İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: Avrupa Siyasi Topluluğu Granada Zirvesi

Hükümetler arası bir forum olan ve üçüncüsü Granada şehrinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu`nun gündeminde; güvenlik meseleleri, Ukrayna`daki savaş ve Karabağ`daki gerginlik vardı.
AB GÜNDEMİ: Avrupa Siyasi Topluluğu Granada Zirvesi

Avrupa Siyasi Topluluğu Granada Zirvesi

Avrupa Siyasi Topluluğu’nun (AST) üçüncü zirvesi için El Hamra Sarayı’nda bir araya gelen 44 ülkenin temsilcileri, bölgesel gerilimlerin ve AB reformu ile genişleme çağrılarının arttığı bir ortamda toplandı. Zirvede, güvenlik meseleleri, Ukrayna'daki savaş ve Karabağ’daki duruma dair stratejik konular görüşüldü. Diğer yandan AB'nin geleceği, dijitalleşme, ekonominin yeşil dönüşümü, göç ve enerji konuları da ele alınan başlıklar arasındaydı. Toplantıya aralarında 27 AB üyesi, Birleşik Krallık, İsviçre ve Ukrayna'nın da bulunduğu 50’ye yakın ülkenin liderleri davet edildi.

İlk olarak belirtmek gerekir ki liderlerin zirve için hevesli olmadıkları, birçok davetli liderin bekleyen gazetecilerle birkaç düşünce paylaşma zahmetine bile girmemesi sebebiyle oldukça belirgindi. Ne Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ne de Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak basınla konuştu. Avrupa Siyasi Topluluğu'nu kurma fikri kendisine ait olan Emmanuel Macron ise Zirveye girerken oldukça sessiz bir görüntü sergiledi.

Zirvenin en büyük başarısızlığı -AST’nin bir noktada oluşturulma amacı olan- iş birliği ve diyalog mekanizması oluşturmaya yönelik çabaların sonuçsuz kalması oldu. Liderler, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki topraklarını geri almasının ardından çıkan göç krizine dair bir çözüm üretmeyi hedefliyorlardı. Bu doğrultuda da Zirvenin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Nikol Paşinyan arasındaki ilk görüşmeye ev sahipliği yapmasını umuyorlardı. Zirveye katılan liderlerin Dağlık Karabağ'daki krizin çözümüne yönelik adım atma umutları, Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Zirveye katılmama kararıyla suya düştü. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev konuya dair yaptığı açıklamada, Fransa'yı müzakerelerde ön yargılı davranmakla suçladı. Fakat Brüksel’de -Özellikle AB himayesinde- yapılacak bir görüşmeye sıcak baktıklarını belirtti.

Diğer taraftan Kosova ile Sırbistan arasındaki gerilimi yatıştırma çabaları da aynı şekilde sonuçsuz kaldı. Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Sırbistan'ın Kosova'ya saldırısının ardından Belgrad'a yaptırım uygulanmadığı sürece Sırp mevkidaşı Aleksandar Vucic ile görüşmeyi reddetti. Böylelikle buradaki krizin çözümüne dair oluşturulması planlanan diyalog mekanizması da -şimdilik- kurulamadı.

Zirvenin sonuçsuz kaldığı hissi, ev sahibi İspanya'nın 700 kadar gazetecinin katılması beklenen basın toplantısını son anda iptal etmesiyle doruğa ulaştı. İspanya basın toplantısının neden iptal edildiğini açıklamayı reddetti. Bu basın toplantısının, Avrupa Siyasi Topluluğu'nun bir sonraki zirvesinin ev sahibi olacak olan Birleşik Krallık'ı resmen kutlamak üzere yapılacak açıklamaları da içermesi bekleniyordu.

Macron’un, Mayıs 2022'de Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının ardından AST fikrini ortaya attığında, yeni bir iş birliği alanı yaratmak ve barış ve güvenliğe katkıda bulunmak gibi yüce hedefleri vardı. Fakat Granada Zirvesinde çatışmaların çözümü ve güvenlik konularında çok az ilerleme kaydedildi. Buna rağmen görüşmelerde Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak için oldukça sıcak bir konu olan göç konusuna odaklanıldı. Sunak, Meloni ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama arasında düzenlenen bir yan etkinlikte, transit ve çıkış ülkelerinde bilgi paylaşımı ve insan ticaretiyle mücadele operasyonları konusunda iş birliğini artırma sözü verildi.

Sonuç ve Değerlendirme

Öncelikle belirtmek gerekir ki Moldova'daki son zirvede AST, Ermenistan ve Azerbaycan devlet başkanlarını bir araya getirdiği için övgü toplamıştı. Bu sebeple, AST’nin Granada Zirvesinin -Avrupa'nın stratejik zorlukları konusunda- yapılandırılmış bir iş birliği formatına katkı sunacağına yönelik beklentiler yüksekti. Mini ve ikili toplantılardan oluşan esnek formatın Dağlık Karabağ’daki göç krizinin çözümünde bir ilerleme sağlayacağı ve Kosova ile Sırbistan arasındaki gerilimi azaltacağı düşünülüyordu. Ayrıca, AB'nin reformu ve genişlemesine ilişkin Fransız-Alman raporunun ardından Zirvenin, AST'nin AB'nin genişleme sürecine katkıda bulunma potansiyelini sağlamlaştırmaya yardımcı olacağı yönünde de bir beklenti mevcuttu. Ancak Granada'daki Zirve bunun tam tersini yapmışa benziyor; mekanizmanın amacı ve kapasitesine ilişkin tartışmalar devam ederken, AST, Ermenistan ve Azerbaycan'ın yanı sıra Kosova ve Sırbistan arasındaki gerilimi azaltmayı başaramamış gözüküyor.

Zirve -İspanya'nın AB Dönem Başkanlığı'nın sembolik bir hareketi olan- Avrupa Konseyi'nin gayrı resmî toplantısının arifesinde düzenlendi. Ancak AB içindeki gerilimler tartışmaları gölgede bıraktı. AB göçle başa çıkmak için ortak bir yaklaşım bulmakta sıkıntı yaşıyor; ayrıca gelecekteki genişleme için -potansiyel olarak 2030'a kadar- iç reformlarına nasıl ve nereden başlayacağı konusunda da zorlanıyor. Financial Times'ın Ukrayna'nın üyeliğinin AB bütçesi ve Ortak Tarım Politikası üzerindeki etkisine ilişkin kısa süre önce yayınladığı genel değerlendirme, Ukrayna'yı Birlik’e entegre etmenin ne kadar zor olduğunun altını çizdi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Şansölyesi Scholz'un Granada'da liderleri bir araya getirerek, AB üye ülkelerini Ukrayna için katılım müzakerelerine başlama fikri etrafında toplayacaklarına dair haberlere rağmen, böyle bir aksiyon ve fikir birliği gerçekleşmedi. Zira Ukrayna'nın yanı sıra Moldova ve Batı Balkan ülkelerinin de AB üyeliği hedeflerine yaklaşamadıkları oldukça açık bir biçimde görülüyor.

Zirvenin sonuçları üzerinden söylenilebilir ki yapılandırılmış ve sürdürülebilir bir iş birliği mekanizması için herhangi bir zemin -şu an için- sağlanmış değil. Buna rağmen, AST'nin esnek ve gayri resmî formatı, AB üyeleri ve AB üyesi olmayanlar arasında eşit düzeyde katılım için fırsatlar sunuyor. Bu nedenle AB liderleri, AST'nin stratejik hedeflere ulaşmada ve AB'de reform yapılmasında oynayabileceği rolü göz önünde bulundurmalı. Bir sonraki zirve Birleşik Krallık'ta yapılacağından, anlamlı sonuçlar elde etmeye ve AST’nin sağladığı diyalog ortamının değerini göstermeye dair beklentiler oldukça yüksek olacak.

Sonuç olarak, Granada Zirvesinin bütün eksikliklerine rağmen AST, ortak zorlukları ele alma açısından değerli bir platform olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda AST girişimi, AB'nin komşularıyla ilişkilerini sürdürmesinde ve gelecekteki genişleme tartışmalarına katkıda bulunmasında hâlâ daha değerli bir rol oynayabilir.

Batuhan Aktürk Tezel, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar