İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
16-31 MAYIS 2023

AB GÜNDEMİ: Çoklu Kriz Ortamında AB Gümrük Reformu

Çoklu Kriz Ortamında AB Gümrük Reformu

Son yıllarda uluslararası arenadaki jeoolitik gerilimlerin giderek artması, AB’nin karşı karşıya kaldığı çoklu krizler ve uluslararası ticaretin boyut değiştirmesi, işleyen bir Gümrük Birliği’nin AB ekonomisi ve güvenliği açısından ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdi. Bu doğrultuda mevcut sistemin zayıflıklarını gidermeyi, bunu güçlendirmeyi ve günümüz gerçekleriyle uyumlu hâle getirmeyi amaçlayan Komisyon, 17 Mayıs 2023 tarihinde, AB Gümrük Birliği'nde iddialı ve kapsamlı bir reform yapılmasına ilişkin teklifini yayımladı.

Gümrük Birliği’nin sorunsuz işlemesi, AB'nin ekonomisi, refahı ve uluslararası rekabet gücü için oldukça önemli. Vatandaşlar ve şirketler uluslararası ticaretten faydalanırken, aynı zamanda gümrük tarifeleri, kotalar ve diğer ticari tedbirler Birlik içerisindeki sanayi üretiminin ve istihdamın korunmasına ciddi katkıda bulunuyor. Ayrıca gümrük tarifelerindeki küresel düşüş eğilimine rağmen gümrüklerdeki vergi tahsilatı ekonomik açıdan hâlen önemini koruyor ve kamu maliyesine önemli bir gelir sağlıyor. Nitekim AB’de toplanan gümrük vergilerinin %75'i Birlik bütçesine aktarılıyor. Örnek vermek gerekirse, 2021 yılında AB gümrüklerinde toplanan gümrük vergilerinin miktarı 24,8 milyar avroyken bu miktar Birlik bütçesinin %8'ini temsil etti.

Kamu yatırımları için finansman ihtiyacının arttığı bir dönemde, AB'deki gümrüklerin AB'nin ve Üye Devletlerin mali çıkarlarını koruyacak araçlarla donatılması stratejik bir önem taşıyor. Aynı zamanda gümrük tarifeleri ve diğer ticari tedbirler, AB'yi haksız ticaret uygulamalarına karşı koruyor. Dolayısıyla iyi işleyen bir Gümrük Birliği, AB'nin rekabet edebilirliği, sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı için büyük bir öneme sahip.

Çoklu Kriz Ortamı ve Mevcut Sistemin Zayıflıkları

Son yıllarda Gümrük Birliği; Brexit süreci, COVID-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi birbiri ardına gelen krizlerle yüzleşmek durumunda kaldı. Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılması, AB gümrüklerinin sınırlarını değiştirdi. AB gümrük otoriteleri 31 Aralık 2020 tarihine kadar sürecek olan geçiş döneminin sonuna kadar sürece uyum sağlayacak adımlar attı ve nihayetinde Birlik içerisindeki bütün gümrük IT sistemleri 1 Ocak 2021 saat 00.00'da Birleşik Krallık’ı üçüncü ülke olarak tanıdı. AB gümrükleri, COVID-19 salgını sırasında aşıların ve tıbbi ekipmanların sınırlar arası geçişini izleme ve kesintiye uğrayan ve değişen küresel tedarik zincirlerine uyum sağlama konusunda çok kritik bir rol oynadı. Ayrıca Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline bir yanıt olarak uygulamaya koyulan yaptırımlar kapsamında getirilen ithalat ve ihracat kontrolleri gümrüklerin ticaretten öte güvenlik açısından da ne kadar önemli olduğunu gösterdi.  

Gümrük Birliği, bahsi geçen meydan okumalara karşı başarılı sınavlar verse de Üye Devletler hem gelecekte ortaya çıkması muhtemel krizlere karşı daha güçlü bir sistem oluşturmak hem de mevcut sistemin zayıflıklarını gidermek için harekete geçti.

AB’nin Gümrük Birliği yönetişim çerçevesi uyarınca, gümrük mevzuatı ve ortak tarifeler Birliğin münhasır yetkisindeyken, uygulamadan Üye Devletler sorumlu. Bu yapı, Üye Devletler arasında gümrük mevzuatının uygulanmasında önemli ve büyük farklılıklara yol açıyor. Bazı ticari aktörler ve organize suç örgütleri düşük seviyeli kontrollerin gerçekleştirildiği giriş noktalarını hedef alarak AB’nin güvenliğini ve Tek Pazar'ın bütünlüğünü zayıflatıyor. AB standartlarına uyum sağlamayan ürünlerin Tek Pazar’a girmesi, bu standartlara uyum sağlayan ekonomik aktörlerin rekabet gücünü düşürüyor ve AB tüketicilerinin sağlığı açısından ciddi riskler oluşturuyor. 

Gümrüklerin görev yelpazesi giderek artıyor. Nitekim AB son yıllarda, özellikle ikiz dönüşüm kapsamında, birçok yeni mevzuat kabul etti ve bu durum şirketlere Tek Pazar içinde ve dışında uyması gereken yeni standartlar getirdi. Yasak ve kısıtlamalara ilişkin AB standartlarının uygulanmasıyla ilgili görevlerin sürekli artması, gümrükler üzerinde önemli bir baskıya neden oluyor ve AB’nin iddialı ikiz dönüşüm hedeflerine ulaşması için ciddi bir tehlike teşkil ediyor.

Dahası e-ticaretin olağanüstü büyümesi ile birlikte büyük ölçüde düşük değerli mallardan oluşan küçük paketlerin giderek daha fazla AB pazarına girmesi gümrükleri eşi benzeri görülmemiş bir şekilde zorluyor. Aslında e-ticaretin bazı sorunlu alanlarını ortadan kaldırma amacını taşıyan 2017 KDV e-ticaret reformu, e-ticaret işlemlerinde vergi tahsilatı için çeşitli basitleştirmeler getirmiş ve ithal mallar üzerindeki KDV muafiyetini kaldırmıştı. Reform, 150 avroluk gümrük vergisi muafiyetini kaldırmasa da, elektronik gümrük beyannamesi verme zorunluluğu getirmişti. Bu durum 2022 yılında 1 milyar ek gümrük beyannamesi verilmesine yol açtı. Ayrıca 150 avroluk gümrük vergisi muafiyeti, bu vergiden kaçınmak için malları değerinin altına gösterme gibi istismarlara açık kapı bıraktı. 

AB Gümrük Reformu Ne Getirecek?

Reforme edilecek olan Gümrük Birliği'nde, AB pazarına malların sokmak isteyen şirketler, ürünleri ve tedarik zincirleriyle ilgili tüm bilgileri “AB Gümrük Veri Merkezi” (EU Customs Data Hub) olarak adlandırılan tek bir çevrimiçi ortam içerisine kaydedebilecek. AB Gümrük Veri Merkezi; güvenlik, emniyet ya da dolandırıcılıkla mücadele gerekliliklerinden ödün vermeksizin, minimum gümrük müdahalesi ile malların AB'ye ithal edilmesini sağlayacak. Bu teknoloji, şirketler tarafından sağlanan verileri derleyecek ve yetkililere tedarik zincirleri ve malların hareketi hakkında kapsamlı bir bilgi sağlayacak. Şirketler ayrıca gümrük bilgilerini gönderirken yalnızca tek bir portal ile etkileşime girecek ve birden fazla sevkiyat için yalnızca bir kez veri göndermeleri gerekecek. Gerekli şeffaflık kriterlerini sağlayan ve “en güvenilir tüccarlar” olarak adlandırılan bazı ticaret aktörleri hiçbir aktif gümrük müdahalesi olmaksızın mallarını AB'de dolaşıma sokabilecek. E-ticaret şirketlerinin 2028 yılında sisteme erişim sağlaması, diğer ithalatçıların 2032 yılında gönüllülük esasına göre sisteme dâhil edilmesi ve sistemin 2038 yılından itibaren ise bütün ticaret aktörleri için zorunlu hâle getirilmesi bekleniyor. 

Yeni sistemde tüm Üye Devletler anlık olarak verilere erişebilecek ve risklere daha hızlı, tutarlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilme kapasitesine sahip olacak. Yapay zekâ, verileri takip ve analiz etmek için kullanılacak. Yapılan veri analizleri sayesinde, AB gümrük yetkilileri, en çok ihtiyaç duyulan alanlara odaklanarak AB pazarına yasadışı olarak giren veya AB standartlarını karşılamayan ürünleri daha kolay tespit edebilecek.  

AB Gümrük Veri Merkezi’nin sağladığı verileri kullanacak olan yeni bir AB Gümrük Otoritesi, Üye Devletlerin ciddi risklere öncelik vermelerine ve özellikle kriz dönemlerinde kontrol ve denetimlerini koordine etmelerine yardımcı olacak. Ayrıca bu yeni yapı, AB ve ulusal düzeyde gümrük ve piyasa gözetimi ile kolluk makamları arasındaki iş birliğini önemli ölçüde geliştirecek.

Reform, satıcı konumundaki online platformları, AB'ye online olarak satılan malların tüm gümrük yükümlülüklerine uymasını sağlama konusunda ana aktör hâline getirecek. Platformlar, gümrük vergilerinin ve KDV'nin satın alma sırasında ödenmesini sağlamaktan sorumlu olacak. Böylece tüketiciler gizli ücretlerle veya beklenmedik evrak işleriyle karşılaşmak durumunda kalmayacak. Ayrıca AB tüketicileri tüm vergilerin ödendiğinden ve satın aldıkları ürünlerin güvenli ve AB çevre, güvenlik ve etik standartlarına uygun olduğundan emin olabilecek.

Reform yoğun bir şekilde istismar edilen 150 avronun altındaki malların gümrük vergisinden muaf tutulma eşiğini kaldıracak. Ayrıca AB dışından satın alınan en yaygın düşük değerli mallar için gümrük vergisi hesaplamasını basitleştirecek ve böylece küçük paketler için gümrük vergilerinin hesaplanması çok daha kolay hâle gelecek.

Değerlendirme

Uluslararası arenadaki jeopolitik gerilimlerin hiç olmadığı kadar arttığı ve birbiri ardına gelen çoklu krizlerin yaşandığı bir dönemde, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme kapsamında çok iddialı bir dönüşüm sürecine giren AB, her alanda olduğu gibi Gümrük Birliği’nde de ciddi bir reform sürecine giriyor. Gümrükler, AB bütünleşmesinin en önemli kazanımlarından biri olan Tek Pazar’ın işleyişi için hayati bir öneme sahipken, son dönemlerde yaşanan COVID-19 salgını ve Rusya Ukrayna savaşı gibi gelişmeler, ticaretin ötesinde Birliğin güvenliği açısından da ne kadar kritik bir işleve sahip olduğu gösteriyor. Bu doğrultuda AB, Gümrük Birliği’ni krizlere karşı daha dayanıklı hâle getirmeyi, e-ticaret başta olmak üzere uluslararası ticaretin değişen koşullarına entegre etmeyi ve mevcut sistemin zayıflıklarını gidermeyi amaçlıyor.

Ahmet Emre Usta, İKV Uzman Yardımcısı