sürecine liderlik eden bir ülke olmak istediği söylendi ve bu yolda Türkiye’nin atacağı adımlara değinildi. Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda hazırlayacağı Emisyon Ticaret Sistemi ve İklim Kanunu ile 27. Taraflar Konferansı (COP27) öncesi Ulusal Katkı Beyanını güncelleme kararı ve yeşil finansmanın ve yatırımların artırılması amacıyla yeşil bir taksonomi oluşturmak gibi adımların Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu bir süreç sürdürülmesi açısından önemi dile getirildi. Son olarak hidrojen konusu ele alındı. AB sanayisinin gelişimi ve Akdeniz havzasındaki ekonomiler için hidrojenin önemi ve zengin kaynakları olan Türkiye’nin AB için değerli bir hidrojen kaynağı olabilme potansiyeli göz önünde bulundurularak bu alanda Türkiye-AB iş birliğinin artırılması ve ortaklıklar geliştirilmesi yönünde her iki tarafın da kararlı olduğu mesajı verildi.
Türkiye-AB ilişkilerinde pozitif gündem kapsamında başlatılan Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu İkinci Toplantısı’nda sağlanan başarının gelecekte ilişkilerin olumlu bir yol izlemesi için bir umut oluşturduğu söylenebilir. AB’nin iki temel önceliğinden birini oluşturan Avrupa Yeşil Mutabakatı Avrupa’yı 2050’ye kadar Dünyanın ilk iklim nötr kıtası haline getirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda tüm Avrupa’da iklim politikalarını uyumlaştırmak ve iklim krizine yol açan sera gazı emisyonlarını aşağıya çekmek için AB ve Türkiye’nin birlikte çalışması büyük önem taşıyor. AB’nin aday ülkesi ve çok yakın bir ticaret partneri olan Türkiye için bu dönüşüme uyum sağlamak ve sanayi, tarım ve hizmet sektörlerinde yeni standart ve kuralları beraberinde getiren Yeşil Mutabakatın bir parçası olmak gerekiyor. Bunun yanında Gümrük Birliği ilişkisinin devamı için, AB iç pazarını kökten değiştirmekte ve dönüştürmekte olan Yeşil Mutabakat Türkiye’yi de kapsamalı. İkinci Türkiye-AB Yüksek Düzeyli İklim Diyaloğu ve Avrupa Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Timmermans’ın ziyaretine bu geniş perspektiften yaklaşmak ilişkilerin izleyebileceği rotayı belirlemek açısından büyük önem taşıyor.
Şehnaz Dölen, İKV Kıdemli Uzmanı