İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: İspanya, AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı Devraldı

AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı İsveç’ten devralan İspanya, Yapay Zekâ Yasası ve Göç ve İltica Paktı gibi meselelerin yanı sıra bir yandan yeşil ve dijital dönüşüm çabalarını sürdürecek öte yandan da AB üye ülkelerini çetrefilli uluslararası konjonktürde bir arada tutmak için çalışacak.
AB GÜNDEMİ: İspanya, AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı Devraldı

İspanya, AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı Devraldı

18 aylık bir programa sahip olan ve İspanya, Belçika ve Macaristan’dan müteşekkil 12’nci Üçlü Dönem Başkanlığı’nın ilk altı ayında dönem başkanlığı görevini üstlenecek olan İspanya, 31 Aralık 2023 tarihiyle beraber makamı Belçika’ya devredecek. AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini beşinci kez üstlenen İspanya, bundan önceki dönem başkanlıklarını da gündemin hayli yoğun olduğu kritik zamanlarda ifa etmişti. 1995 yılında Schengen Alanı yürürlüğe girdiğinde; 2002 yılında avro kullanılmaya başlandığında ve 2010’da Lizbon Antlaşması yürürlüğe girdikten bir ay sonra AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevinde İspanya vardı. Bu altı aylık sürecin de 6-9 Haziran 2024 tarihlerinde yapılacak olan AP seçimleri öncesindeki son dönem başkanlığı olması, AB gündemindeki mühim yasa tasarılarının -yapay zekâ, göç ve iltica, doğa restorasyon- geleceği gibi sebeplerle, öncekiler kadar kritik olduğu rahatlıkla iddia edilebilir.

İspanya’da ise 23 Temmuz 2023 tarihinde yapılacak genel seçimler sebebiyle ülke kamuoyu büyük oranda ulusal siyasete odaklanmış durumda. Mayıs ayında yapılan yerel ve bölgesel seçimlerde oylarını ciddi oranda yükselten sağ partiler nedeniyle İspanyol Sosyalist İşçi Partili Başbakan Pedro Sánchez, normal şartlarda bu yılın sonunda yapılacak olan genel seçimleri, parlamentoyu feshederek erken seçime dönüştürdü. Ülkedeki mevcut siyasi gündem ve muhtemel bir iktidar değişikliği, İspanya AB Dönem Başkanlığı’nın başarısına ilişkin soru işaretleri oluşmasına sebep oluyor.

İspanya’nın Dönem Başkanlığı Öncelikleri

1 Temmuz – 31 Aralık 2023 tarihleri arasında AB Konseyi Dönem Başkanlığı yapacak olan İspanya’nın Başbakanı Pedro Sánchez, 15 Haziran Perşembe günü, ülkesindeki AB üye ülkelerinin büyükelçilerine hitaben yaptığı konuşmada dört öncelik belirlediklerini açıkladı. Bunlardan ilki, AB’yi yeniden sanayileştirmek ve AB’nin stratejik otonomisini garanti altına almak olarak belirtildi. Sánchez, Avrupa’nın serbest ticaret sayesinde, ekonomik korumacılık yoluyla elde edilmesi mümkün olmayan bir refaha kavuştuğunu ancak bu ticari serbestlik politikasının enerji, sağlık ve dijital teknolojiler gibi bazı hayati sektörlerde yüksek oranda dışa bağımlılık yarattığını vurguladı. Bu bağımlılığı azaltmak adına ilgili sektörlerin AB üye ülkeleri içinde serpilip gelişmesine katkı sunmak ve Latin Amerika ve Karayipler başta olmak üzere farklı bölgelerden farklı ülkelerle yeni ortaklıklar kurularak tedarik zincirini kuvvetlendirmek için çalışılacağını sözlerine ekledi.

Sánchez’in açıkladığı ikinci öncelik ise yeşil dönüşüm ile ilgiliydi. Küresel iklim değişikliğiyle mücadele etmenin bir zorunluluk olmasının yanında enerji ve hammaddelere bağımlılığı azaltıp yeni istihdam alanları yaratabilecek bir fırsat olarak da görülebileceğini ifade eden Sánchez, elektrik piyasasında reform, 55’e Uyum (Fit for 55) ve sürdürülebilir ürünlerle birlikte yenilenebilir ve yeşil enerji üretim tekniklerine dair çalışmalara ağırlık verileceğini belirtti.

Açıklanan bir diğer öncelik ise sosyal ve ekonomik adaleti teşvik etme amacını taşıyor. Tüm AB vatandaşlarının, Birlik içerisinde oluşan refahtan mümkün olduğunca faydalanmasının gerekliliği vurgulanırken bunun gerçekleştirilmesi için İspanya’nın dönem başkanlığı sırasında önceleyeceği adımlar sıralandı. İşçilerin, kadın ve çocukların yanı sıra engelli bireylerin toplumsal haklarını genişleterek hayatlarında iyileştirmeler sağlanması çabalarına hız verileceği ifade edildi. Ek olarak, kurumlar vergisi için tüm AB Üye Devletlerinde geçerli olacak bir standart belirlenmesi; çokuluslu şirketlerin çeşitli yöntemlerle vergi kaçırmasıyla mücadele edilmesi; 2021-2027 Çok Yıllı Mali Çerçevesi’nin uygun bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi; şeffaflığın artırılması ve sürdürülebilir bir kamu maliyesi politikasıyla yeşil ve dijital dönüşümü birleştirmek gibi hususların İspanya tarafından gündeme getirileceğinin altı çizildi.

İspanya Başbakanı tarafından açıklanan dönem başkanlığı önceliklerinden sonuncusu ise karmaşık ve zorlu bir dünyada, AB Üye Devletleri arasındaki birliği ve uyumu artırmak; bu amaca uygun araçlar geliştirip uygulamaya koymak ve zorluklarla bir ve beraber olarak başa çıkmak ana amacına hizmet ediyor. Buna göre, AB pazarında daha kapsamlı bir bütünleşme, bankacılık birliği ve sermaye piyasaları birliğinin tamamlanması, NextGenerationEU fonları gibi ortak araçların oluşturulup güçlendirilmesinin önemine dikkat çekildi. 8-9 Haziran Adalet ve İçişleri Konseyi toplantısında göç ve iltica politikaları üzerinde varılan mutabakatın yasalaşıp iş birliği içinde uygulanması; Ukrayna başta olmak üzere diğer komşuların desteklenmesinde eşgüdümün hâkim kılınması ve ortak Avrupalı kimliğinin ve değerlerinin pekiştirilmesinin, İspanya tarafından gözetileceği belirtildi.

İspanya’nın açıklamış olduğu programın “Doğu Akdeniz ve Türkiye” isimli kısmında ise Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortam oluşturulması ve Türkiye ile pozitif bir gündem geliştirilerek iş birliğini artırmaya yönelik çalışmaların -Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Diyalog toplantıları gibi- teşvik edileceği ifade edildi.

İspanya’nın açıkladığı önceliklere ve dönem başkanlığı esnasında gündeme getirip ilerleme sağlanması için çabalayacağını ifade ettiği meselelere ise ülkenin içinde bulunduğu seçim atmosferi gölge düşürüyor. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez’in bizzat kendisi dâhil olmak üzere İspanyol yetkililer 23 Temmuz tarihinde gerçekleşecek seçimlerin, ülkenin AB Konseyi Dönem Başkanlığı ve hedefleri için bir engel teşkil etmeyeceğini her fırsatta dile getiriyor olsalar da İspanya, konuya ilişkin karamsar görüş ve yorumlara muhatap olmaktan -en azından şu ana dek- kaçınmakta başarısız olmuş gibi görünüyor.

Erken Seçim ve Dönem Başkanlığı

28 Mayıs’ta İspanya’da gerçekleşen yerel seçimlerde, sağ partilerin ciddi yükselişini, 2023 yılının sonlarında gerçekleşmesi planlanan genel seçimler için bir tehdit olarak algılayan İspanyol Sosyalist İşçi Partili Başbakan Pedro Sánchez, 29 Mayıs günü parlamentoyu feshederek erken seçimlere gitme kararı aldığını açıkladı. Bu karara göre İspanya, 23 Temmuz tarihinde genel seçimlerde oy kullanmak için sandığa gidecek. Ülkedeki seçim gündeminin, AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nın üstlenildiği bir döneme denk gelmesi, göreve gösterilecek ilgi ve önem hususunda endişelere yol açıyor. İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, seçimlerin, İspanya’nın dönem başkanlığı için bir engel ya da endişe kaynağı olarak görülmediğini ve görülmemesi gerektiğini; dönem başkanı ülkede seçimler olsa da gayet başarılı dönem başkanlıkları yürütülebileceğinin örneklerinin bulunduğunu ifade etti. Geçtiğimiz sene 1 Ocak ve 30 Haziran 2022 tarihleri arasında AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini üstlenen Fransa da dönem başkanlığı devam ettiği sırada -Nisan ayında- genel seçimlere gitmişti.

Geçmiş örnekler ve İspanyol makamlardan yapılan açıklamalara rağmen, şu ana dek yaşanan gelişmelere bakarak bu endişelerin giderilebilmesi pek de kolay gözükmüyor. Erken seçim kararı alındıktan hemen sonra, İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, 13 Temmuz’da AP’de yapacağı ve ülkenin dönem başkanlığı önceliklerini açıklayacağı konuşmanın ertelenmesini talep etmişti. Strazburg’da yapılacak bu konuşmanın belki de eylül ayına dek ertelenebileceği ifade ediliyor. Benzer şekilde, 26 Haziran tarihinde AP Başkanı Roberta Metsola ve AP’deki siyasi grup liderlerince yapılması planlanan Madrid ziyareti de herhangi bir yeni tarih belirtilmeden ertelendi.

Bu gibi ertelemelerin dışında yapılacak genel seçimler ardından yaşanması muhtemel bir iktidar değişikliği ve buna bağlı olarak yeni hükümetin ilan edilmiş olan önceliklere ne dereceye kadar bağlı kalacağı ya da bağlı kalsa da bu öncelikleri gerçekleştirmek adına ne denli istekli olacağı soru işareti olmaya devam ediyor. 23 Temmuz’da gerçekleşecek seçimlerin sonuçlarında ve hemen ardından gelecek açıklamalarda, ilgili sorulara yönelik yanıtlar bulunabilecek.

Tunç İbrahim Ceylan, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar