Biyoteknoloji ve Biyo-Üretim: Geleceği Şekillendirecek İnovasyon ve Sürdürülebilirlik için AB Vizyonu
Komisyon, 20 Mart 2024 tarihinde, AB çapında biyoteknolojinin geliştirilmesi ve biyo-üretimin artırılması amacıyla çeşitli öneriler içeren bir Tebliğ yayımladı. Sağlık, tarım, endüstri ve çevre gibi konularda yenilikçi çözümler sunan biyoteknoloji ve biyo-üretim vizyonu çerçevesinde, doğayla uyumlu bir şekilde AB'nin rekabet gücünü artırmaya yönelik adımlar atılacak. Bu doğrultuda Komisyonun, biyoteknoloji ve biyo-üretime yönelik araştırma ve inovasyon faaliyetlerini desteklemesi, pazar talebini canlandırılması, düzenleyici yöntemleri basitleştirilmesi, yatırımları teşvik etmesi ve yeni standartlar hazırlaması bekleniyor.
Komisyon, 20 Mart 2024 tarihinde, AB'de biyoteknoloji ve biyo-üretimi artırmak için bir dizi eylem önerisinde bulundu. “Geleceği Doğa ile İnşa Etmek: AB'de Biyoteknoloji ve Biyo-Üretimin Güçlendirilmesi” başlıklı Tebliğ altında önerilen eylemler, AB'nin uzun vadeli rekabet gücünü artırmak için çözüm önerileri sunuyor.
Dijitalleşme ve yapay zekâ ile desteklenen yaşam bilimlerindeki ilerlemeler ve toplumsal sorunları çözmek için biyolojiye dayalı çözümlerin potansiyeli, biyoteknoloji ve biyo-üretimi bu yüzyılın en umut verici teknolojik alanlarından biri hâline getiriyor. Bu teknolojiler AB'nin tarım, ormancılık, enerji, gıda ve yem sektörleri ile sanayisini modernize etmesine yardımcı olabilecek ve yeşil dönüşüme ve daha rekabetçi ve dayanıklı bir AB'ye katkıda bulunabilecek boyutta.
Biyoteknoloji Nedir?
Biyoteknoloji; canlı organizmalar, hücreler, biyolojik moleküller ve bunların sistemlerini kullanarak ürünler ve teknolojiler geliştiren bir bilim dalı olarak karşımıza çıkıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, genetik mühendisliği, mikrobiyoloji, moleküler biyoloji ve kimya gibi çeşitli disiplinleri içeriyor. Biyoteknoloji, biyo-bazlı ürünler üretmek için kullanılabileceği gibi; iklim krizi ile mücadelede, doğal kaynaklara erişimde, hayati doğa sistemlerinin restorasyonunda, gıda arzı ve güvenliğinin sağlanmasında ve insan sağlığı konularında birçok zorluğu ele almak için çözümün bir parçası olabilme potansiyeline sahip.
Biyoteknolojinin AB Ekonomisine Olası Etkileri
Biyoteknoloji alanı, çeşitli uygulama alanlarına yönelik birçok ileri teknolojiyi kapsamakta. Bunlar arasında endüstriyel ve çevresel (beyaz biyoteknoloji), tarımsal gıda (yeşil biyoteknoloji) ve tıbbi ve farmasötik (kırmızı biyoteknoloji) bulunmakta. Deniz (mavi) biyoteknolojisi de giderek artan bir ilgi görmekte.
Sağlık ve eczacılık uygulamalarında biyoteknoloji, gelişmiş ilaçların, tedavilerin, teşhislerin ve aşıların keşfedilmesine ve geliştirilmesine yol açıyor. Yaşlanmayla bağlantılı hastalıkların tedavisi ve antimikrobiyal direnç üzerine yapılan çalışmalar, dikkat çekici bazı örnekler olarak ön plana çıkıyor. COVID-19 için mRNA bazlı aşıların keşfedilmesini sağlayan RNA terapötikleri çalışmalarının milyonlarca hayatı kurtarması, biyoteknolojinin önemini gösteren bir başka örnek olarak karşımıza çıkıyor.
Tarım alanında biyoteknoloji sayesinde mahsul verimini artırmak için doğal yolların kullanılması, daha yeşil ve daha üretken bir tarımın desteklemesine katkı veriyor. Pestisitlere alternatif çözümler sunan biyoteknoloji, AB’nin özellikle son dönemde önüne geçmeye çalıştığı pestisit kullanımına karşı da çevreci bir çözüm sunuyor.
Endüstriyel süreçlerde ve üretimde biyoteknoloji; polimer, plastik, solvent, boya veya kozmetik üretiminde alternatif hammadde kullanımını mümkün kılıyor. Geri dönüştürülmüş atık ve biyojenik kaynaklardan yakalanan CO2 gibi sürdürülebilir karbon kaynaklarının kullanılması emisyon azaltımına, kaynak verimliliğine ve stratejik özerkliğe katkıda bulunuyor.
Denizcilik ve su ürünleri yetiştiriciliği uygulamalarında kullanılan biyoteknoloji, petrol sızıntılarının temizlenmesi, plastik kirliliği veya atık su arıtımı gibi çevresel iyileştirme çözümlerine katkıda bulunuyor. Deniz biyoteknolojisinin ilgi duyduğu diğer pazar alanları arasında kozmetikler, enzimler, kimyasallar ve biyo-gübreler yer alıyor.
Komisyonun Biyoteknoloji Uygulama Planları
AB biyoteknoloji ve biyo-imalat sektörü; araştırma ve teknoloji transferi, mevzuat karmaşıklığı, finansmana erişim, beceri eksikliği, değer zinciri engelleri, fikri mülkiyet, kamu kabulü ve ekonomik güvenlik gibi meydan okumalarla karşı karşıya. Bu doğrultuda Komisyon, “Geleceği doğa ile inşa etmek: AB'de Biyoteknoloji ve Biyo-Üretimin Güçlendirilmesi” başlık Tebliğde, bu zorlukların üstesinden gelebilmek aşağıdaki adımları atacağını açıkladı:
Sonuç
Komisyonun biyoteknoloji ve biyo-üretimi artırmak için önerdiği eylemler, Avrupa'nın geleceğini şekillendirmede önemli bir adımı temsil ediyor. Bu planlar, sadece ekonomik büyümeyi teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda çevresel ve toplumsal zorluklara yenilikçi çözümler sunma potansiyeline sahip olan biyoteknoloji ve biyo-üretimin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor. Ancak, bu planların başarılı olabilmesi için iş birliği ve sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor. Nihayetinde AB'nin biyoteknoloji ve biyo-üretimdeki bu vizyoner adımlarının, sadece Avrupa'nın değil, aynı zamanda küresel ölçekte sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkıda bulunması bekleniyor.
Bared Çil, İKV Uzman Yardımcısı