İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-9 OCAK 2011

ROMANYA’NIN SCHENGEN ALANI’NA KATILIMIYLA İLGİLİ SORUNLAR DEVAM EDİYOR

4 Ocak 2011 tarihinde Avrupa Komisyonu sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Romanya’nın tek taraflı olarak İşbirliği ve Tahkik Mekanizması’ndan (Cooperation and Verification Mechanism-CVM) çıkmasının mümkün olmadığı belirtildi. Bilindiği üzere İşbirliği ve Tahkik Mekanizması, Bulgaristan ve Romanya’nın Birliğe üye olduğu 2007 yılından bu yana yargı sistemindeki reformlar ile organize suç ve yolsuzlukla mücadele konularında kaydedilen ilerlemenin takibini sağlıyor. Fransa ve Almanya, bu mekanizma çerçevesinde halen tamamlanmayan reformlara işaret ederek, Romanya ve Bulgaristan’ın Schengen Alanı’na katılmaya henüz hazır olmadıklarını belirtmiş; bu iki ülkenin Schengen Alanı’na katılımıyla ilgili kararın 2011’in ikinci yarısına bırakılmasını talep etmişlerdi. Bunun üzerine Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconschi ülkesinin tek taraflı olarak İşbirliği ve Tahkik Mekanizması’ndan çıkmayı düşündüğünü açıkladı. Romanya’nın gerekli tüm teknik koşulları yerine getirdiğine dikkat çeken Baconschi, AB’nin Schengen Alanı’na katılımla ilgili kuralları değiştirmesini kabul edilemez bulduklarını belirtti. Romanya’nın Batı Balkan ülkelerinin Birliğe katılımını desteklediğini dile getiren Baconschi, İşbirliği ve Tahkik Mekanizması’nın müzakere sürecini tamamlamak üzere olan Hırvatistan’a da uygulanmasını talep edeceklerini söyledi.

Konuyla ilgili olarak Avrupa Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, İşbirliği ve Tahkik Mekanizması’nın ancak 2006 yılında belirlenen dört kriterin karşılanması halinde ortadan kalkacağı ifade edildi. Birçok önemli reformun söz konusu mekanizma sayesinde gerçekleştirildiğini hatırlatan Komisyon sözcüsü, bu mekanizmayı terk etmenin Romanya’nın çıkarına olmayacağı uyarısında bulundu. Romanya’nın Hırvatistan konusundaki açıklamasıyla ilgili olarak ise, Hırvatistan için aynı mekanizmayı oluşturmak zorunda kalmayacaklarını umduklarını belirterek, bu kararda katılım sürecindeki ülkelerin sergilediği performansın belirleyici olduğunu hatırlattı.