İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: AB, Afrika Karayip ve Pasifik Ülkeleriyle Yeni Bir Sayfa Açıyor

AB, imzalanan Samoa Anlaşması ile 20 yıldan fazla süredir Afrika, Karayip ve Pasifik ülkeleriyle geriye giden ilişkileri tekrardan rayına sokmak için oldukça önemli bir adım attı.
AB GÜNDEMİ: AB, Afrika Karayip ve Pasifik Ülkeleriyle Yeni Bir Sayfa Açıyor

AB, Afrika Karayip ve Pasifik Ülkeleriyle Yeni Bir Sayfa Açıyor

2000 yılında imzalanan Cotonou Anlaşması, AB ile Afrika, Karayip ve Pasifik (AKP) ülkeleri ilişkilerindeki kırılma noktasıydı. Roma Antlaşması’ndan beri eski sömürgeleri lehine özellikle ticari açıdan ayrıcalıklı bir ilişki modeli inşa eden AB, artık bu ülkelerin de kendi pazarlarını serbestleştirmesini bekliyor; AKP ülkelerini müzakere süreçleri çok sancılı geçecek olan Ekonomik Ortaklık Anlaşmaları (EOA) yapmaları için zorluyordu. Ancak ilerleyen süreç hiç de AB’nin beklediği gibi ilerlemedi. Planladığı geniş kapsamlı EOA’ları hayata geçiremeyen AB’nin, bu ülkeler arasındaki prestiji giderek azaldı. Dahası AB’nin boşluğunu Çin ve Rusya gibi diğer aktörler hızla kapatmaya başladı. Ancak AB’nin 20 yıldan fazla süredir geriye giden ilişkileri tekrardan rayına sokma çabası içerisinde olduğu görülüyor. Nitekim AB ve AKP ülkeleri, 15 Kasım 2023 tarihinde, önümüzdeki 20 yıl boyunca taraflar arasındaki ilişkilerin seyrini belirleyecek olan Samoa Anlaşması’nı imzaladı.  

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, imzalanan Anlaşmayı “AB'nin dış ilişkileri açısından bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi. Bu anlaşmanın dört farklı kıtadan ve BM üyelerinin yarısından fazlasını ortak menfaatler etrafında bir araya getirdiğinin altını çizen Borrell, çok taraflılığın tehlikede olduğu bir dönemde, bu kadar çok ülkenin bir araya gelerek küresel sorunlara karşı güçlerini birleştirme konusunda mutabık kalmasının oldukça önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca Borrell, AB’nin AKP ülkelerine karşı eski paradigmalarından ve araçlarından uzaklaşarak günümüz dünyasına uygun kazan-kazan ortaklığı inşa etmekte olduğunu vurguladı.

Samoa Anlaşması, AB-AKP ülkeleri ilişkilerinde oldukça önemli bir adım olsa da, 79 ülkeden oluşan bu ülke grubunun yalnızda 44’ü ilgili anlaşmayı imzaladı. Afrika, Karayip ve Pasifik Devletleri Örgütü Genel Sekreteri Georges Chikoti, gazetecilere yaptığı açıklamada, bazı üyelerin anlaşmayı ulusal parlamentolarında tartışmak ve onaylamak için daha fazla zamana ihtiyaç duyduğunu söyledi. Altını çizmek gerekir ki, aralarında Nijerya, Ruanda ve Senegal gibi ülkelerin bulunduğu 35 ülkenin, Avrupa Yatırım Bankasının kredilerine erişimlerini kaybetmemeleri için bu Anlaşmayı yıl sonuna kadar imzalamaları gerekiyor.

1 Ocak 2024 tarihinde geçici olarak uygulanmaya başlayacak olan Anlaşma, AP ve tüm AB Üye Devletleri ile AKP ülkelerinin en az üçte ikisi tarafından onaylanmasının ardından yürürlüğe girecek.

Samoa Anlaşması Ne Getiriyor?

Samoa Anlaşması, aralarında bir önem sıralaması olmaksızın demokrasi ve insan hakları, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma, iklim değişikliği, insani ve sosyal kalkınma, barış ve güvenlik ile göç gibi altı öncelikli stratejik alanı kapsıyor. Bunun yanı sıra her bölgenin farklılaşan ihtiyaçlarına göre hazırlanmış olan üç Bölgesel Protokol içeriyor. Bu doğrultuda Afrika Bölgesel Protokolü’nde barış ve güvenlik ile göç; Karayip ve Pasifik Bölgesel Protokollerinde ise okyanus yönetişimi ve “mavi ekonomi” konuları daha fazla ön plana çıkıyor.

Samoa Anlaşması, AB’nin AKP ilişkilerinde yıllardır süregelen “donör-alıcı” yaklaşımından “gerçek bir ortaklığa” geçiş arayışında olduğunu gösteriyor. Nitekim çoğunlukla siyasi normlara odaklanan mevcut uygulamaların yerine iş birliğinin tüm alanlara yayılacağının vurgulanması ve anlaşma metninde “siyasi diyalog” konusunun “ortaklık diyaloğu” olarak yer alması bunun önemli bir göstergesi.

Samoa Anlaşması, AKP ülkelerini çok tartışmalı olan EOA müzakere etmeye zorlamıyor.  Ancak altını çizmek gerekir ki, Anlaşma, daha önceki ortaklık anlaşmalarının aksine bir mali protokol içermiyor. Bunun yerine AB, bu ülkelerin finansman imkânlarına daha kolay erişeceğinin ve bu ülkelere yenilikçi finansman olanakları sunacağının güvencesini veriyor. Bu doğrultuda AB’nin yeni hedefi, ekonomik ilişkileri karışlıklı çıkar ve fayda doğrultusunda ilerletmek ve yatırım yoluyla bu ülkelerdeki özel sektörün gelişimine katkı sağlamak.

Samoa Anlaşması, göç meselesine dair oldukça muğlak hükümlere sahip olan Cotonou Anlaşması’nın aksine, AKP ve AB arasında geri kabul anlaşmaları yapılmasının önünü açıyor. Bu doğrultuda AKP ülkeleri, bir zaman çizelgesi içerisinde düzensiz göçmenlerin geri dönüşü ve geri kabulünü sağlamak zorunda olacak. Bir tarafın geri kabul talebine 30 günlük yanıt verme süresine uymaması hâlinde karşı taraf "orantılı tedbirler" alabilecek. Bu konuda müzakerelerden istediğini alan AB ise göç için yasal yollar geliştirmeyi, ülkeye giriş ve oturum alma gerekliliklerini kolaylaştırmayı, döngüsel göç için yeni politikalar ortaya koymayı, yasal göçmenler için etkili entegrasyon politikaları benimsemeyi, işçi döviz akışlarını kolaylaştırmayı ve iklim değişikliği ile göç arasındaki bağı dikkate almayı taahhüt ediyor.

Sonuç ve Değerlendirme

İlişkilerin son 20 yılından fazlasının çerçevesini çizen Cotonou Anlaşması’nın yenilenmesi ve AKP ülkeleriyle olan ilişkilerinin önümüzdeki 20 yılını oluşturacak Samoa Anlaşması’nın imzalanması, AB’nin AKP politikasında bir değişime gittiğinin önemli bir göstergesi. Her bölgenin farklılaşan ihtiyaçlarını dikkate alması, siyasi normlara odaklanan mevcut uygulamaların yerine iş birliğinin tüm alanlara yayılacağının vurgulanması, uluslararası platformlarda daha fazla iş birliği yapılacağının altının çizilmesi, “donör-alıcı” ilişkisinin yerine bu ülkelere yenilikçi finansman olanaklarının sunulması ve en önemlisi AKP ülkelerinin EOA’lar konusunda müzakereye zorlanmayacağının belirtilmesi, Samoa Anlaşması’nın ön plana çıkan unsurları arasında.

Küresel çaptaki krizlerin ancak küresel iş birliği ile çözülebileceği bir gerçek. AB gündeminin en tepesindeki konulardan olan iklim krizi ile mücadele, göç ve COVID-19 salgını ile başlayan ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile derinleşen ekonomik sorunlar, AB’yi AKP ülkeleri olan ilişkilerini yeni bir çerçeve içerisine sokmaya itmiş gibi görünüyor. Dahası Çin ve Rusya gibi diğer aktörler başta Afrika olmak üzere tarihsel olarak AB’nin nüfus alanına giren bölgelerde siyasi ve ekonomik güç kazanıyor. Bu doğrultuda Samoa Anlaşması, en azından, AB’nin AKP ülkeleriyle olan ilişkilerini normalleştirmek için yeni bir sayfa açma girişimi olarak değerlendirilebilir.

Ahmet Emre Usta, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar