Avrupa Komisyonunun 2022 Yakınsama Raporu ve Hırvatistan’ın Başarısı: Avro Alanı Genişliyor
Avrupa Komisyonu, Avro Alanı'na katılmak isteyen bir AB Üye Devletinin talebi üzerine iki yılda bir olmak üzere bir “Yakınsama Raporu” yayımlıyor. Avrupa Komisyonu'nun Yakınsama Raporu, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Yakınsama Raporuyla farklı olsa da aynı verileri kullanarak hazırlanıyor.
Rapor, Danimarka hariç Avro Alanı dışındaki yedi AB ülkesinin (Bulgaristan, Çekya, Hırvatistan, Macaristan, Polonya, Romanya ve İsveç) avroyu kullanmaya başlayabilmeleri için gerekli kriterleri sağlamalarına yönelik kaydettikleri ilerlemeleri açıklıyor. Danimarka, Maastricht Antlaşması'nda Avro Alanı’na katılmak istemediğini beyan ettiği için rapor kapsamında bulunmuyor.
Haziran 2022 Yakınsama Raporu, Avro Alanı dışındaki yedi AB ülkesinin 2020 yılından bu yana Avro Alanı ile ekonomik yakınsama konusunda sınırlı ilerleme kaydettiği sonucuna varıyor. Bunun başlıca nedeninin COVID-19 salgınının getirdiği zorlu ekonomik koşullar ve bunu takiben Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile enerji ve gıda fiyatlarındaki enflasyonist gidişat olduğu söylenebilir. Bulgaristan 2024 itibariyle Avro Alanı'na girmeyi hedefliyor olsa da mevcut durumda Hırvatistan hariç Üye Devletlerin hiçbiri kriterlerin tamamını yerine getiremiyor. Raporda, Hırvatistan dışında incelenen ülkelerin ulusal mevzuatlarının Avrupa Merkez Bankaları Sistemi/ECB statüsü ile tam uyumlu olmadığının da tespit edildiği aktarılıyor.
Rapor ayrıca 1 Ocak 2023'te avroya geçme niyetini açıklayan Hırvatistan'ın derinlemesine bir değerlendirmesini içeriyor.
Aşırı Bütçe Açığı Avro Alanı Dışındaki Ülkeler İçin 2023’ün En Önemli Problemi
Raporda fiyat istikrarı bölümünde, yalnızca Hırvatistan ve İsveç’in %4,9'luk referans değerinin altında enflasyon oranlarına sahip olarak kriteri karşıladığı kaydediliyor. Mali kriterler konusunda, raporun yayımlandığı tarih itibariyle yalnızca Romanya aşırı bütçe açığı prosedürüne tabi tutuluyor. Romanya bu prosedüre daha önce Nisan 2020’de tabi tutulmuştu. Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan 2021'de GSYH referans değerlerinin %3'ünü aşmış olsalar da, bu ülkelere aşırı bütçe açığı prosedürü uygulanmadı.
Aşırı Bütçe Açığı Prosedürü, AB'nin İstikrar ve Büyüme Paktı (Stability And Growth Pact) mevzuatı tarafından dayatılan bütçe açığı tavanını aşan herhangi bir AB) Üye Devletine karşı Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan bir eylemdir. Prosedür, üye ülkeleri sahip oldukları bütçe açığını kontrol altına almaya teşvik etmek için, potansiyel olarak yaptırımlarla sonuçlanacak birkaç adım içeriyor. Prosedürün uygulanmaması için üye ülkelerin bütçe açığının GSYH’lerinin %3'ünü aşmaması ve kamu borçlarının GSYH'nin %60'ını geçmemesi gerekiyor.
Rapor, COVID-19 krizinin başlamasıyla birlikte 2020'de yedi ülkenin de keskin bir bütçe açığı artışı yaşadığını ve 2021'de İsveç hariç tüm ülkelerde bütçe açıklarının yüksek kaldığını kaydediyor. 2021'de, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti hariç incelenen tüm ülkelerin 2020’ye kıyasla bütçe dengelerinin iyiye gittiği belirtiliyor.
Avrupa Komisyonu'nun “Bahar 2022 Ekonomik Tahmini”ne göre, 2022 ve 2023'te ülkelerin çoğunda bütçe açıklarının GSYH'ye olan oranının düşmesi beklense de, Avro Alanında bulunmayan Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Romanya için aynı senaryo geçerli olmayabilir. 2023'te bu ülkelere aşırı bütçe açığı prosedürlerinin uygulanması muhtemel görünüyor.
2021'de Bulgaristan ve İsveç'te kamu borçlarının GSYH'ye oranı %20 ila %40 arasında değişirken, bu Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Romanya'da %40 ila %60 düzeyine ulaştı. Hırvatistan ve Macaristan'da ise borç oranları %60'ın üzerinde seyrediyor.
İncelenen ülkeler arasında döviz kuru kriterini sadece Bulgaristan ve Hırvatistan karşılıyor. Uzun vadeli faiz oranı kriterini ise Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti ve İsveç karşılıyor. Rapor ayrıca Hırvatistan'ın dört nominal yakınsama kriterini karşıladığını ve mevzuatının Antlaşma ve Avrupa Merkez Bankaları Sistemi/ECB Tüzüğü'nün gereklilikleriyle tamamen uyumlu olduğunu tespit ediyor.
Hırvatistan'ın genel hükümet bütçe dengesine bakıldığında, 2021'de GSYH açığı referans değerinin %3'ünün hemen altında, borç oranının ise GSYH referans değerinin %60'ının üzerinde bulunmasına rağmen bir önceki yıla göre azalmış olduğu görülüyor. 2021'de GSYH'nin %2,9'u olarak gerçekleşen açık oranı, gerekli kriterleri karşılıyor. 2020'de GSYH'nin %87,3’üne ulaşarak zirveyi gören borç oranı, 2021'de gerçekleşen düşüşle GSYH'nin %79,8'i olarak gerçekleşti. Borç oranındaki bu güçlü düşüş, borç kriterinin yerine getirilmesini sağladı. Avrupa Komisyonu'nun Bahar 2022 Ekonomik Tahmini, Hırvatistan'ın İstikrar ve Büyüme Paktı'nın gerekliliklerine uymaya devam etme yolunda olduğunu gösteriyor.
Hırvatistan Avro Alanı’na Giriyor
Avrupa Komisyonu, 1 Haziran 2022 tarihli kararında Hırvatistan'ın 1 Ocak 2023'te avroyu benimsemeye hazır olduğu sonucuna vararak, Avro Alanı Üye Devletlerinin sayısını yirmiye çıkardı.
Komisyon’un yaptığı açıklamada, bu adımın 1990'larda savaşın bunalımını yaşayan Hırvatistan’ın son otuz yıldaki ilerlemesinin bir kanıtı olduğu ve bu başarının arkasında yetkililerin Avro Alanına giriş için yasal kriterleri karşılamaya yönelik kararlı çabalarının bulunduğu belirtildi. Hırvatistan’ın Bulgaristan ile birlikte, 10 Temmuz 2020'de döviz kuru mekanizmasına (ERM II) ve bankacılık birliğine katılmasının ardından ERM II'de taahhüt ettiği kayıt dışı ve yasal olmayan para akışının önlenmesi, kamu sektörü yönetişimi ve kurumsal iflaslarla mücadele gibi politikaları uygulamasının da önemli kazanımlar olduğu aktarıldı.
Açıklamada ayrıca Avro Alanına katılmanın Hırvatistan ekonomisine birçok fayda sağlayacağından bahsedildi. Hırvatistan’ın avro kullanmaya başlamasıyla dövizden kaynaklanan kur risklerini düşüreceğinden, Avro Alanı’ndaki likidite ve finansal destek olanaklarının yanı sıra, bankacılık birliğine entegrasyondan da faydalanacağı vurgulandı. Avro Alanı’nın Hırvatistan'ın GSYH'sinin önemli bir bölümünü temsil eden, daha iyi fiyat şeffaflığı, artan rekabet, ithalat ve ihracat için daha düşük işlem maliyetleri anlamına geleceği ifade edildi. Bunun yanında, vatandaşların Avro Alanı’na geçiş konusunda yüksek enflasyon zamanlarında fiyat artışlarından endişe duyabileceği ve Hırvat yetkililerin piyasada fiyatların yuvarlanması ve diğer olası suistimal biçimleriyle ilgili riskleri azaltmak için aktif önlemler alması gerektiği aktarıldı.
Hırvatistan’ın Avro Alanı’na katılması için tamamlanması gereken birkaç adım daha bulunuyor. Yakınsama raporu ve yayımlanan ECB raporu, AP ve Konsey tarafından değerlendirildikten sonra, resmî kararın temmuz ayında Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (ECOFIN) tarafından da onaylanması gerekiyor.
Mehmet Can Sezgin, Uzman Yardımcısı