Avrupa-Akdeniz Ekonomik ve Sosyal Konseyler ve Benzeri Kuruluşlar (EUROMED) Zirvesi 16-18 Kasım 2011 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin (European Economic and Social Committee / EESC) ev sahipliğinde gerçekleşen zirvenin ana gündem maddelerini Arap Baharı ve Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri oluşturdu. Zirve’nin açılış oturumu Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve EESC Başkanı Staffan Nilsson’un katılımıyla yapıldı.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz açılış oturumunda yaptığı konuşmada Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki reform sürecine yaptığı katkıya değinerek, Türkiye’nin de uygun siyasi zemin ve irade oluştuğunda Avrupa Birliği’ne büyük katkılar sağlayacak bir noktaya ulaştığını vurguladı. Küresel kriz sürecinde Türkiye’nin ekonomisini düzgün yönetebilen ender ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Yılmaz, Maastricht kriterlerinde Avrupa Birliği tarafından Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın en fazla yüzde 60’ı olarak belirtilen kamu borcunun Türkiye’de yüzde 40 dolaylarına çekildiğini de sözlerine ekledi. ‘’Güçlü liderlerin olmadığı, cesur adımların atılmadığı zamanlarda krizlere müdahele etmenin güçleştiğini’’ belirten Cevdet Yılmaz, böyle dönemlerde bölgesel ve küresel işbirliğine gereksinim olduğunun altını çizdi.
Açılış oturumunda söz alan EESC Başkanı Staffan Nilsson, Zirve’nin Türkiye’de gerçekleştirilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne aday bir ülke olarak Akdeniz havzasında ve Arap dünyasında AB değerlerini savunmasının önemini vurguladı. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da açılış oturumunda yaptığı konuşmada 1996 yılından bu yana uygulanan Gümrük Birliği ve 2005 yılında başlanan AB üyelik müzakerelerinin Türk ekonomisindeki değişim ve dönüşüm sürecine büyük katkı sağladığını belirtti. Söz konusu dönemde Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesini savunan AB liderlerini de selamladığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, günümüzde de ‘’benzer liderlerin yalnızca Türkiye tarafından değil, tüm Avrupa halkları tarafından da beklendiğini ve özlendiğini’’de sözlerine ekledi.
EUROMED Zirvesi’nin ikinci gününde söz alan Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle de Arap Baharı’na değinerek Avrupa Birliği’nin işinin devrim başlatmak olmadığını, buna karşın AB’nin başlayan devrimlerin ‘kaptırılmaması’ ve ‘çalınmaması’ için yoğun çaba gösterdiğini belirtti. Türkiye’nin de özellikle Suriye’deki Başar Esad yönetimine karşı tutumuyla Avrupa Birliği ile eşgüdüm ve fikir birliği içinde olduğunu gösterdiğini vurgulayan Füle, ‘bölgedeki halkların değişim ve reform taleplerinin tanklarla durdurulamayacağını da sözlerine ekledi.