20-21 Ekim AB Liderler Zirvesi: Avrupa’da Savaşın Gölgesinde Zor Kışa Hazırlık
AB devlet ve hükümet başkanları, 20-21 Ekim 2022'de, Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapılan olağanüstü zirvede bir araya geldi. AB Liderler Zirvesi ya da diğer ismiyle Avrupa Devlet ve Hükûmet Başkanları Konseyi sonrasında yayımlanan bildiride, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sürerken sivilleri hedef alması, enerji krizini hafifletmek için alınacak olası önlemler ve üçüncü ülkelerle olan ikili ilişkiler konuları ön plana çıkıyor.
“AB, Ukrayna’ya Destek Vermeye Devam Edecek”
Zirve sonrası bildirisinde, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin Avrupa güvenliğini tehlikeye attığı yinelenerek, mevcut enerji odaklı ekonomik krizin tek sorumlusunun Rusya olduğu vurgulandı ve AB’nin Ukrayna’ya savaşın uzunluğu fark etmeksizin desteğini devam ettireceği belirtildi.
Kiev'de ve Ukrayna genelinde sivilleri ve altyapıyı hedef alan Rus füze ve drone saldırılarının kınandığı bildiride Rusya'nın, Avrupa’daki en büyük nükleer santrali olma özelliğini taşıyan Ukrayna’daki Zaporizhzhia nükleer santraline yönelik eylemlerinin kabul edilemez olduğu ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) santralin güvenliğini ve emniyetini sağlama çabalarına AB'nin de destek verdiği aktarıldı.
Ukrayna’nın BM şartları ve uluslararası hukuka uygun olarak, Rusya’nın saldırısına karşı meşru müdafaa hakkını kullandığına ve uluslararası antlaşmalarla kabul görmüş sınırları içinde işgal altındaki tüm bölgelerin tam kontrolünü yeniden kazanma hakkına sahip olduğuna değinildi.
Konsey, BM Genel Kurulu'nun da talep ettiği gibi, Rusya'nın, Ukrayna’nın uluslararası kabul görmüş sınırları içindeki tüm topraklarından derhal, eksiksiz ve koşulsuz olarak tüm askeri güçlerini geri çekmesini ve Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik tüm hibrit saldırıları derhal durdurmasını talep etti.
Bildirinin devamında, “AB ne kadar sürerse sürsün Ukrayna'nın yanında duracaktır. Likidite ihtiyaçları da dâhil olmak üzere Ukrayna'ya güçlü siyasi, askeri ve mali destek sağlanmasına devam edilecek ve özellikle kışa hazırlık için AB insani yardımlarını hızlandıracaktır.” ifadelerine yer verildi.
Bildiride İran’ın Rusya’ya verdiği askeri teçhizat desteği ve İran hükümetine karşı gerçekleştirilen protestolara da yer verildi. Konsey, İran makamlarının Rusya'ya verdiği askeri desteği şiddetle kınayarak 20 Ekim 2022'de yaptırım listesine üç İranlı birey ve bir İran kuruluşun da eklenmesini memnuniyetle karşıladığını açıkladı. İran’da gerçekleşen protestolarla ilgili, İranlı yetkililerin barışçıl bir biçimde gerçekleşen protestolara, özellikle kadınlara karşı haksız ve kabul edilemez güç kullanımının kınanarak AB'nin bu ciddi insan hakları ihlallerinin faillerine karşı 17 Ekim 2022'den itibaren kısıtlayıcı yaptırım tedbirleri uygulayacağı belirtildi. Protestoları bastırmak için şiddete başvurulmasının derhal durdurulması ve gözaltına alınanları medeni ve siyasi haklarına tam saygı göstererek serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.
“Almanya, Doğal Gazda Tavan Fiyat Uygulamasına Yeşil Işık Yaktı”
Zirve’nin en kritik konusu, fikir ayrılıklarının son zamanlarda derinleştiği enerji krizine karşı alınacak önlemler oldu. Almanya'nın, doğal gaza geçici bir fiyat tavanı getirilmesi üzerinde Komisyonun çalışmasına olumlu yaklaşması, AB’nin enerji krizine karşı alınacak önlemlerde manevra alanını genişleten bir gelişme oldu. Hollanda ile birlikte doğal gaza tavan fiyat uygulanmasının en güçlü muhaliflerinden biri olan Almanya, zirvedeki görüşmeler sonrası kriz ortamı aşılana kadar gaz maliyetlerini kontrol etmeye destek vermiş oldu.
Bildiride enerji alanında alınacak önlemlerle ilgili tavan fiyat uygulamasının yanı sıra, Birlik genelindeki doğal gaz talebini azaltma, arz güvenliğini sağlama, haneler ve işletmeler için enerji fiyatlarını düşürme çabalarının hızlandırılması ve yoğunlaştırılması gerektiği konusunda Konseyin hemfikir olduğu vurgulandı.
Bildiride, AB'nin İşleyişi Hakkında Antlaşma'nın 122'nci maddesi temelindeki acil önlemler dâhil olmak üzere yenilenebilir enerji ve şebekelerin yaygınlaştırılmasının hızlandırılması için izin prosedürlerinin basitleştirilmesi gerektiği vurgulandı ve Konsey, enerji verimliliği, depolama ve yenilenebilir teknolojiler dâhil olmak üzere gelecekte enerji altyapısına yönelik yatırımların hızlandırılması ihtiyacını yineledi.
Avrupa Devlet ve Hükûmet Başkanları Konseyi başkanı Charles Michel, zirve sonrası yaptığı açıklamada, Zirvedeki liderlerin, üye ülkelerin enerji bakanları tarafından tavan fiyat önerisinin görüşülmesi için istenilen stratejik yönlendirmeyi yaptığını belirtti. Michel, bunun yanında ortak gaz alımıyla ilgili çalışmalarda da mutabık kalındığını ve liderlerin ortak alım için şirketlerin konsorsiyumlar oluşturması ve üye ülkelerin ortak gaz talebiyle Avrupa enerji pazarı gücünü artırmak için birlikte çalışılması fikirlerinin liderler tarafından destek gördüğünü aktardı.
İçerisinde bağlayıcı bir unsur barındıran mekanizma, ulusal ihtiyaçlara göre, doğal gaz depolanması ihtiyaçlarının %15'ine eşdeğer bir hacim için ortak bir toplam talep oluşturulması yükümlülüğünü getiriyor.
Charles Michel, konuşmasının devamında sıvı doğal gaz (LNG) fiyatlarının daha doğru tespit edilebilmesi için yeni bir endeks geliştirme çabası içinde olunduğunu aktardı. Michel, TTF’in (Title Transfer Facility) boru hattı gazı fiyatlarını yansıttığını ve bu gazlar içinde karşılaştırma ölçütünün bulunduğunu aktardı. Michel ayrıca doğal gazdaki aşırı yüksek fiyatları sınırlamak ve piyasanın oluşumunda net bir düzen olduğundan emin olmak için bir piyasa düzeltme mekanizması kuracaklarını belirtti. Michel, piyasadaki kırılganlığın giderek arttığını ve LNG miktarının artmasıyla, TTF’nin artık gerçek piyasa durumunu yansıtmadığını ifade etti.
BarMar Yeşil Enerji Koridoru İspanya ve Fransa’yı Birbirine Bağlayacak
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İber Yarımadası'nı Kuzey Avrupa'ya bağlayan MidCat boru hattının inşası gibi konularda birkaç haftadır kamuoyu önünde çatışıyordu.
İspanya, Portekiz ve Fransa'nın liderleri, zirvenin ilk günü, İspanya ve Fransa'yı birbirine bağlamayı amaçlayan bir gaz boru hattı olan MidCat projesini hidrojen taşıyabilen ve en azından teorik bir “yeşil enerji koridoru” ile değiştirmekte mutabakata vardılar. Bu üç ülkenin lideri, yeşil hidrojeni Barselona'dan Marsilya'ya taşımak için denizin altından “yeşil enerji koridoru” inşa etme anlaşmasını açıkladı. Bu yeni boru hattı, Fransa'nın AB'nin gaza bağımlılığını sürdüreceği gerekçesiyle karşı çıktığı MidCat boru hattı önerisinin yerini alacak.
Ancak yeni planın hâlâ erken aşamalarında olduğu ve henüz bir fizibilite çalışmasının yapılmadığına yönelik söylentilerin artması MidCat boru hattının bir yıldan daha kısa sürede inşa edilebileceğini ve orta vadeli enerji sorunlarının çözülmesine yardımcı olabileceğini savunan Almanlar için hayal kırıklığına yol açabilir.
AB, ASEAN Toplantısında Ortak Değerlere Vurgu Yapmayı Planlıyor
Zirvede, AB'nin Çin ile ilişkileri konusunda stratejik bir tartışma da gerçekleştirildi. Ayrıca, 14 Aralık 2022'de yapılacak olan AB-ASEAN Anma Zirvesi'nin hazırlıkları da tartışıldı. Zirvenin, AB’nin ASEAN ile Stratejik Ortaklığını daha da derinleştirmek ve uluslararası hukuka ve kabul görmüş norm ve standartlara olan ortak bağlılığın altını çizmek için bir fırsat olacağı belirtildi.
20-21 Ekim Zirvesi AB’deki Uzlaşma Kültürünün Canlı Olduğunu Gösteriyor
20-21 Ekim’de gerçekleşen Zirve, AB liderlerinin bir araya geldiklerinde enerji gibi kritik bir konuda dahi hâlen uzlaşma kültürünü taşıdıklarını gösteriyor. Yakın geçmişte üye ülkelerin menfaatleri çarpıştığında, örneğin COVID-19 salgınının çıktığı ilk zamanlarda yaşanan ventilatör azlığı üzerine üyelerin birbirlerinin siparişlerine el koymasına kadar etik ve birlik değerlerine uymayacak birçok şey yaşanmıştı. Zirvenin ilk gününde tartışmalı BarMar (eski ismiyle MidCat) projesi ve ortak doğal gaz alımı mekanizmasına yönelik tutumların olumlu olarak değiştirilmesi, üyelerin enerji krizine çözümde ancak hep birlikte hareket ettikleri takdirde Rusya’ya karşı etki yaratabileceklerini düşündüklerini gösteriyor. AB’nin doğal gaz hatlarını çeşitlendirmeye devam etmesi farklı senaryolarda da enerji arz güvenliğini olumlu etkilerken, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin AB üyelerine kısa vadeli ciddi bir motivasyon vererek onları konsolide etmesi Rusya tarafından yapılan ciddi stratejik bir hata olarak nitelendirilebilir.
Kış ayları yaklaşırken Konsey bildirisindeki öneriler, AB için öncelikli gerçekleştirilmesi gereken eylemler arasında yer alıyor. Almanya’nın tavrını olumlu olarak değiştirmesi üzerine çalışmaların başladığı doğal gaza tavan fiyat uygulamasında, Çin ve Hindistan ile de müzakereler gerçekleştirilirse G7 ülkeleri gerçekten bir fiyat düzeltme mekanizmasını devreye sokabilir. Rusya’nın Kuzey Akım hatlarının kullanım dışı hâline gelmesinden sonra elinde etkili bir yaptırım mekanizmasının kalmaması, AB’nin elini güçlendiren başka bir etken olarak öne çıkıyor.
Mehmet Can Sezgin, İKV Uzman Yardımcısı