İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
1-15 KASIM 2023

KÜRESEL GÜNDEM: Yapay Zekânın Kuralları İngiltere’de Belirlendi

Yapay Zekânın Kuralları İngiltere’de Belirlendi

Birleşik Krallık’ta yer alan Bletchley Park’ta bir araya gelen ABD, Çin, AB ve Birleşik Krallık gibi 28 ülkeden temsilciler ve şirketler, YZ modellerinin potansiyel riskleriyle mücadele etme amacıyla “Yapay Zekâ Güvenlik Zirvesi” gerçekleşti. Zirvenin, İkinci Dünya Savaşı’nda şifreli telsiz konuşmalarının deşifre edildiği yer olan Zirvenin Bletchley Park’ta gerçekleşmesi sembolik bir anlam taşıyor.

Zirvenin Çıktıları

İki gün süren bu Zirve, dünyada bir ilk olarak nitelendirilmekte. Bletchley Deklarasyonu ile yapay zekânın oluşturabileceği güvenlik risklerinin önüne geçmek için çalışmalar ve anlaşmalar yapıldı. OpenAI gibi şirketlerin geliştirdiği büyük dil modelleri olarak adlandırılan ve son dönemde oldukça popüler olan yapay zekâ modellerinin oluşturabileceği risklerin ele alınması amaçlanan bu zirve, her ne kadar tamamlayıcı gibi görünse de bazı uzmanların şüpheleri de devam etmekte. Anlaşmanın uygulanması konusunda şüphelerin olduğu bu Deklarasyon hakkında yapay zekâ destekli araştırma şirketi AMPLYFI’ın CEO’su Paul Teather, “Büyük güçleri etik ilkeleri onaylamak için bir araya getirmek bir başarı olarak görülebilir, ancak somut politikalar ve hesap verebilirlik mekanizmaları üretme taahhüdü hızla takip edilmelidir” dedi.

Zirveye ev sahipliği yapan Birleşik Krallık’ın Başbakanı Rishi Sunak, yapay zekânın insan hayatına bir tehdit olmayacağını, aksine insanların hayatını kolaylaştıracağını belirten açıklamalarda bulundu. Yapay zekânın insanların işlerini elinden almak yerine onlara yardımcı olacağını belirten Sunak, yapay zekâ ile ilgili eğitimlerin de yakın zamanda hayatımıza gireceğini söyledi. Eğitim sistemini bu şekilde güncellemenin bir öncelik olduğunu söyleyen Sunak, aynı zamanda yapay zekânın işlerimizi daha hızlı ve iyi yapmamıza yardımcı olacağını ve devletin de bu konuda çalışmalarını son hız sürdürdüğünü belirtti.

İmzalanan Deklarasyon, hükümetlerin yeni nesil yapay zekâ modellerinin faaliyete girmeden önce güvenlik testinden geçirmelerinin önünü açacak. Deklarasyon, aralarında İngiltere, ABD, Singapur ve Kanada'nın da bulunduğu 10 ülke ve AB tarafından imzalandı. Birleşik Krallık hükümeti, önyargı ve dezenformasyon potansiyeli gibi olası riskleri değerlendirmek için bir araştırma kuruluşu olan Alan Turing Enstitüsü ile birlikte çalışacağını söyledi. Sunak, test rejiminin bir miktar bağımsız güvence sağlayacağını ve yeni modeller geliştiren firmalardan kendi ev ödevlerini yapmalarının beklenmeyeceğini ifade etti. Bu da şirketlerin “korkulu rüyası” olan kurallar ve bürokrasi ile uğraşmadan tamamen kendi teknolojilerini geliştirmeye odaklanabilecekleri anlamına geliyor.

Zirve öncesinde çeşitli sendikalar ve gruplar etkinliğin kaçırılmış bir fırsat olduğu uyarısında bulundu. Yayınladıkları açık mektupta, etkinliğin yapay zekânın iş hukuku ve küçük işletmeler üzerindeki etkisinin yanı sıra polislik ve kimlik profillemesi gibi konulara daha fazla odaklanması gerektiğini savundu. Buna karşın zirveye katılan ülkeler, teknolojinin "insan merkezli, güvenilir ve sorumlu" bir şekilde gelişmesini sağlamak için araştırma konusunda daha fazla iş birliği sözü veren bir bildiri imzaladı.

Yapay zekâ teknolojisinde önemli bir oyuncu olmasına rağmen, Batı ile ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde Çin'in etkinliğe dâhil edilmesini eleştirilmişti. Sunak, Çin’i davet etme kararını savunarak, bunun kolay bir karar olmadığını ancak uzun vadede doğru bir karar verildiğinin anlaşılacağını ifade etti ve yapay zekâ güvenliği ile ilgili her ciddi görüşmeye önde gelen ülkelerin dâhil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Her ne kadar bu zirveye katılsa da, ABD’nin yapay zekâ konusunda kendi kurallarını ve sınırlarını da belirlediğini belirtmekte fayda var. Nitekim Biden yönetimi, OpenAI ve Google gibi ABD'li şirketlerin, yapay zekâ modellerini yayınlamadan önce güvenlik testi sonuçlarını hükümetle paylaşmalarını gerektiren bir yasal düzenleme getirdi. Bu arada AB de, düzenleme için bir dizi ilke geliştirmenin yanı sıra canlı yüz tanıma gibi belirli teknolojiler için kurallar getirmeyi amaçlayan bir yapay zekâ tasarısını kabul etme sürecinde.

Birleşik Krallık Kralı üçüncü Charles, zirve için bir video mesaj gönderdi. Yapay zekânın insanlık tarihindeki önemli bir teknolojik ilerleme olduğunu belirten Charles, bu gelişmenin bizi karbonsuz bir geleceğe daha hızlı bir şekilde taşıyarak potansiyel olarak sonsuz temiz yeşil enerjinin yeni bir çağını başlatabileceğine işaret etti. İnsanların zorlanacağı hesaplarda da kullanılmaya başlayan yapay zekâ, ilaç üretimi veya doğa simülasyonu gibi karmaşık hesaplamaların yapıldığı işlemlerde de büyük kolaylıklar sağlamakta.

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, sadece siber saldırılar veya biyolojik silahlar gibi endişeleri değil, yapay zekâ risklerinin geniş yelpazesini ele almak için acil bir eylem çağrısında bulundu. Harris, Londra'daki ABD büyükelçiliğinde yaptığı konuşmada, "Şu anda pek çok insan için varoluşsal tehditler oluşturan zarar verici faktörler var ve biz de bunlara karşı harekete geçmeliyiz" ifadelerini kullandı. Tesla, X, xAI gibi şirketlerin başındaki isim olan Elon Musk da zirvede yer alan isimlerdendi. Musk, “Sanırım burada hedeflediğimiz şey, önde gelen yapay zekâ şirketlerinin faaliyetlerini izleyebilen ve endişeler oluştuğunda uyaran bir üçüncü taraf hakemin veya bağımsız bir gözlemcinin olduğu bir çerçeve oluşturmak. Düzenlemelerin nasıl uygulanacağı konusunda dikkatli olmalıyız ki yapay zekânın olumlu etkilerini engelleyecek türden düzenlemelerle ilerleme kaydetmeyelim.” ifadelerinde bulundu.

Sonuç ve Değerlendirme

Özellikle son dönemde büyük bir hızla gelişmekte olan yapay zekânın belirli kurallar dâhilinde yönetilmesinin önemini geçtiğimiz dönemlerde çeşitli sansasyonel olaylarla şahit olduk. Manipülasyonu ve dezenformasyonu kolaylaştıran yapay zekâ her ne kadar bu kötü ünüyle bilinse de insan hayatına olan olumlu etkileri ve yardımcı rolü, yakın gelecekte yapabilecekleri ile beraber düşünüldüğünde insanlığı bir üst seviyeye çıkaracağı yadsınamaz bir gerçek. Her alanda olduğu gibi teknolojide de kullanım amacına göre bir silah veya bir yardımcı uzuv olması insanın kendisine bağlı olduğunun altını çizmek gerek. Ayrıca yapılan bu tür zirveler, hazırlanan yasalar ve kurallarda teknolojiyi üreten ve geliştirenlerin de merkeze koyulması son derece önemli. Böylece sadece bir sınır getirerek gelişimi önlemek yerine beraber çalışarak yapay zekânın çıkartabileceği olumsuzlukları en aza indirgemek günün sonunda insanlık için olumlu yönde büyük bir adım olacak. Yapay zekânın geldiğini ve hayatımızın bir parçası olduğunu kabul ederek bu konuda çalışmalar yapılması da son derece önemli.

Zirvenin, önümüzdeki altı ay içerisinde Güney Kore ev sahipliğinde sanal olarak devam etmesi ve gelecek bir yıl içerisinde de Fransa’nın ev sahipliğinde yüz yüze devam niteliğinde bir zirvenin yapılması öngörülüyor. Bu süre içerisinde yapay zekânın geleceği yeri, bu gelişme hızı hesaba katıldığında tahmin edilmesi kolay olmasa da bugün yapabildiklerini çok daha hızlı, sorunsuz ve doğru bir şekilde yapacağını öngörmek yanlış olmayacak.

Bared Çil, İKV Uzman Yardımcısı