Avrupa Komisyonu 5 Nisan 2011 tarihinde, Üye Devletlerin sınırları içerisinde ikamet eden Roman kökenli vatandaşların, topluma daha iyi entegre olabilmesi için ulusal stratejilerinin belirlenmesini içeren bir tebliğ yayımladı. Tebliğe ilişkin açıklamalarda bulunan Avrupa Komisyonu’nun Adalet, Temel Haklar ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Viviane Reding, her yıl olduğu gibi 2012 Nisan ayında Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanacak raporda bu konuda Üye Devletlerin stratejileri ve kat ettikleri mesafenin derinlemesine inceleneceğini belirtti. Reding ayrıca, mevcut AB fonlarının Roman kökenli vatandaşların topluma entegrasyonu için daha etkin şekilde kullanılması gerektiğini ifade etti. Şimdiye kadar bu alanda harcanmak üzere Üye Devletlerin kullanımına ayrılan fonun 26.5 Milyar Avro’luk bölümünün kullanılmadığına dikkat çeken Reding, Roman kökenli vatandaşların topluma entegrasyonu için Üye Devletleri AB fonlarını kullanmaya davet etti. Avrupa Komisyonu’nun Adalet, Temel Haklar ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi ayrıca Avrupa Komisyonu’nun ulusal Roman eylem planları hazırlanmasına yardımcı olmak amacıyla yeni bir çerçeve belgesi yayımladığını duyurdu. Söz konusu yeni çerçeve 4 temel alandan oluşuyor: 1) Roman kökenli ailelerin çocuklarının en azından ilköğretim seviyesine kadar temel eğitim imkanlarından yararlanmasının sağlanması; 2) Roman kökenli vatandaşların istihdamının sağlanması ve diğer AB vatandaşları ile Roman kökenli vatandaşlar arasındaki istihdam açığının kapatılması; 3) Roman kökenli vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması (özellikle Roman kökenliler için oldukça yüksek olan bebek ölüm oranının düşürülmesi); 4) barınma imkanlarının artırılması.
Dünya Bankası tarafından geçmiş günlerde yayımlanan ve AB üyesi 6 ülkede yapılan (Bulgaristan, Macaristan, Letonya, Litvanya, Romanya ve Slovakya) anket sonuçlarına göre, söz konusu 6 AB üye ülkesinde ikamet eden Roman kökenli vatandaşların çocuklarının sadece yüzde 42’si temel eğitimlerini tamamlamış durumda. Bu oran AB geneli ile karşılaştırıldığında (AB-27’de yüzde 97,5) çocukların eğitim imkanlarından yararlanamaması oldukça büyük bir sorun olarak çıkmakta. Aynı araştırmaya göre söz konusu 6 ülkenin iş gücü piyasasında Roman kökenli vatandaşların payı ise sadece yüzde 10. Araştırma, barınma ve sağlık hizmetlerine erişimde de Roman kökenli vatandaşların ayrımcılığa maruz kaldıklarını ortaya koyuyor.