İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: Schengen Alanı ile İlgili Gelişmeler: 2024 Schengen’in Durumu Raporu Yayımlandı

2024 yılı Schengen’in Durumu Raporu, AB’nin en önemli entegrasyon başarılarından biri olarak nitelenen Schengen Alanı’nın mevcut durumunu değerlendirirken; riskleri ve muhtemel çözüm önerilerini AB karar alıcılarıyla ve kamuoyuyla paylaşıyor.
AB GÜNDEMİ: Schengen Alanı ile İlgili Gelişmeler: 2024 Schengen’in Durumu Raporu Yayımlandı

Schengen Alanı ile İlgili Gelişmeler: 2024 Schengen’in Durumu Raporu Yayımlandı


İlk zamanlarda AB dışı bir proje olarak tasarlansa da zaman içinde AB yasal çerçevesine girerek en önemli ve belki de en gözle görülür derinleşme adımlarından birisi hâline gelen Schengen Alanı’nın 2023-2024 dönemini değerlendiren “2024 Schengen’in Durumu Raporu”, 16 Nisan 2024 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından yayımlandı. 450 milyon kişiyi doğrudan etkileyen bir serbest dolaşım alanı tesis eden Schengen’i tehdit eden en önemli riskler olarak düzensiz göç ve organize suç öne çıkıyor. Hem bu risklerle daha etkin ve eşgüdüm içinde mücadele edilmesi hem de Schengen Alanı’nda seyahati kolaylaştırırken güvenliği de güçlendirecek dijital temelli süreçlerin (ETIAS, EES ve dijital Schengen vizesi gibi) tamamlanması, raporda yer bularak önemli adımlar olarak sıralanıyor. Tüm risklere ve sınamalara rağmen Schengen Alanı, Avrupa bütünleşmesi vitrininde sergilenen en önemli eserlerden biri olarak tanımlanabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.


1980’li yıllarda AB dışı bir girişim olarak tasarlanan Schengen Alanı, 90’lı yıllarda AB yasal çerçevesi içinde kendine yer bularak, Birlik’in en gözle görülür ve elle tutulur derinleşme araçlarından, belki de en önemlisi hâline geldi. Sınır kontrolleri olmaksızın seyahate olanak tanıyan ve mevcut durumda dünya üzerindeki en büyük serbest dolaşım alanı olarak nitelenen Schengen Alanı, 2023 yılı istatistiklerine bakıldığında görülüyor ki 500 milyonu aşkın ziyaretçi ile dünyada en çok ziyaret edilen bölge olmayı sürdürüyor. AB GSYİH’sinin %10’una yakın bir bölümünün turizm kaynaklı olduğu ve 22,6 milyon insana turizmin iş kapısı olduğu bilgisiyle bakıldığında, Schengen Alanı’nın hem sosyal hem de ekonomik anlamda AB için ne denli önemli bir yer tuttuğu daha net bir biçimde görülebiliyor.

Tüm kolaylıkları ve faydalarıyla birlikte 450 milyon kişinin hayatını doğrudan etkileyen devasa bir sistemin olması gerektiği gibi işlediğinden emin olmak, ihtiyaç duyulan hususlar için yasal çerçevede revizyonlar yapmak, olası ihlallerin ve yasa dışı faaliyetlerin önüne geçmek, AB için oldukça büyük bir önem taşıyan zorlu bir sorumluluk. Zira, özellikle 2010’lu yıllarda tecrübe edilen düzensiz göç akınlarıyla birlikte etkisini artıran güvenlikçi ve korumacı yaklaşımlar, ülkeler arasında sınır kontrollerinin kaldırılmasının, günümüz dünyasının sınır aşan tehditleriyle başa çıkmaya çalışan ülkeler için ne denli makul bir yaklaşım olduğunu gündeme taşıdı ve sorgulattı. Bu durumdan ise hem endişelere cevap vermek hem de Avrupa entegrasyonunun en başarılı uygulamalarından olan serbest dolaşımdan geri adım atılmaması ihtiyacı doğdu. 2022 yılından itibaren Avrupa Komisyonu tarafından yıllık olarak yayımlanan “Schengen’in Durumu” raporları, işte bu ihtiyaçlara binaen ortaya çıkarak, Schengen Alanı’ndaki sorunların tespiti ve bunlara cevap olacak adımların kurgulanıp uygulanması amacına yönelik olarak yapılan çalışmaların ivmelenmesini ve daha sistematik bir değerlendirme ve politika önerme mekanizması oluşturulmasını hedefliyor. 2024 yılı raporu bu bağlamda şekillenen tespitlerini ve önerilerini beş alt başlıkta, AB kurumlarına ve AB Üye Devletlerinin karar alıcılarına ve kamuoyuna sunuyor.

2024 Schengen’in Durumu Raporu

Raporun ilk kısmında, Schengen Alanı’nın işlemeye devam edebilmesi yolunda, karşılaşılan krizlere karşı eşgüdümden uzak tek taraflı çözümlerin değil de anlaşmanın tüm taraflarınca uygulanacak geniş ve gelişmiş bir ortak yasal çerçevenin önemi vurgulanıyor. Buna yönelik olarak, raporun incelediği 2023-2024 döneminde atılan adımlara değiniliyor. Schengen Sınır Kodu’nun revize edilmesi sürecinde AB kurumlarının varmış olduğu uzlaşıyla alanın dış sınırlarının korunmasına yönelik araçların çeşitlendiği; geçtiğimiz aralık ayında üzerinde uzlaşılan Göç ve İltica Paktı’nın da -kabul edilmesinin ardından- dış sınırlarda güvenliğin sağlanması ve Schengen Alanı içindeki izinsiz ikincil hareketliliğin azaltılmasına yönelik ciddi ilerlemeler getireceği ifade ediliyor. Bununla birlikte rapor, göçmen kaçakçılığına ilişkin mevcut düzenlemelerin güncelliğini yitirdiğini ve günümüz sorunlarına cevap vermekte yetersiz kaldığına işaret ederek bu konuda AB ve Üye Devletler arasındaki iş birliğini güçlendirecek yeni bir yasal çerçeve için çalışmaların ve müzakerelerin ilerletilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Schengen Alanı’na katılmak, her AB Üye Devleti için hem bir hak hem de sorumluluk olarak tanımlanıyor. Raporun “Schengen Alanı’nın Tamamlanması” alt başlıklı kısmında bu genişleme süreci inceleniyor. 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle alana dâhil olan Hırvatistan’ın, 2022 yılına kıyasla ağırladığı turist sayısının 2 milyon kadar arttığı ve bu genişlemenin Hırvatistan’ın bölgedeki diğer AB üye ülkeleriyle bölgesel iş birliğini de güçlendirdiğine değiniliyor. 31 Mart 2024’te Bulgaristan ve Romanya’nın da deniz ve hava sınırları kapsamında Schengen Alanı’na dâhil oldukları ve sırada kara sınırlarındaki kontrollerin kaldırılmasının olduğu; Schengen kurallarını tam olarak üstlenmeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Temmuz 2023’ten itibaren Schengen Bilgi Sistemi’ne katılmasının Avrupa’nın güvenliğine katkılar sunduğu; İrlanda’nın kısmen üstlenmek istediği Schengen müktesebatının polis iş birliği, Schengen Bilgi Sistemi, adli iş birliği gibi konulardaki süreçlerde de önemli ilerlemelerin sağlandığı ve 2024 yılının ikinci yarısında bu süreçlerin sonuçlandırılacağı raporda belirtiliyor.

Raporun ikinci kısmında, Schengen Alanı için daha bütünleşmiş bir yönetim yapısının kurulmasına ilişkin sorunlar ve öneriler ele alınıyor. 2023’te Schengen Konseyi’nin ortak sınamalara verilecek cevapların eşgüdümünü sağlayacak bir platforma dönüştüğü dile getirilirken; Schengen Eurobarometresi’nin, alanın durumuna dair genel bir çerçeveyi ortaya koyması bakımından önemli olduğu ancak düşük veri kalitesi ve verilerin karşılaştırmalı analizindeki eksikliklerin, aracın etkinliğini düşürdüğü belirtiliyor. Rapor, Komisyonun bu konudaki eksikleri gidermek için çalışmayı sürdüreceğini ifade ederken, AB ajanslarını ise ortak analizler üzerinde çalışmaya ve güçlü bir bilgi aktarım mekanizması kurmaya davet ediyor.

Raporun üçüncü alt başlığı, dış sınırların daha dayanıklı bir hâle getirilmesine ayrılıyor. 2023 yılında düzensiz göçmen sayılarının, 2015 rakamlarının beşte birine düşmüş olsa da düzensiz göçün AB için ortak bir problem olmayı sürdürdüğü ve benzer şekilde sınır aşan suçlar ve suç şebekelerinin de bir endişe kaynağı olduğu belirtiliyor. Kasım 2023’te Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan “Göçmen Kaçakçılığına Karşı Küresel İttifak” ile göçmen kaçakçılığının önlenmesine yönelik uluslararası çabalar için yeni bir dönem açılmasının hedeflendiği ifade ediliyor. Raporun bu başlık altındaki önerilerini ise vize ve göç süreçlerindeki gelişmeleri ve sorunları raporlamak üzere üçüncü ülkelere AB ve AB üye ülkelerince gönderilen irtibat görevlilerinin sağladığı bilgilerin verimli şekilde kullanılması, Frontex’in faaliyetlerinin etkinliğinin artırılması, sınırlar, göç, geri gönderme süreçleri için acil durum planlarının hazırlanması ya da revize edilmesi ve AB Ortak Geri Gönderme Sistemi başta olmak üzere AB seviyesindeki araçların ulusal sistemlere entegre edilmesi oluşturuyor.

Bir diğer alt başlıkta, Schengen vizesiyle ilgili istatistikler sunuluyor. 2020’den itibaren basılan vize sayısının düzenli olarak arttığı, 2023 yılıyla birlikte özellikle Hindistan, Türkiye ve Kuzey Afrika’dan gelen başvuru sayısında ciddi artışlar yaşandığı belirtilirken; vize süreçlerindeki ve vize randevularındaki uzun süreli gecikmelerin üstesinden gelinmesi için çalışmaların devam ettiğinin altı çiziliyor. Bu bağlamda temsilciliklerdeki çalışan sayısının, AB finansal desteğinin de yardımıyla artırılmasının bu sorunun çözümünde bir yer edinebileceğine işaret ediliyor. Kasım 2023’te kabul edilen, vize süreçlerinin dijitalleştirilmesine ilişkin tüzüğün yürürlüğe girmesiyle büyük oranda kâğıt temelli yürüyen sürecin kolaylaşacağı ifade ediliyor. Komisyonun ayrıca 2024 yılı içinde seyahat belgelerinin dijitalleştirilmesi ve seyahatin kolaylaştırılmasına yönelik bir öneri sunacağı da raporda belirtiliyor. Bu dijitalleşme sürecinin diğer önemli adımları olan Giriş/Çıkış Sistemi’nin (EES) 2024’ün sonbaharında; Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi’nin (ETIAS) ise 2025’in ilk yarısında devreye girmesi için çalışmalara 2023 yılında hız verildiği vurgulanıyor.

Son başlık ise daha güvenli bir Schengen Alanı oluşturma çabalarına ayrılıyor. 2023 Küresel Organize Suç Endeksi’ne göre Avrupa’nın hâlâ dünyanın en az suç işlenen bölgelerinden biri olduğu belirtilirken, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Hamas çatışması ve yükselen siyasi aşırılıkların ortasında AB içinde de radikalleşmelerin artabileceği uyarısında bulunuluyor. Buna binaen, sınır ötesi iş birliklerine yönelik ulusal ve AB çıkarlarını gözeten stratejik bir yaklaşımın benimsenmesi; var olan ve henüz ortaya çıkmakta olan göçle ve güvenlikle ilişkili risklere karşı gerekli polis iş birliğinin sağlanması; bilgi ve veri alışverişinin nitelikli kullanımının artırılması ancak bunu yaparken veri güvenliğinden taviz verilmemesi; AB Uyuşturucu Kaçakçılığıyla Mücadele Yol Haritası’nın uygulanmasına etkin katkı sunulması raporun tavsiyeleri olarak sıralanıyor.

Değerlendirme

Sınır güvenliğinden adli iş birliğine kadar pek çok alanda yoğun bir uyum ve eşgüdümü gerektiren Schengen Alanı’nı güçlendirmek için 2023 yılında oldukça mühim yasal ve pratik adımlar atıldı. Bulgaristan ve Romanya için deniz ve hava sınırlarında kontrollerin kaldırılması kararı ise uzun süredir beklenen bir gelişme olarak oldukça olumlu yankı buldu. 2024 raporunda belirtilen eksikliklerin giderilmesi ve özellikle sınır kontrollerinde ve geçişlerde dijitalleşme ile ilgili süreçlerin tamamlanarak tam operasyonel hâle gelmesi, hem AB vatandaşları için hem de AB’yi ziyaret edenler için seyahati daha da zahmetsiz hâle getirecek. Tüm bu adımların atılarak gerekli yasaların tesisi ve tam uygulanması ise raporda da belirtildiği üzere ulusal çapta ve AB çapında daha kuvvetli bir siyasi diyalogu gerekli kılıyor.

2024 yılı Schengen Eurobarometresi’ne göre, AB’deki işletmelerin %81’i, Schengen Alanı’nı AB’nin en büyük başarılarından birisi olarak görüyor. AB ise jeopolitik zorlukları ve değişen ihtiyaçları dikkate alarak bu entegrasyon başarısını korumayı ve ileriye taşımayı hedefliyor. Dönüşen ve çeşitlenen tehditlerin her aktörü daha temkinli davranmaya mecbur kıldığı günümüz dünyasında 450 milyon kişilik bir serbest dolaşım alanı işletmek oldukça meşakkatli bir görev. Bununla birlikte, aday ve potansiyel aday ülkeler için ciddi bir çekim etkisi yaratan Schengen Alanı, 40 senelik başarılı bir proje olarak AB vitrininin baş köşesinde sergileniyor ve vitrin sahibine prestij sağlamayı sürdürüyor.

Tunç İbrahim Ceylan, İKV Uzman Yardımcısı

 

Diğer Yazılar