TÜRKİYE-AB GÜNDEMİ: AB Liderler Zirvesi Sonuç Bildirgesi: Türkiye ile İlişkilerde Stratejik Vizyon Eksikliği
AB Liderler Zirvesi Sonuç Bildirgesi: Türkiye ile İlişkilerde Stratejik Vizyon Eksikliği
AB liderleri, 17-18 Nisan 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen Konsey toplantısında Türkiye'yi ele alarak, özellikle Kıbrıs sorununa odaklandı. Türkiye ile ilişkilerin geleceği, stratejik çıkarlar ve iş birliği temelinde tartışıldı. İlişkilerde Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin önemi üzerinde duruldu ve AB’nin ilişkileri adım adım ve dengeli şekilde geliştirme kararlılığı teyit edildi. T.C. Dışişleri Bakanlığı zirve sonuç bildirgesine yönelik bir tepki olarak, AB ile diyaloğun Birlik’in Türkiye'ye yönelik adımlarına bağlı olarak şekilleneceğini belirtti. Rusya-Ukrayna savaşı ve Orta Doğu'daki gelişmeler, zirvede ele alınan diğer önemli gündem maddeleri arasındaydı.
6-9 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek olan AP seçimleri öncesindeki son AB liderler zirvesi, 17-18 Nisan 2024 tarihleri arasında yapıldı. Konsey, zirvenin ilk gününde Ukrayna ve Orta Doğu’daki son gelişmeleri ve Türkiye ile ilişkilerin geleceği konularını tartıştı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tarafından hazırlanan “Türkiye Raporu” temelinde yapılan tartışmalar sonucunda alınan kararda, "Avrupa Birliği'nin Doğu Akdeniz'de istikrarlı ve güvenli bir ortamın sağlanması ve Türkiye ile iş birliği ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişkinin geliştirilmesi konularında stratejik çıkarın olduğu" ifadesi yer aldı. Konsey, Borrell'in raporundaki önerilerin ve unsurların uygulanması için AB ülkelerinin Daimî Temsilciler Meclisi olan COREPER’i görevlendirdiğini belirtti.
Konsey sonuç bildirgesinde, diğer zirve bildirgelerinde de olduğu gibi, Türkiye ile yakınlaşmanın adım adım, dengeli ve geri dönülebilir bir şekilde ilerleyeceği vurgulandı. Metnin sonunda, Türkiye'nin sürece yapıcı katkısının Borrell'in raporunda belirtilen alanlarda iş birliğinin geliştirilmesine faydalı olacağına dikkat çekildi. Avrupa Devlet ve Hükûmet Başkanları Konseyi Başkanı Charles Michel, zirve sonrası yaptığı açıklamada, AB’nin Türkiye ile olumlu ve istikrarlı bir ilişki kurmak istediğini belirtti. Ayrıca, Kıbrıs sorununun çözümü için müzakerelere özel önem verdiklerini vurguladı.
Bildirgenin diğer konu başlıkları olan Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında Konsey, Ukrayna’ya olan tam ve sarsılmaz desteğini yineledi ve Rusya’nın sivil halka ve altyapıya yönelik saldırılarını kınadığını belirtti. Orta Doğu durumu hakkında da İran’ın İsrail’e saldırısı şiddetle kınayan Konsey, tüm tarafların bölgedeki gerilimi artırabilecek herhangi bir eylemden kaçınmaları çağrısında bulunuldu.
Ayrıca yeni “Avrupa Rekabetçilik Mutabakatı”nın da yer aldığı bildirgede, AB’nin uzun vadeli rekabetçiliğini ve küresel liderliğini sağlamak için kararlı bir şekilde hareket edileceği ifade edildi. Sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin teşvik edilmesi, dijital dönüşümün ilerletilmesi ve Yeşil Mutabakat gibi girişimler yoluyla iklim tarafsızlığının sağlanması da bildirgede yer alan konular arasındaydı. Son olarak bildirgede, Avrupa'nın rekabet gücünü arttırmaya yönelik rapor ve girişimlerin memnuniyetle karşılanacağı ve gelecekteki eylemlere rehberlik edecek tavsiyeler üzerinde çalışmaya devam edileceği de vurgulandı.
Dışişleri Bakanına Gayri Resmi Toplantı Daveti
29 Kasım 2023’de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell ve Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi tarafından hazırlanan Türkiye ile ilişkileri ele alan 17 sayfalık raporda, Doğu Akdeniz krizi nedeniyle 2019'da durdurulan Türkiye-AB ekonomi, enerji ve ulaştırma alanlarında yüksek düzeyli diyalog mekanizmasının tekrar hayata geçirilmesi; Türkiye-AB Ortaklık Konseyi ve siyasi düzeyde bakanlar arası diyalog toplantılarının düzenlenmesi ve iklim, sağlık, göç, güvenlik, tarım, araştırma ve inovasyon gibi konularda da yüksek düzeyli diyaloğun devam ettirilmesi çağrısında bulunulmuştu.
Altı ayda bir düzenlenen, Üye Devletlerin Dışişleri Bakanlarının gayri resmi toplantısı olan “Gymnich toplantılarına” Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da davet edilmesi gerektiği tartışılan zirvede Borrell, yine raporunda da belirtmiş olduğu gibi Türkiye ve AB arasında son zamanlarda en çok tartışılan iki konu olan gümrük birliğinin güncellenmesi ve Türk vatandaşlarına vize kolaylığı sağlanması konularında olumlu önerilerde bulundu.
“Kıbrıs Müzakereleri Devam Etmeli”
Zirve sonrası yayınlanan sonuç bildirgesinin Türkiye ile ilgili bölümünde, Kıbrıs meselesi de yer alıyor. Kıbrıs çözüm müzakerelerinin tekrardan başlatılması ve ilerleme sağlanması gerektiği belirtilen metinde María Angela Holguin Cuellar’ın Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak atanmasının memnuniyetle karşılandığı ve AB’nin BM yönetimindeki süreçlere tam destek vereceği vurgulanıyor. Ancak Türkiye ve KKTC, adada ortaya çıkan yeni gerçekliğin iki devletli bir çözüm gerektirdiğini sıklıkla ileri sürüyor. Özellikle Türkiye, BM Kıbrıs Özel Temsilcisi'nin atanmasını koşullu olarak destekliyor ve Kıbrıs sorununda öne çıkması gereken konunun, Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği olduğunu ve ancak bunun kabul edilmesi halinde müzakerelere başlanabileceğini belirtiyor.
Sırada ne var?
Konseyin kararı doğrultusunda Borrell raporundaki tavsiyelerin hangi yollarla uygulamaya geçeceği, yapılacak olan gayri resmi toplantıda belirlenecek. Türkiye-AB arasındaki yüksek siyasi diyaloğun başlaması için raporda yer alan tavsiyelerin aşamalı olarak hayata geçirilmesinin önemli bir adım olacağı öngörülmekte.
GKRY’nin endişelerinin devam etmesi ve haziran ayı başında gerçekleşecek AP seçimleri ve sonrasında yeni AB yönetiminin oluşması gerekliliği, Türkiye-AB ilişkilerinde beklenen somut adımların gecikmesine neden olabilecek faktörler arasında sayılıyor. Özellikle Kıbrıs müzakerelerinde devam eden diplomatik girişimlerin akıbeti, önemli bir belirleyici etken olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye’nin Endişeleri
Dışişleri Bakanlığı, Brüksel'de düzenlenen AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye'nin olası üyeliği ve ilişkiler konusunda somut ilerlemeye işaret eden bir karar alınmamasına tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, "AB'nin ülkemize ve küresel olaylara dair stratejik bir vizyon eksikliğinin yeni bir örneği" ifadesi kullanıldı. Zirvede, Türkiye ile iş birliği ve karşılıklı fayda sağlama amacına yönelik bir ilişki geliştirilmesinin AB'nin stratejik çıkarına olduğu vurgulanmasına rağmen, AB-Türkiye ilişkilerine dair Ortak Bildirimde yer alan önerilere ilişkin somut bir karar alınmamasının ciddi bir tutarsızlık olduğu belirtildi. Türkiye-AB ilişkilerinin Kıbrıs sorunu ile bağdaştırılmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı ve bu tür bölgesel ve küresel meseleleri tartışmanın hiçbir zaman olumlu veya yapıcı bir etki sunmayacağının altı çizildi. Son olarak gelecekte AB ile diyaloğun, AB’nin Türkiye’ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre şekilleneceği ifade edildi.
Bared Çil, İKV Uzman Yardımcısı