İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-15 TEMMUZ 2022

AB GÜNDEMİ: Gürcistan’ın AB Adaylık Statüsüne “Oligark” Engeli

Gürcistan’ın AB Adaylık Statüsüne “Oligark” Engeli

Avrupa Komisyonu, 17 Haziran 2022 tarihinde Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın AB üyelik başvurularıyla ilgili görüşünü açıkladı. Bilindiği üzere ülkelerin üyelik başvurularıyla ilgili değerlendirmeler siyasi, ekonomik ve üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme kabiliyeti olarak sıralanan Kopenhag kriterlerine göre yapıldı. Siyasi kriterlerde demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan hakları ve azınlıklara saygı ve bu hakların korunmasını garanti eden kurumların mevcut ve istikrarlı olup olmadığına bakıldı. Ekonomik kriterlerde güçlü ve işleyen bir piyasa ekonomisinin mevcudiyeti ve rekabet kapasitesinin yüksek olup olmadığı incelendi. Son olarak üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme kabiliyeti kriterinde ise AB müktesebatını uygulayabilme kapasitesine dikkat edildi. Söz konusu kriterlerin yanı sıra AB’nin Ukrayna, Moldova ve Gürcistan ile 2014 yılında imzaladığı Ortaklık Anlaşması ile Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Bölgeleri (The Deep and Comprehensive Free Trade Areas- DCFTA) anlaşması kapsamındaki yükümlülüklere uyup uymadıklarına da dikkat edildiği vurgulandı.

Gürcistan’ın AB Üyelik Başvurusu ve Komisyonun Görüşü

Gürcistan ile AB arasındaki ilişkilerin tarihçesi 1992 yılına dayansa da Tiflis yönetiminin AB üyelik başvurusu, Rusya’nın Ukrayna’ya 24 Şubat tarihinde açtığı savaşın sonrasında gerçekleşti. Daha önce 2024 yılında AB’ye üyelik başvurusu yapma vaadinde bulunan iktidardaki Gürcü Hayali Partisi, Ukrayna’nın üyelik başvurusu yapmasının akabinde mevcut konjonktürden faydalanmak amacıyla, ani bir kararla 3 Mart 2022 tarihinde Gürcistan’ın AB’ye resmî başvurusunu gerçekleştirdi. AB Konseyi de dört gün sonra 7 Mart tarihinde Avrupa Komisyonundan Gürcistan’ın üyelik başvurusu için görüşünü açıklamasını istedi. Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın başvurularının, Versay’da yapılan AB Liderler Zirvesi’nde onaylanmasının ardından, Gürcistan’a 11 Nisan’da siyasi ve ekonomik kriterlerle ilgili 369 sorudan oluşan ve 19 Nisan’da genel AB müktesebatı başlıklarına ilişkin 2300 sorudan oluşan soru listeleri (questionnaire) gönderildi. Tiflis yönetimi söz konusu sorulara ilişkin cevaplarını 2 Mayıs ve 10 Mayıs tarihlerinde AB’ye iletti.

Avrupa Komisyonunun Gürcistan ile ilgili görüşünde özellikle siyasi kriterler konusunda çok sayıda eleştirinin yapıldığı görülüyor. Ülkedeki siyasi kutuplaşmaya dikkat çekilirken önemli yargı reformlarının gerçekleştirilmesine rağmen daha sonra yapılan değişikliklerle bu reformların sekteye uğradığı belirtiliyor. Yolsuzlukla mücadele konusunda çeşitli adımlar atılmış olsa da bunların yetersizliğine vurgu yapılıyor. Özellikle üst düzey yolsuzlukla mücadele ve oligarkların kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması için olduğu gibi organize suçlarla mücadele için de kararlı eylemlerin gerektiği belirtiliyor. Genel hatları itibarıyla siyasi kriterler başlığı altında ülkede yaşanan son gelişmelerin Gürcistan’ın ilerlemesini baltaladığı belirtilse de demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıklara saygının garanti altına alınmasını sağlayan kurumların mevcudiyeti konusunda Gürcistan’ın elverişli bir temele sahip olduğu ifade ediliyor.

Ekonomik kriterlerde ise Gürcistan’ın sağlam bir ekonomi politikasının olduğu ve makroekonomik istikrarın sağlandığı belirtiliyor ancak piyasa ekonomisinin işleyişinin iyileştirilmesi ve uzun vadeli kapsayıcı büyüme ve dış rekabet gücünün sağlanması için daha fazla reform ve yatırıma ihtiyaç duyulduğunun altı çiziliyor. Eğitim reformu yoluyla beşeri sermayenin güçlendirilmesi, yenilenebilir enerji üretiminin yaygınlaştırılması, ulaşım altyapısı gibi fiziksel altyapının da güçlendirilmesi ve küresel değer zincirlerine erişimin iyileştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Son olarak üyelik yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesi bakımından Gürcistan’a yönelik olumlu değerlendirmelerin yapıldığı görülüyor. Gürcistan’ın 2016 yılından beri Ortaklık Anlaşması’nın ve DCFTA’nın uygulanması için ciddi şekilde çaba sarf ettiği belirtiliyor. Bu sebeple birçok fasılda AB müktesebatına kademeli olarak yaklaştığı, bazı sektörlerde diğer ülkelerden (Ukrayna ve Moldova) daha gelişmiş durumda olduğu belirtiliyor. Hâliyle daha fazla uyum için sağlam bir temel oluşturmasının ve geçmiş performansının olumlu olduğunun altı çiziliyor.

Gürcistan’dan Beklenen Öncelikler

Komisyon, tüm bu değerlendirmelerin gölgesinde, 17 Haziran tarihinde açıkladığı görüşünde, Ukrayna ve Moldova’nın adaylığını kabul ederken halkının %83’ü AB üyeliğini destekleyen Gürcistan’a adaylık statüsü vermeyi uygun bulmadı. Bunun yerine Gürcistan’a adaylık statüsünün verilmesi konusunun yeniden değerlendirilmesini ve çeşitli önceliklerin yerine getirilmesi durumunda adaylık statüsünün verilmesini tavsiye etti.

Komisyon, bu kapsamda Gürcistan’ın ilerlemesini takip etmeye devam edeceğini ve 2022’nin sonlarında söz konusu ilerlemeye dair raporunu yayımlayacağını belirtti. Bundan sonra Gürcistan özelinde takip edeceği öncelikleri ise madde madde sıraladı. Bu kapsamda siyasi partiler arasındaki iş birliğinin artırılarak siyasi kutuplaşmanın azaltılması, yolsuzlukla mücadele dairesinin bağımsızlığının güçlendirilmesi, gücün kötüye kullanılması ve oligarşizmin sonlandırılması, organize suçlarla mücadelenin güçlendirilmesi, kolluk kuvvetlerinin hesap verebilirliğinin sağlanması, bağımsız bir medya ortamının oluşturulması, savunmasız grupların haklarının korunması, kadına yönelik şiddetle mücadelenin artırılması, sivil toplumun karar alma süreçlerine katılımının teşvik edilmesi ve AİHM kararlarının dikkate alınması için mevzuatın kabul edilmesi gibi çeşitli öncelikler belirlemiş durumda.

Gürcistan yönetimi ise Komisyonun kararına sert tepki gösterdi. Kararla ilgili açıklama yapan Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili, Gürcistan’ın AB’den daha fazlasını hak ettiğini, Gürcistan’a aday ülke statüsünün verilmemesinin “haksız” ve “adil olmayan” bir karar olduğunu söyledi. Gürcistan halkı da kararı çeşitli şehirlerde protesto ederek AB’den ülkelerine yönelik olumlu karar vermelerini talep etti. Bu protesto gösterilerinin ise daha sonra hükümet eleştirisine dönüştüğü görüldü. Hükümetin aday ülke statüsü için yeterli oranda çaba göstermediğini dile getiren yüz binlerce gösterici, Garibaşvili hükümetini istifaya davet etti.

Oligarkların Siyaset Üzerindeki Etkisi

Gürcistan’a adaylık statüsünün verilmeyerek AB perspektifi ile yetinilmesinde ülkenin yaşadığı siyasi çalkantıların etkisi oldukça büyük. AB müktesebatına uyum düzeyi yüksek olmasına rağmen yaşanan siyasi çalkantılar, Gürcistan’ın adaylık statüsü almasına engel olmuş görünüyor. Öyle ki Gürcistan, iç politikada yaşanan siyasi krizlerle ve mücadelelerle uluslararası haberlere damgasını vuran ülkelerin başında geliyor. Özellikle oligarkların siyaset ve medya üzerindeki etkisi, bu istikrarsızlığın ve çalkantıların kaynağı hâline gelmiş durumda. Freedom House tarafından yayımlanan 2022 raporunda, Gürcistan’daki oligarşik etkinin, ülkenin siyasi işlerini, politika kararlarını ve medya ortamını etkilediğini ve yargının siyasete alet edilmesine yol açtığını vurguluyor.

Son yıllarda söz konusu oligarklar arasında adından en fazla söz ettiren Bidzina İvanişvili, 2012 yılında Gürcü Hayali Partisi’ni kurdu ve Mihail Saakaşvili iktidarına son verdi. Eski Başbakan İvanişvili, günümüzde herhangi resmî bir görevi olmamasına rağmen Gürcistan’ın “gölge lideri” olarak görülüyor. Gazprom şirketinin eski ortaklarından olan ve hâlâ hissesi olduğu iddia edilen İvanişvili, Kremlin bağlantılarıyla ve ciddi mal varlığıyla dikkat çekiyor. İvanişvili’nin bağlantıları ve gücü sebebiyle AP’nin de radarına takıldığı görülüyor. Gürcistan’ın AB üyelik başvurusuyla ilgili Komisyon görüşünü beklediği esnada, 9 Haziran tarihinde, AP’nin Gürcistan’daki medyanın bağımsızlığına yönelik ihlalleri içeren bir kararı oylaması ve bu kararda Bidzina İvanişvili isminin de geçmesi tesadüf olarak görülmemeli. Komisyon görüşünden altı gün önce alınan kararda, ülke içindeki etkinliğinin yanı sıra Gürcistan’ın Rusya’ya yönelik yaptırımlardaki yumuşak tutumunun da müsebbibi olduğu gerekçeleriyle İvanişvili’ye yönelik kişisel yaptırım uygulanması istendiği görülüyor. Gürcistan hükümeti ise oligarklar özelinde ortaya koyulan iddiaları her fırsatta yalanlıyor. Gürcistan’la ilgili AP’nin son kararına atıfta bulunarak “sahte haberlerin kurbanı olunduğu” şeklinde eleştiri yapılırken, alınan kararın yalan ve yanlışlarla dolu olduğu belirtildi.

Sonuç olarak, Gürcistan’ın adaylık statüsü için bir süre daha bekleme listesinde yer almaya devam edeceği görülüyor. Komisyonun yıl sonuna kadar Tiflis hükümetinden yerine getirmesini istediği önceliklerin yerine getirilip getirilmeyeceğini, söz konusu isteklerin Gürcistan iç politikasındaki yansımalarının ne yönde gelişeceğini ya da bu isteklerin %83’ünün AB üyeliğini desteklediği Gürcistan halkı nezdinde nasıl karşılık bulacağını elbette zaman gösterecek.

Oğuz GÜNGÖRMEZ, İKV Uzmanı