Avrupa Komisyonunun Moldova’nın Üyelik Başvurusuna İlişkin Görüşü: Dönüşüm için bir Fırsat Penceresi
Rusya’nın Ukrayna işgali ile Avrupa’ya 80 yılın ardından gelen savaş, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın gelecek umutlarını AB üyeliğine bağlamasına neden oldu. Ukrayna’nın 28 Şubat’ta, savaşın ilk günlerinde yaptığı tarihî AB üyelik başvurusunu kaçırılmayacak bir fırsat olarak gören Moldova, 3 Mart 2022’de, Gürcistan ile birlikte AB üyeliği için başvuruda bulunarak hem Batı’ya hem de Putin’e seçtiği tarafı resmî olarak gösterdi.
7 Mart 2022 tarihinde AB Konseyi, Avrupa Komisyonunu başvurularla ilgili görüşlerini sunmaya davet etti. Komisyon ise AB genişleme tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir hızla hareket ederek Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın üyelik başvuruları ile ilgili görüşünü 17 Haziran 2022 tarihinde AP ve AB Konseyine iletti.
Moldova-AB İlişkisinin Geçmişi
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Ağustos 1991’de bağımsızlığını kazanan Moldova’nın, AB ile ilişkisi resmî olarak Temmuz 1998 yılında on yıllık bir dönem için yürürlüğe giren Ortaklık ve İş Birliği Anlaşması ile başladı. Mayıs 2009’da AB Komşuluk Politikası kapsamında geliştirilen Doğu Ortaklığı’na dâhil edilmesi ise bu ülkeyi AB ile yakınlaştıran bir diğer gelişme oldu.
Moldova-AB yakınlaşmasını hızlandıran asıl gelişme ise Moldova-AB Ortaklık Anlaşması’nın (OA) imzalanması ile Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanı’nın oluşturulmasıydı. Fiilen kapsamlı bir katılım öncesi eğitimi temsil eden Ortaklık Anlaşması ve DKSTA’nın fasılları, resmî katılım sürecinin içeriği ve yapısına karşılık geliyor. Bu yüzden Komisyon, görüşünü hazırlarken özellikle Ortaklık Anlaşması ve DKSTA temelinde Moldova’nın AB müktesebatına uyum kapasitesini ölçtü.
Komisyona Göre Moldova Kriterleri Nasıl Karşılıyor?
Komisyon, görüşünü 1993 yılında Kopenhag ve 1995 yılında Madrid Zirvelerinde belirlenen kriterler temelinde, başvuran ülkenin bu kriterleri karşılama kapasitesini değerlendirerek hazırladı. Bu bağlamda, üç ülkenin siyasi ve ekonomik kriterleri ile AB üyeliği yükümlülüklerini üstlenme kabiliyetini (AB müktesebatına uyumunu) değerlendiren Komisyon, Moldova’nın AB’ye katılımı için resmî olarak aday gösterilmesini tavsiye eden görüşünü sundu.
Siyasi Kriterler: Yolsuzluk Moldova için Çok Boyutlu Bir Problem
Komisyon görüşünde; siyasi kriterler başlığı altında AB temel değerleri olarak sayılan demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlık haklarına saygının mevcut durumu ve bu değerlerin sürdürülmesini ve korunmasını garanti eden kurumların istikrarı değerlendirilirken, Moldova’nın bu kriterleri karşılamak için sağlam bir temele sahip olduğu belirtildi.
Görüşte, Moldova Anayasası’nın hukukun üstünlüğü, serbest ve özgür seçimler ve insan haklarının korunması da dâhil olmak üzere demokratik bir devletin temel ilkelerini güvence altına aldığı ifade ediliyor. Ayrıca, Kasım 2020 Cumhurbaşkanlığı ve Temmuz 2021’de yapılan parlamento seçimlerinin, adil rekabet ve temel özgürlüklere saygı bağlamında iyi yönetildiğine vurgu yapılıyor.
Moldova kamu yönetimi yasal çerçevesinin ve kamu hizmeti sisteminin Avrupa kamu yönetimi ilkeleri, standartları ve uygulamaları ile uyumlu olduğu belirtiliyor. Hukukun üstünlüğü ile ilgili olarak ise Moldova’nın hem adalet hem de yolsuzlukla mücadele sistemlerinde büyük bir revizyona gittiği kaydediliyor. Ayrıca Moldova yargısına ilişkin anayasal ve yasal çerçevenin büyük ölçüde Avrupa standartlarıyla uyumlu olduğu belirtiliyor.
Ancak Komisyon, Moldova’nın:
-Gelişmiş ve liyakate dayalı bir kamu hizmeti oluşturma konusunda henüz istenen etkiye ulaşamaması nedeniyle kamu yönetimi reformu yapması;
-Yargının bütünlüğü, şeffaflığı ve hesap verilebilirliğini iyileştirmek ve hem siyaset hem de ticaret alanındaki çıkar çevrelerinin etkisini azaltmak için yargı reformunu tamamlaması;
-Topluma, devlet bütçesine ve işletmelere önemli maliyetler yükleyen; yerli ve yabancı yatırımları engelleyen ve hukukun üstünlüğünü zayıflatan ciddi bir sorun olan yolsuzluk faaliyetlerini önlemesi;
-Yasadışı mal ve insan kaçakçılığında Avrupa’nın önemli bir kavşak noktası olması nedeniyle organize suçlarla mücadelesini arttırması ve daha geniş organize suç ağlarını araştırması;
-Devlet kurumlarının işleyişini önemli şekilde bozan oligarkleşmenin önüne geçmesi;
-Devam eden toplumsal ayrımcılıkların önüne geçmesi, uluslararası standartların altında kalan yargılama öncesi tutukluluk koşullarının iyileştirilmesi ve başta savunmasız gruplar olmak üzere insan haklarını güçlendirmesi;
-Sivil toplumun karar alma süreçlerine daha fazla katılımının desteklemesi ve sivil toplumun rolünü artırması için eyleme geçmesi gerektiği vurgulanıyor.
Ekonomik Kriterler: Rusya-Ukrayna Savaşının Moldova Ekonomisine Olumsuz Etkileri
Moldova’nın işleyen bir piyasa ekonomisinin varlığının, Birlik içindeki rekabet baskısının ve piyasa güçleriyle başa çıkma kapasitesinin değerlendirildiği ekonomik kriterler bölümünde, Komisyon görüşüne göre, sağlam makroekonomik politikalar izleyen Moldova’nın, mali sektör istikrarını önemli ölçüde güçlendirdiği ifade ediliyor. Ancak Moldova’daki siyasi irade eksikliği ve sık hükümet değişiklikleri nedeniyle düzensiz hâle gelen ekonomik reformların, Moldova ekonomisinin rekabetçi bir piyasa ekonomisine dönüşmesine engel olduğu vurgulanıyor. Ayrıca Ukrayna savaşının tetiklediği domino etkisi yaratan küresel enflasyonist baskının Moldova’nın makroekonomik istikrarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
AB’nin rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle başa çıkabilme yeteneğini değerlendiren görüşte, Moldova’nın bölgesindeki diğer ülkelere nazaran iyi bir durumda olmasına rağmen az gelişmiş bir ülke olduğu vurgulanıyor. Moldova’nın düşük eğitim kalitesi, kalifiye eleman eksikliği, yetersiz fiziki altyapısı ve enerji kaynaklarının çeşitli olmaması nedeniyle yabancı yatırıma açık olmadığı da kaydediliyor.
Ancak Komisyon, Moldova’nın:
-Daha iyi kurumsal yönetişim, yeniden yapılanma, özelleştirme ve iflas eden işletmelerin tasfiyesine ilişkin daha fazla reform yapmasını;
-Kara para aklama gibi suçların ve kayıt dışı ekonominin önlemesini;
-AB’deki rekabet baskısıyla başa çıkma kapasitesini artırması için iş piyasasını çeşitlendirmesi ve işgücü göçünün önüne geçmesini;
-Siyasi kriterlerde belirtildiği gibi yolsuzlukla ilgili mücadelesini artırmasını tavsiye ediyor.
Moldova’nın AB Müktesebatına Uyum Kapasitesi
Komisyon görüşünde, Moldova’nın siyasi, ekonomik ve parasal birlik hedeflerine bağlılık dâhil olmak üzere üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme yeteneği Ortaklık Anlaşması veDKSTA temelinde ve bunların dışındaki AB müktesebatının uygulanması düzeyi ile değerlendiriliyor. Ortaklık Anlaşması ve DKSTA’nın, AB müktesebatının önemli bir kısmını kapsaması ve resmî katılım sürecinin içeriği ve yapısına karşılık gelmesinden dolayı Komisyon görüşünü bu temele oturtuyor.
Tüm fasılların incelenmesi sonraya bırakılmak üzere Yargı ve Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, Kamu Alımları, İstatistik ve Mali Kontrol fasıllarını değerlendiren görüşte, Moldova’nın AB müktesebatına gecikmeli de olsa kademeli bir şekilde yaklaştığı ifade ediliyor. Moldova’nın AB ile uyum sürecinin bazı sektörlerde ileri, bazı sektörlerde ise oldukça geri kalmasına rağmen Moldova’nın tatmin edici bir uygulama geçmişine ve daha fazla uyum için sağlam bir temele sahip olduğu belirtiliyor.
Ancak Komisyon, Moldova’nın:
-Kamu alımlarını iyileştirilmesi;
-Kamu Mali Yönetimi reformunu tamamlaması;
-Çevre ve iklim eylemi altında AB müktesebatıyla uyumlu hâle gelmek için Avrupa Yeşil Mutabakatı ışığında reformlar yapması gerektiğini vurguluyor.
Moldova’nın AB Yönünde Hareket Etmesi için Bir Katalizör
Romanya’nın doğusunda ve Ukrayna’nın batısında yer alan Moldova, on yılı aşkın bir süredir ciddi dönüşüm geçiriyordu. Dönüşüm iradesi Avrupa yanlısı Maia Sandu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi ve Eylem ve Dayanışma Partisi’nin 2021 parlamento seçimlerinde sandalyelerin çoğunluğu almasıyla devam etti. Ağustos 2021’de yayımlanan stratejide AB ile bütünleşme hedefinin dış politika önceliği hâline getirilmesiyle bu irade zirve yaparak reform gündemini en üst sıralara taşıdı.
Komisyon görüşünde “aday ülke” statüsünü tavsiye etmesi, Moldova adına tarihî bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum öncelikle Moldova’yı AB ile bütünleşmeye hazırlayacak olan kilit reformların yapılmasını tetikleyebilir. İkinci olarak hâlihazırda komşularıyla iyi politikalar izleyen Moldova’nın ayrılıkçı Transdinyester bölgesindeki sorunlarının barışçıl çözümü için de fırsat sağlayabilir.
Moldova’nın adaylığını destekleyen Komisyon görüşü, Moldova’yı Doğu Ortaklığı’nın geri kalanından belirgin şekilde ayırıyor. Bu durum, AB için jeopolitik bir dönüşümü yansıtırken, Moldova’nın coğrafi konumunu ön plana çıkarıyor. En önemlisi, kıtadaki savaşın varlığını ve Avrupa güvenliği için AB endişelerini bir fırsat olarak gören Moldova, Avrupa güvenliği için kritik bir coğrafyada yer aldığını ve vazgeçilmez bir ülke olduğunu Komisyona kabul ettirmiş gibi görünüyor.
Sema Nur Yeniyıldız, İKV Uzman Yardımcısı