Avrupa Komisyonu, 19 Nisan 2011 tarihinde eğitime ilişkin yeni bir rapor yayımladı. Bilindiği üzere, Üye Ülkeler eğitim alanında birincil sorumluluk taşıyor. Bu nedenle, Avrupa Birliği’nin bu alandaki yetkisi sadece belirlenen hedeflere ulaşmak için Üye Devletler arasındaki işbirliğini artırmayı teşvik etmekle sınırlı kalıyor. Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı son raporda, Üye Devletlerin eğitim sistemlerini geliştirmek amacıyla 2010 yılı için ulaşılması beklenen hedefler arasında sadece beşte birini gerçekleştirebildiğini gösteriyor.
Öngörülen hedeflerden biri, AB genelinde, okulu bitirmeden okuldan ayrılma oranını yüzde 10 dolaylarına düşürmekti. Ancak Birlik genelinde, 2000 yılında yüzde 17,6 olan bu oranın, 2009 yılında yüzde 14,4’e düştüğü gözlenildi. Bu alanda en kötü performans sergileyen ülkelerin başında Malta (yüzde 36,8), Portekiz (yüzde 31,2) ve İspanya (yüzde 31,2) geliyor. Yüzde altıdan düşük bir oran ile bu hedefe ulaşmış Üye Devletler ise, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovenya ve Slovakya. Türkiye’de bu oranın yüzde 44,3 olduğu göz önünde tutulursa, Türkiye, AB’de en kötü performans sergileyen ülkelerin de gerisinde kalıyor.
2010 yılı için öngörülen bir diğer hedef de, 22 yaşındaki gençlerin en az yüzde 85’inin ortaöğretim ikinci devreyi tamamlamış olmasıdır. AB’de bu istenilen hedefe ulaşılamadı. Bu oran 2000 ve 2009 yılları arasında yüzde 76,6’dan sadece yüzde 78,6’ya ulaştı. Bu alanda en kötü performans sergileyen Üye Devletleri’nin başında yine Malta (yüzde 52,1), Portekiz (yüzde 55,5) ve İspanya (yüzde 59,9) geliyor. AB Üye Devletleri’nde kaydedilen en yüksek oranların ise, yine Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovenya ve Slovakya’da olduğu dikkat çekiyor. Türkiye’de ise, bu oran sadece yüzde 50’ye ulaşabildi.
AB’nin 2010 yılı için belirlediği bir diğer hedef de, yetişkin çalışan nüfusunun en az yüzde 12,5’inin hayat boyu öğrenime katılması. 2000-2009 yılları arasında, AB’de bu oran yüzde 7,1’ten yüzde 9,3’e çıktı. Yetişkin çalışan nüfusun hayat boyu öğrenime katılım oranı İskandinav ülkelerde en yüksek iken, bu oranın en düşük olduğu üye ülkeler ise, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Slovakya ve Yunanistan. Türkiye’de ise, bu oran yüzde 2,3 ile sınırlı.
AB çapında okuryazar olmayan nüfus oranının, 2010 yılında yüzde 17’ye düşmesi hedefleniyordu. AB genelinde 2000 yılında yüzde 21,3 olan bu oran 2009 yıllında sadece yüzde 20’ye düşürülebildi.
Böylelikle, 2010 yılı için belirlenen beş hedeften sadece biri gerçekleştirilebildi. Matematik, fen ve teknoloji alanındaki toplam mezun sayısının 2010 yılına kadar en az yüzde 15 oranında artması hedeflenirken, AB’de, 2000-2008 yıllarında gerçekleştirilen yüzde 37’lik artış ile bu alanda ilerleme kaydedildi. Türkiye’de ise söz konusu dönemde, matematik, fen ve teknoloji alanındaki mezun sayısı yüzde 70,8 arttı.
Söz konusu rapora http://ec.europa.eu/education/lifelong-learning-policy/doc/report10/report_en.pdf internet adresinden ulaşılabilir.