8–10 Mart 2011 tarihleri arasında resmi bir çalışma ziyareti kapsamında Yunanistan’a giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ziyaretinin ilk gününde Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ve Dışişleri Bakanı Dimitris Druças ile başkent Atina’da bir araya geldi. Gerçekleştirilen görüşmeler sonrasında yapılan ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu, “Bakan Druças ile gerçekleştirdikleri görüşmenin Temmuz 2011’de düzenlenmesi planlanan Yüksek Düzeyli İşbirliği Toplantısı’na bir hazırlık mahiyetinde olduğunu” söyledi ve “ Önümüzdeki dönemde bütün dünya, iki ülke ilişkilerinin ne kadar geliştiğine şahit olacak” dedi. Bakan Druças ise “iki ülke arasında son bir buçuk yıldır çok yoğun görüşmeler yapıldığını ve ortak hedefin Türk-Yunan işbirliğini daha ileriye taşımak olduğunu” ifade etti. Basın toplantısı sonrasında Ana Muhalefet partisi ve Yeni Demokrasi Partisi Başkan Yardımcısı Dimitris Avramopulos ile de görüşen Davutoğlu ayrıca, Hellenic Foundation for European and Foreign Policy (ELIAMEP) isimli düşünce kuruluşunda “Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir paradigma” başlıklı bir konuşma yaptı.
Yunanistan ziyaretinin ikinci gününde, İstanbul Rum Azınlığı mensubu vatandaşları ile T.C. Büyükelçiliği’nde bir araya gelen Bakan Davutoğlu, bu vatandaşların sorunlarını dinleyerek, çeşitli konularda görüşlerini aldı. Büyükelçilikteki görüşmeden sonra Atina’dan Batı Trakya’ya geçen Davutoğlu, burada ilk ziyaretini Dedeağaç’a bağlı olan Kozlubekir köyünde gerçekleştirdi. Dedeağaç’tan sonra Gümülcine’ye geçen Bakan, burada da çeşitli üst düzey yetkililerle görüştü. Davutoğlu ziyaretinin son gününde ise Selanik’i ziyaret etti ve burada çeşitli temaslarda bulundu.
Bunun yanında, Yunanistan’da 13 Mart Pazar günü yayımlanan gazetelerde Davutoğlu’nun yaptığı ziyarete geniş yer verilirken, Yunan Kathimerini Gazetesi, “Ankara’nın ısrarları açığa çıkıyor” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde Davutoğlu’nun ziyaretinin Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir yaklaşım ortaya çıkardığı ve görüşmelerin iyi yolda olduğu belirtilirken, yine de Türk-Yunan yakınlaşmasında büyük görüş ayrılıklarının sürdüğü ifade edildi.