Komisyondan Dijital Çağ ile Uyumlu Yeni Sorumluluk Kuralları
28 Eylül 2022 tarihinde Avrupa Komisyonu, ürün sorumluluk kurallarını dijital çağa uygun hâle getirmeyi amaçlayan iki yeni teklif yayımladı: Ürün Sorumluluğu Yönergesi’nin güncellenmiş versiyonu ve Yapay Zekâ Sorumluluk Yönergesi. Komisyon, bu iki teklifle yapay zekâ sistemlerine ürün sorumluluğu getirirken, ürünlerin döngüsel ekonomi, küresel tedarik zincirleri ve prosedürel güvencelerle ilgili sorunlarını ele alan yeni kurallar öneriyor. Bu yeni kurallarla ise Komisyon, tüketicilerin haklarını güçlendirmeyi, AB’deki işletmelerin haklarını korumak için yasal bir çerçeve oluşturmayı ve AB pazarında eşit bir rekabet alanı yaratmayı (Avrupalı olmayan işletmelerle Avrupalı işletmelerin adil bir şekilde rekabet edebilmesini) amaçlıyor.
Revize Edilmiş Ürün Sorumluluğu Yönergesi
1985’te yürürlüğe giren ve vatandaşların kusurlu ürünlerden kaynaklanan zararlarını tazmin edebilmeleri için yasal bir çerçeve sağlayan Ürün Sorumluluğu Yönergesi (Product Liability Directive- PLD), yapay zekâ ve dijital teknolojilerle üretilen ürün kategorilerini kapsamıyor. Bu yüzden, kusurlu olan yazılım güncellemeleri ve dijital hizmetlerden kimin sorumlu olduğu ve nasıl belirleneceğiyle ilgili mevcut kurallar (sağlık, güvenlik veya temel haklar için yüksek risk oluşturan yapay zekâ sistemleri) oldukça muğlak kalıyor. Ayrıca, bir işletmenin piyasadaki ürününde yaptığı yazılımsal değişimlerde veya Birlik dışından ithal edilen ürünlerde yaşanan sorunlarda kimin sorumlu olduğu konusunda da belirsizlik bulunuyor. Böyle durumlarda, yasal çerçevenin günümüze uyumlu olmaması ise bu ürün ve hizmetlerden mağdur olan vatandaşların zararının tazmini konusunu güçleştiriyor.
Avrupa Komisyonu dijital ürünleri, döngüsel ekonomi iş modellerini ve küresel tedarik zincirlerini kapsayacak şekilde mevcut PLD’nin gözden geçirilmiş versiyonunu sunarak, üreticilere ve ürünlere sorumluluk yüklüyor ve tüketicilerin zararlarını tazmin etmelerini kolaylaştırıyor.
-Dijital çağ ürünleri: Yeni PLD teklifi ile Komisyon, ürün, sorumluluk ve kusurluluk tanımını genişleterek, yapay zekâ ve dijital teknolojilerle üretilmiş ürünlerin neden olduğu veri kayıpları, mal hasarı, kişisel yaralanma ve ölümlerde tazminat talep edilebileceğini belirtiyor (Daha önce sorumluluğun kapsamı kişisel yaralanma ve mal hasarı ile sınırlıydı). Ayrıca, üretici tanımının kapsamı genişletilerek yazılım ve dijital hizmet sağlayıcıları ve çevrim içi pazar yerleri, yeni PLD kapsamına girerek kurallara tabi hâle geliyor.
-Döngüsel ekonomi: Yeni PLD; güncellenmiş, değiştirilmiş veya işlenmiş ürünleri de dikkate alıyor. Pazara sunulduktan sonra kusurlu güncellenmiş veya kusurlu modifiye edilmiş ürünlerin neden olduğu zararlar için tüketicilere tazmin hakkı sağlıyor. Böylece Komisyon, döngüsel ekonomi ve iş modelleri için de yasal bir zemin oluşturuyor.
-Küresel tedarik zincirleri: AB dışında üretilen ancak AB pazarında satılabilen ürünlerin (veya doğrudan AB dışından satın alınan ürünler dâhil) neden olduğu zararlar için tazminat yolunu açıyor.
-Prosedür değişiklikler: Yeni PLD teklifi, kusurlu ürünlerle ilgili ilk kez üreticilere kanıt sunmayı zorunlu hâle getirirken, tüketicilerin ispat yükümlülüğünü hafifletiyor. Üretici, söz konusu ürünün nasıl üretildiği ve pazara sunulduğu konusunda tüketiciden daha fazla bilgiye sahip olduğu için üretici ve tüketici arasındaki bilgi asimetrisinin önüne geçmek hedefleniyor.
-Sorumluluktan muafiyet: Yeni PLD önerisi, bir önceki versiyonunun aksine, bilimsel ve teknik olarak keşfedilemeyen kusurlar için üreticilere tanınan “muafiyetten sapma” imkânı sağlamıyor.
Komisyon, önerdiği değişiklikler ile 30 yılı aşkın süredir yürürlükte olan ürün sorumluluğunun dışında bir üretici ve tüketici çıkarı dengesi kurmayı amaçlıyor. Uzmanlara göre, Komisyon, ürün sorumluluğu için daha çok tüketici dostu bir tavır benimsiyor.
AI Sorumluluk Yönergesi
Türünün ilk örneği olan Yapay Zekâ Sorumluluk Yönergesi (AI Liability Directive-AILD), yapay zekâ özellikli ürün ve hizmetler için sorumluluk kuralları getirerek, Üye Devletlerin AI sorumluluk kurallarını kendi hukukuyla uyumlaştırmalarının önünü açıyor.
AILD, özellikle yüksek riskli yapay zekâ sistemi (sağlık, güvenlik veya temel haklar için yüksek risk oluşturan yapay zekâ sistemleri) sağlayıcıları, geliştiricileri ve kullanıcıları için ek sorumluluklar getiriyor. Böylece, yapay zekâ sistemlerinin neden olduğu zararlara karşılık hukuki sorumluluk çerçevesi tanımlıyor ve tüketicilerin zararlarının tazmin edilmesinin yolunu açıyor.
AILD teklifi, herhangi bir tür yapay zekâ kaynaklı hasara karşı, tüketicilerine (vatandaş veya işletme fark etmeksizin) daha fazla koruma sağlamak amacıyla iki ana özellik sunuyor:
-Nedensellik varsayımı: İlgili bir kusurun tespit edildiği ve yapay zekânın performansına dair bir nedensellik bağının bulunduğu durumlarda, kusura ve tazmine karşı nedensellik karinesine bakılmasını öneriyor. Yani, belirli bir hata veya ihmalin zarara nasıl yol açtığının ayrıntılı olarak açıklanması gerekirken, yapay zekânın çıktısı ve kusuru arasındaki nedensel bağlantıyı kurarak, mağdurun karşılaştığı zorlukların ele alınması amaçlanıyor. Böylece, mağdurların ispat yükünün hafifletilmesi amaçlanıyor.
-Kanıta erişim hakkı: AILD kapsamında, yapay zekâ destekli ürünlerden hasar gören mağdurlar, mahkemelerden ilgili kanıtlara erişim sağlamak için izin talep edebiliyor. Ayrıca bu durum, yüksek riskli yapay zekânın söz konusu olduğu durumlar için de geçerli hâle geliyor.
AILD’nin, Yapay Zekâ (AI) Yasası ile de yakın bir ilişkisi bulunuyor. Farklı alanlara uygulansalar da birbirlerini güçlendiriyorlar. Şöyle ki, AI Yasası, yapay zekâ teknolojisinden doğacak riskleri azaltmaya ve zararları önlemeye çalışarak güvenlik odaklı kurallar sunuyor. AILD ise oluşan zarar durumlarında mağdurların tazminatını sağlamak için bu ürün ve hizmetlere sorumluluk yüklüyor.
PLD ve AI Sorumluluğu Arasındaki Fark Nedir?
İki teklifin aynı anda sunulması tesadüf değil. İki teklif birbiriyle bağlantılı ve güçlü ve güvenli bir yapay zekâ politikasının oluşturulmasına yönelik Komisyonun bütünsel yaklaşımını yansıtıyor. Kapsamlarına giren sorumluluk türleri farklı olsa da yapay zekânın özelliklerine uyarlanmış etkin bir sorumluluk sistemi oluşturmayı amaçlıyor. Şöyle ki, yeni PLD; mal kaybı ve hasarı, kişisel yaralanma ve veri kaybı dâhil olmak üzere kusurlu ürünlerin neden olduğu hasarlar için geçerliyken, AILD bir yapay zekâ sisteminin neden olduğu hasarlara yönelik yeni bir sorumluluk rejimi ortaya koyuyor.
İki teklif karşılaştırıldığında; PLD’ye göre üreticiler, kusurlu ürünlerden bağımsız olarak, kusurlu ürünlerin neden olduğu zararlardan sorumluyken, AILD’de tüketicinin zararını tazmin edebilmesi için kusuru, ihmali ve hasarı kanıtlaması gerekiyor.
Tüketiciler için karmaşık ve anlaşılması güç, hatta “kara kutu” olarak adlandırılan yapay zekâ sistemleri göz önüne alındığında, tüketicilerin bu kanıtları sunması imkânsız görünüyor. Örneğin, bu iki teklifin yürürlüğe girmesi durumunda, robot süpürge ile ilgili olarak mağduriyet yaşayan tüketici, kredi puanlama sistemi nedeniyle haksız yere ayrımcılığa uğrayan tüketiciden daha iyi bir şekilde korunacak. Komisyon güçlü ve güvenli bir sorumluluk sistemi oluşturmak istiyorsa, AI sorumluluğundaki ispat karinesindeki gerekliliklerini yeniden düzenlemesi gerekiyor. Bu yüzden, bu iki teklifin hem AP hem de Konsey tarafından kabul edilmeden önce, bazı değişikliklere uğrayacağı tahmin ediliyor.
Sema Nur Yeniyıldız, İKV Uzman Yardımcısı