AB’den Çevre Dostu Yük Taşımacılığında Önemli Adım: Taşımacılık Modlarının Birleştirilmesine İlişkin Yeni Teklif
İklim kriziyle mücadele konusunda önemli adımlar atmaya devam eden Avrupa Komisyonu, yük taşımacılığını daha sürdürebilir ve çevre dostu hâle getirmek amacıyla taşımacılık modlarının birleştirilmesine ilişkin yeni bir teklifi kabul etti.
Avrupa Komisyonu, 7 Kasım 2023 tarihinde, intermodal taşımacılığın karayolu taşımacılığına kıyasla rekabet gücünü arttırma ve yük taşımacılığını daha sürdürebilir hâle getirme amacıyla, taşımacılık modlarının birleştirilmesine ilişkin yeni bir teklifi kabul etti. Bu adım, AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamında geçirdiği iddialı dönüşüm sürecinin bir diğer halkası olarak karşımıza çıkıyor.
AB içindeki ticarette karayolu taşımacılığının payının yaklaşık %45 seviyelerinde olduğu ve AB’nin karayolu taşımacılığından kaynaklanan CO2 emisyonlarının yaklaşık dörtte birine sebep olduğu tahmin ediliyor. Ancak karayolu taşımacılığının dışsal etkilerini yaklaşık %40 azaltma potansiyeli bulunan intermodal taşımacılığın; idari engeller, aktarma maliyetleri ve dışsal maliyetlerin tam olarak benimsenmemiş olması nedeniyle karayolu taşımacılığı ile rekabet edebilecek kapasiteye sahip olmadığı görülüyor. Bu nedenle teklif, AB çapında intermodal ve kombine taşımacılığın rekabet gücünü arttırmak ve böylece karayolu taşımacılığından uzaklaşmayı teşvik etmek için bir önemli bir destek çerçevesi sunuyor.
Teklifin İçeriği
Öncelikle anlam karmaşışını önlemek için iki terimin tanımı yapmak gerekirse; intermodal taşımacılık, farklı taşıma modları (örneğin, demiryolu, karayolu, denizyolu) kullanılarak gerçekleştirilen süreci temsil ediyor. Bu taşıma şeklinde, yük, bir taşıma modundan diğerine geçiş sırasında aynı yükleme birimi içerisinde kalıyor. Kombine taşımacılık ise özellikle karayolu taşımacılığının etkilerini azaltmak amacıyla tasarlanmış bir intermodal taşımacılık türü olarak karşımıza çıkıyor. Bu yaklaşımda, yükün taşınma süresinin büyük bir kısmının demiryolu, iç su yolları veya deniz yoluyla yapılması ve karayolu taşımacılığının yalnızca başlangıç ve/veya bitiş noktalarında kullanılması amaçlanıyor.
Teklif genel olarak intermodal taşımacılığın teşvik edilmesine yönelik üç hüküm içeriyor:
Teklifin kombine taşımacılık özelinde getirdiği iki önemli tedbir ise:
Kombine Taşımacılık Türkiye-AB Arasındaki Kota Sorununa Çözüm Olabilir
Türkiye uzun bir zamandır karayolu taşımacılığı konusunda AB ile önemli sorunlar yaşıyor. Türkiye’nin AB’ye olan ihracatı yıllar içerisinde önemle ölçüde artarken, AB’nin Türkiye’ye verdiği ikili ve transit geçiş izinlerinin sayısı sabit kalıyor veya Türkiye taşımacılık kotalarına maruz bırakılıyor. Üstelik ücretsiz transit geçiş izinleri stoku yetersiz kaldığında, bazı Üye Devletler bu izinleri Türk nakliyecilerine belirli bir ücret karşılığında veriyor. Bu sorunlar Türkiye'nin ihracatını olumsuz etkiliyor ve ek maliyetlere, zaman kaybına ve idari yüklere neden oluyor. Sonuç olarak, tüm bu sorunlar nedeniyle Türkiye'nin 1 milyar 66 milyon tonluk ihracatının AB kota sistemi nedeniyle engellendiği ve yaklaşık 6 milyar dolarlık bir ticari kayba yol açtığı tahmin ediliyor. Buna karşılık Türkiye, taşımacılık konusunun malların serbest dolaşımı kapsamına girdiğini ve Türkiye-AB Gümrük Birliği'nin temel amacının taraflar arasında malların serbest dolaşımını sağlamak olduğunu ileri sürüyor.
AB’nin Yeşil Mutabakat kapsamında taşımacılık sektöründe geçirdiği dönüşüm sürecinin Türkiye’nin karayolu taşımacılığı konusunda yaşadığı sorunları daha da derinleştirme ihtimali bulunuyor. Nitekim 2020 yılında kamuoyu ile paylaşılan "Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejisi", uzun vadede AB içerisinde karayolu ile taşınan yükün %75'inin demiryolu ve iç suyollarına kaydırılması hedefini taşıyor. Bu doğrultuda AB’nin Türkiye’den ithalatında karayolu taşımacılığını daha da zor hâle getirme ihtimali bulunuyor.
Bu doğrultuda, Türkiye’nin demiryolu ve daha geniş anlamda kombine taşımacılık gibi çevre dostu taşımacılık modlarının kapasitesini arttırması ve bunları AB ile entegre etmesinin, Gümrük Birliği’nden kaynaklanan hakları saklı kalmak kaydıyla taşıma kotaları sorununun çözümünde önemli bir fırsat olabileceğinin altını çizmekte fayda var. Modlar arası yük transferinin kolaylaştırıldığı lojistik merkezlerin doğru tasarlanması ve limanlarda demiryolu bağlantılarının kurulması gibi yapısal değişiklikler, Türkiye’nin AB ile ticaret potansiyelini daha da arttırabilir.
Türkiye’nin hâlihazırda AB'nin taşımacılıktaki dönüşüm sürecine uyum sağlamak için belirli adımlar atmaya başladığı görülüyor. Bu konuda atılan en son adım, sürdürülebilir ve akıllı taşımacılığın geliştirilmesi ve kombine taşımacılığın desteklenmesi amacıyla 27 Mayıs 2022 tarihinde Resmî Gazete'de "Kombine Taşımacılık Yönetmeliği"nin yayımlanması olarak karşımıza çıkıyor.
Ahmet Emre Usta, İKV Uzman Yardımcısı