İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-15 HAZİRAN 2022

AB GÜNDEMİ: AB İklim Hedeflerinde Son Durum ve Geleceğe Yönelik Öngörüler

AB İklim Hedeflerinde Son Durum ve Geleceğe Yönelik Öngörüler

İnsan kaynaklı olduğu bilim insanları tarafından kanıtlanan iklim değişikliği, sanayi öncesi dönemden bu yana yaklaşık 1,1°C’lik bir ısınmaya neden olmuş durumda. Zira sanayi devriminden itibaren ivme kazanan endüstriyel faaliyetlerin neden olduğu atmosferdeki sera gazı emisyonları, iklim değişikliğinin hızını ve şiddetini artırdı. İklim değişikliği konusunda en fazla tarihi sorumluluğa sahip olan ülke açık ara farkla ABD olsa da sanayi devriminin ana vatanı Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinin de bu konuda önemli oranda bir tarihi sorumluluğu bulunuyor.

Günümüzde AB, küresel çapta en fazla sera gazı emisyonuna neden olan üçüncü aktör olarak göze çarpıyor. Bununla birlikte AB, iklim değişikliği ile mücadele politikalarında öncü bir konumda yer alıyor. AB öncelikle taraf olduğu Kyoto Protokolü kapsamındaki 2008-2012 yıllarını kapsayan dönemin sonunda “sera gazı emisyonlarının 1990 yılına kadar %5 azaltılması” ilk dönem taahhüdünün de ötesine geçerek %8’lik bir sera gazı emisyonu azaltımını başarmıştı. AB, Kyoto Protokolü hedeflerinin de ötesine geçerek ayrıca 2020, 2030 ve 2050 iklim hedefleri ve buna bağlı olarak iklim politikalarını ortaya koymuştu. AB’nin 2030 ve 2050 iklim hedefleri, 2019 yılının sonunda Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın yayımlanmasıyla çok daha iddialı iklim hedefleriyle değiştirilirken, 2020 yılı hedefi “1990 yılına kıyasla %20 sera gazı azaltımı” olarak kaldı. Bu hedef ayrıca, Kyoto Protokolü’nün 2013-2020 yıllarını kapsayan ikinci taahhüt dönemini de kapsamaktaydı.

AB, İklim Hedeflerinde Ne Durumda?

AB’nin her yıl BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (UN Framework Convention on Climate Change-UNFCCC) iletmek amacıyla hazırladığı sera gazı emisyonu envanterlerinin sonuncusu, Avrupa Çevre Ajansı tarafından 31 Mayıs 2022 tarihinde yayımlandı. Birlik’ten 1 Şubat 2020 tarihinde ayrılmış olan Birleşik Krallık’ın 2019 ve 2020 yıllarında neden olduğu sera gazı emisyonları, AB’nin izleme ve raporlama mekanizması ve çaba paylaşma mevzuatındaki bazı hükümlerden dolayı bu envanterde kapsam dâhilinde bulunduruldu.

AB’nin 2022 yılı sera gazı emisyonu envanterine göre, 2020 yılında AB toplam sera gazı emisyonları Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık (AKAKDO) ve uluslararası havacılık haricinde 3,708 milyon ton CO2 eşdeğer olarak ölçüldü. Daha da önemlisi, 1990 yılından bu yana Birliğin en düşük sera gazı emisyonu olarak tarihe geçen 2020 yılı toplam AB sera gazı emisyonları, 1990 yılına kıyasla %34,3 azalarak AB’nin 2020 yılı için daha önce belirlediği iklim hedefinin çok ötesine geçti.  Diğer yandan, bu veriler sera gazı emisyonu azaltımının ekonomik büyüme pahasına olmak zorunda olmadığını da gösterdi. Zira, otuz yıllık bu dönemde sera gazı emisyonları %34,3 azalırken, AB GSYH’sinin %54 büyüdüğü görülüyor.

Envantere göre, 1990 ile 2020 yılları arasında en fazla artış gösteren sera gazı emisyonları sırasıyla karbondioksit (CO2), metan (CH4), diazot monoksit (N2O) ve hidroflorokarbon (HFC) oldu. Diğer yandan, sera gazı emisyonlarının en fazla artış gösterdiği sektörün enerji olduğu görülürken, bunu tarım, endüstriyel işlemler, AKAKDO ve atık sektörleri takip ediyor.

Otuz yıllık bu dönemde sera gazı azaltımlarının en fazla imalat sanayii ve inşaat, elektrik ve ısıtma üretimi, demir ve çelik üretimi ile konutlardaki fosil yakıt tüketiminde gerçekleştiği görülüyor. İklimlendirme ve soğutma ile karayolu taşımacılığı sektörlerinde ise bu eğilimin aksine emisyonlarda artış yaşandığı gözlemleniyor.

AB’nin sera gazı emisyonlarındaki düşüşün ardında yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, doğal gaz gibi daha az karbon yoğun fosil yakıtların kullanılması, enerji verimliliğindeki iyileştirmeler ve ekonomideki yapısal değişiklikler gibi birçok faktör bulunuyor. Ayrıca, COVID-19 salgınına bağlı ekonomik gerilemelerin de sera gazı emisyonlarındaki düşüşte rol oynadığı düşünülüyor. Zira sera gazı emisyonlarının 2019 yılına kıyasla %8,5 azaldığı 2020 yılı, başka bir ekonomik gerilemenin yaşandığı 2009 yılından sonra bir yıl içinde en fazla sera gazı emisyonu azaltımının yapıldığı ikinci yıl oldu.

En Fazla Emisyon Azaltımı Yapan Ülkeler Almanya ve Birleşik Krallık

Envanterde, en fazla sera gazı emisyonuna neden olan AB Üye Devletleri’nin sırasıyla Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Polonya ve İspanya olduğu belirtiliyor. Neredeyse tüm AB Üye Devletleri sera gazı emisyonlarını azaltmış olsa da AB’nin toplam net sera gazı emisyonu azaltımının %47’sinin yalnızca Birleşik Krallık ve Almanya tarafından gerçekleştirildiği kaydediliyor. Buna göre, Finlandiya %71,2 ile sera gazı emisyonlarını en çok azaltan AB Üye Devleti olurken, bunu %59,6 ile Letonya, %57,8 ile Litvanya ve %56 ile Romanya takip ediyor. Diğer yandan, GKRY (%59) ve İrlanda (%6,1) bu süreçte sera gazı emisyonlarını artıran AB Üye Devletleri olarak dikkat çekiyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı İçin Hâlâ Bir Umut Var

COVID-19 kaynaklı ekonomik gerilemenin AB sera gazı emisyonlarındaki büyük düşüşteki rolü yadsınamaz olsa da AB zaten 2019 yılında sera gazı emisyonlarını %26 azaltmış, 2020 iklim hedeflerinin ötesine geçmişti. Ancak, 2020 yılı emisyonlarındaki büyük düşüşe en fazla katkıda bulunan üye ülkelerden birinin Birlikten ayrılmış olan Birleşik Krallık olması ve COVID-19 sonrası emisyonların yeniden yükselişe geçmesi, AB’nin gelecekteki başarısına ilişkin soru işaretleri oluşturuyor. Bunun yanında, AB’nin mevcut 2020 iklim hedefinin zaten yeterince iddialı olmadığı ve bu nedenle de hedefi başarmak için fazla çaba göstermek zorunda kalmadığı gibi görüşler de bulunuyor. Bu düşünceden yola çıkarak en azından 2030 iklim hedefinin daha iddialı olması gerektiği de özellikle vurgulanıyor.

AB, 2050 yılında Avrupa’yı ilk “iklim nötr” kıta hâline getirmeyi amaçlayan Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde 2030 iklim hedefini %40’tan %55’e yükselterek bu hedefi yerine getirebilmek için bir de 55’e Uyum Paketi’ni (Fit for 55 Package) yayımladı. AB’nin 2020 iklim hedefinde bu denli başarılı olması 2030 iklim hedefi için de bir umut vadetse de Birliğin Yeşil Mutabakat’ta öngördüğü eylemleri hızla ve emin adımlarla yerine getirmesi gerekiyor.

N. Melis BOSTANOĞLU, İKV Uzmanı