AB’nin 2024-2029 Stratejik Gündemi: Güvenlik ve Savunma, Rekabet Edebilirlik ve Genişleme Ön Planda Olacak
2024-2029 Stratejik Gündem taslağının, 18 Nisan’da açıklanması öngörülüyor. 27-28 Haziran 2024’te yapılacak olan AB Zirvesi’nde ise liderlerin, AB’nin önümüzdeki beş yıldaki çalışmalarına yön verecek ve AB kurumlarına rehberlik edecek olan 2024-2029 Stratejik Gündemi’ni kabul etmesi bekleniyor. Stratejik gündemin, “güçlü ve güvenli Avrupa”, “müreffeh ve rekabetçi Avrupa” ve “özgür ve demokratik Avrupa” başlıkları altında şekilleneceği ön görülüyor. Bu başlıklar altında güvenlik, savunma, göç yönetimi, ekonomik performans, inovasyon ve hukukun üstünlüğü ön plana çıkıyor. Ayrıca, stratejik gündemin AB genişlemesini somut temellere dayandıracağı tahmin ediliyor. Stratejik gündemde iklim değişikliğiyle mücadeleye yer verilecek olsa da güvenlik ve ekonomik kaygılarla bağlantılı konulara da daha fazla ağırlık verilmesi ve detaylandırılması bekleniyor. Bu durumun, AB’nin iklim hedeflerini nasıl etkileyeceği ise en büyük tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor.
Uluslararası siyaset, var olduğu günden beri değişikliklere ve dönüşümlere sahne oluyor. Bu dinamizmde -karmaşık karşılıklı bağımlılıkları da göz önüne aldığımızda- stratejik öngörü ve uyumlu planlama, modern dünyanın karmaşıklığı içinde yol almayı hedefleyen her aktör için bir zorunluluk. AB için de stratejik öncelikler belirlemek sadece bir gereklilik değil, ulusüstü bir varlık olarak evriminin temel taşlarından biri.
Her beş yılda bir AB, kendi gidişatını şekillendiren stratejik gündemini belirliyor. Bu gündem AB için sadece bir öncelikler listesi değil; AB Konseyi Başkanı liderliğinde ve üye ülkelerin kolektif bir çabasıyla oluşturulan (bloğun geleceği için) bir yol haritası görevi görüyor. Tüm üye ülkelerin liderleri bir araya gelerek, AB'nin önündeki beş yıl için temel siyasi önceliklerini tartışıyor ve varılan sonuçları karara bağlayarak stratejik gündemi oluşturuyor.
Stratejik gündem iki nedenden dolayı özellikle önemli olduğu biliniyor. İlk olarak, AP seçimleri bağlamında oluşturuluyor olması. Yeni seçilen AP temsilcileri, halkın sesini masaya getirerek gündemin Avrupa vatandaşlarının endişe ve isteklerini yansıtmasını sağlıyor. İkinci olarak, gündemin yeni Avrupa Komisyonu üyelerinin atanmasından ve başkanının seçilmesinden önce belirlenmesi. AB'nin yürütme kolu olan Komisyonun yeni yapısıyla stratejik gündemi, somut eylem ve politikalara (önceliklere) dönüştürmesi bekleniyor. Özünde stratejik gündem, vatandaşların öncelikleri, siyasi liderlik ve pratik uygulama arasındaki boşluğu dolduruyor. Ayrıca AB'nin, halkına karşı hesap verebilir kalmasını sağlamak için güçlü bir araç işlevi görüyor.
Anahtar Kurum: AB Liderler Zirvesi
“Antlaşmaların efendileri” olarak da adlandırılan AB üye ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, kendi ülkelerinin çıkarlarını destekleyerek, ulusal tercihlerini ortak AB politikalarına dönüştürmeyi amaçlıyor. Bu bağlamda, 27 ülkenin liderlerinden oluşan AB Hükümet ve Devlet Başkanları Zirvesi de stratejik gündemleri formüle etmesiyle, Avrupa'nın gelecek yolunu şekillendirmeye çalışan AB'nin kilit kurumu olarak düşünülebilir. Ayrıca, AB’nin stratejik gündemini şekillendiren Stratejik Gündem formülasyonları, liderlerin AB’ye yönelik ortak algılarını ve tutumlarını yansıtan temel bir “hâkim-anlatı”yı da belgeliyor. Dolayısıyla bu gündem, AB liderleri arasında önemli konulardaki ihtilaflara ve süregelen iç ve dış zorluklara bakılmaksızın, AB Liderler Zirvesi’nde en düşük ortak paydada hayati bir uzlaşının tipik bir sembolü olarak değerlendiriyor.
AB Konseyi Başkanı’nın da stratejik gündemin belirlenmesinde çok önemli bir rolü bulunuyor. AB Konseyi Başkanı stratejik gündemi tanımlamak üzere AB liderleri arasındaki tartışmalara başkanlık ediyor, ortak öncelik ve hedeflerin belirlenmesi için üye ülke liderleri arasında diyalog ve fikir birliği oluşturulmasını kolaylaştırmada önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, stratejik gündem tüm AB liderlerini kapsayan kolektif bir çaba olsa da AB Konseyi Başkanı genellikle gündemin önerilmesi ve taslağın hazırlanmasında başı çekiyor.
2024-2029 Stratejik Gündemi’nin oluşturulması için AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in 24 Haziran 2023 tarihinde AB liderlerine stratejik gündem istişarelerine davet mektubunu iletmesinin ardından, 6 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen AB Devlet ve Hükümet Başkanları’nın resmî olmayan Granada Zirvesi’nde stratejik gündem tartışıldı. Granada Zirvesi’nin ardından kabul edilen Granada Deklerasyonu’nda “güçlü ve dirençli bir AB, güvenlik ve savunma, rekabet gücü ve AB Tek Pazarı, çok taraflılık ve küresel ortaklıklar, genişleme ve hazmetme kapasitesi ve göç” konuları ön plana çıkmıştı. 8 Kasım 2023 tarihinde, Charles Michel yeniden AB liderlerini stratejik gündem istişarelerine davet etti. Son olarak Michel, 2 Nisan 2024 tarihinde, AB liderlerini stratejik gündemin son istişare turuna davet etti. Bu istişare turunun ardından 2024-2029 Stratejik Gündem taslağının 18 Nisan 2024 tarihinde tamamlanması bekleniyor. 27-28 Haziran 2024 tarihinde yapılacak olan AB Zirvesi’nde ise liderlerin, AB’nin önümüzdeki beş yıldaki önceliklerini belirleyecek, çalışmalarına yön verecek ve AB kurumlarına rehberlik edecek olan 2024-2029 Stratejik Gündemi’ni kabul etmesi bekleniyor.
2024-2029 Stratejik Gündemi’nde Öne Çıkanlar
AB’nin 2019-2024 Stratejik Gündemi şu şekilde idi:
Bu öncelikler Ursula von der Leyen liderliğindeki Avrupa Komisyonunun çalışma programını önemli ölçüde etkiledi. Stratejik Gündem'in ana temalarından biri iklim değişikliğiyle mücadele ve 2050 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşma taahhüttü AB'nin iklim değişikliğine karşı küresel mücadeledeki liderliğinin altını çizerken, iddialı iklim politikaları ve girişimleri için zemin hazırladı. Bunun en bariz örneği ise Komisyonun öncü girişimlerinden biri olan ve çok boyutlu strateji ve eylem planlarına dayanan Avrupa Yeşil Mutabakatı oldu. Gündem ayrıca, dijital dönüşümün kapsayıcı olmasını ve temel haklara saygı göstermesini sağlarken, ekonomik büyüme, yenilikçilik ve sosyal ilerlemeyi teşvik etmek için dijitalleşmenin potansiyelinden yararlanmanın önemini vurgularken, Komisyon bu doğrultuda önceliklerini sıraladı.
2019-2024 gündemi değerlendirildiğine, AB için hayati bir pusula işlevi gördüğü söylenebilir. Bununla birlikte, COVID-19 salgını ve Ukrayna savaşı gibi öngörülemeyen olayların da AB’nin stratejik gündemini ve Komisyonun çalışmalarını etkilediğini kabul etmek gerekiyor. AB, acil sağlık krizinin ve hemen yanındaki savaşın başta ekonomik ve güvenlik olmak üzere çok boyutlu yansımalarını ele almak için önceliklerini uyarlamak zorunda kaldı.
Sonbahardan bu yana yürütülen 2024-2029 Stratejik Gündem istişarelerinin ardından güvenlik ve savunma, göç ve AB genişlemesi gibi konuları kapsayan “güçlü ve güvenli bir Avrupa”, ekonomik performans, enerji ve ekolojik dönüşüm ve yenilikçiliği vurgulayan “müreffeh ve rekabetçi bir Avrupa” ve ortak değerleri ve hukukun üstünlüğünü savunmayı amaçlayan “özgür ve demokratik bir Avrupa” olarak kategorize edileceği tahmin ediliyor. Bu başlıkların ise aşağıdaki gibi detaylandırılması muhtemel:
I. Güçlü ve Güvenli Avrupa
Bu başlık altında tutarlı ve etkili dış eylem ile yeni stratejik/jeopolitik/çok kutuplu bağlamda Avrupa'nın egemenliği ve küresel bir oyuncu olarak yeri ön plana çıkıyor. Kapsayıcı ve adil kurallara dayalı çok taraflı bir düzeni desteklemek için AB’nin uluslararası ortaklarla çeşitlenen alanlarda iş birliğinin ön plana çıkacağı tahmin ediliyor. Dışa bağımlılıkların azaltılması için de AB’nin daha dengeli -ve belki de korumacı- bir ticaret politikası izleyeceği öngörülüyor. Güvenlik ve savunmaya ilişkin stratejik eylem ile savunmaya hazır olma durumu, eylem kapasitesi ve güvenliği sağlamak için gerekli tüm araçların seferber edilmesi bekleniyor. Ayrıca, NATO da dâhil olmak üzere AB’nin savunma harcamalarını, yatırımlarını ve iş birliğini önemli ölçüde artıracağı tahmin ediliyor. Ayrıca stratejik gündemin, AB içi güvenliğine de daha fazla odaklanacağı (radikalleşme, terörizm ve şiddet içeren aşırılıkla mücadele, krizlere hazırlık ve müdahale kapasitesinin güçlendirilmesi, siber ve hibrit tehditlere karşı daha fazla hazırlık ve güvenlik) öngörülüyor. Daha güçlü ve güvenli bir Avrupa için göç konusunda da daha kapsamlı bir yaklaşımın getirilmesi, iyi planlanmış bir genişleme için aday ülkelerin katılım kriterlerini yerine getirmelerine yönelik desteklenmesi ve bütünleşme için tarihi gerilimlerin çözümünün teşvik edilmesi bekleniyor.
II. Müreffeh ve Rekabetçi Bir Avrupa
Stratejik gündem ile AB’nin rekabetçiliğine karşı daha bütünleşik bir yaklaşım getirmesi bekleniyor. Bu yaklaşımda ise; hizmetler de dâhil olmak üzere engelleri kaldırarak Tek Pazarı tüm boyutlarıyla tamamlaması, sanayi ve işletmelerin finansa erişimini artırmak için tüm boyutlarıyla finansal bütünleşmeyi hızlandırması, stratejik tedarik zincirlerinin çeşitlendirilerek güvence altına alınması ve yukarı yakınsama yoluyla ekonomik ve sosyal uyumu artırması planlanıyor. İkiz dönüşümün, bu stratejik gündemde daha fazla detaylandırılacağı öngörülürken, bu sürecin AB’nin rekabet gücünü artıracak şekilde destekleneceği tahmin ediliyor. Ayrıca gündemin, inovasyon ve ekonomi dostu bir ortamı teşvik etmesi bekleniyor. Son olarak müreffeh ve rekabetçi bir Avrupa’nın başarısı için gündemin, AB’nin kimseyi geride bırakmadan herkese fayda sağlayacak ve tüm vatandaş ve işletmelerin fırsatlardan (özellikle ikiz geçiş) yararlanmasına odaklanacağı biliniyor.
III. Özgür ve Demokratik Bir Avrupa
2019-2024 tarihleri arasında kimi AB üye ülkelerindeki ihlallere karşın gündemin, AB bütünleşmesinin temel taşı olarak kabul edilen “hukukun üstünlüğü”nün korunmasına odaklanacağı tahmin ediliyor. Kişisel özgürlüklere ve temel haklara karşı çevrim içi ortamda artan ihlallere karşı da ek önlemler alınması bekleniyor.
Stratejik Gündem, İklim Hedeflerinden Uzaklaşacak mı?
2019-2024 Stratejik Gündemi’nde, “tüm AB ülkelerinde iklim eylemlerini hızlandırma çağrısı” ön plana çıkarken, yeni dönemdeki stratejik gündemin, sürdürülebilirlikten güvenliğe kaydığı görülüyor. Son beş yılda iklim krizinin aciliyeti değişmese de uluslararası konjonktür dönüştü. Sağlık krizi, ekonomik durgunluk, bölgesel çatışmalar ve savaşlar, düzensiz göç, ticaret savaşları ve belirsiz jeopolitik durum… Bu bağlamda AB’nin güvenlik, savunma ve göç konularına odaklanması ve bu konulara daha fazla kaynak ayırması kaçınılmaz olacakken, Komisyonun yayımlayacağı öncelikleri ve AP’deki tartışmaları da etkileyecektir. Stratejik gündemin bu hâliyle hem yeşil hem de dijital geçiş hedeflerine nasıl bir etkide bulunacağı bilinmese de şu bir gerçek ki (stratejik gündem istişarelerinde de görüldüğü üzere) AB liderlerinin, artan iklim ve gıda krizinin güvenlik kaygılarından ziyade geleneksel güvenlik kaygılarını sürdürdüğü görülüyor.
Sema Nur Yeniyıldız, İKV Uzmanı