İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: Avrupa Parlamentosu Seçim Sonuçları: Merkez Partiler Çoğunluğu Korurken, Aşırı Sağ Yükselişte

6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında gerçekleşen AP seçimlerinde, aşırı sağ oyunu artırırken yeşil ve sol grupların AP’deki güçleri azaldı.
AB GÜNDEMİ: Avrupa Parlamentosu Seçim Sonuçları: Merkez Partiler Çoğunluğu Korurken, Aşırı Sağ Yükselişte

Avrupa Parlamentosu Seçim Sonuçları: Merkez Partiler Çoğunluğu Korurken, Aşırı Sağ Yükselişte


6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında 27 AB ülkesi seçimlerde AP üyelerini belirledi. Sonuçlar, seçim tahminlerine paralel bir şekilde oldu. Aşırı sağın yükseliş gösterdiği AP’de Yeşiller ve sol grupların seçmen desteğini kaybettiği görüldü. Von der Leyen’in merkez sağ partisi olan EPP ise oyların çoğunluğunu almayı başardı. Göç, dış politika ve Yeşil Mutabakat gibi AB politikalarının seçim sonrası ne olacağına dair endişeler ise hâlâ devam ediyor. Aşırı sağa yönelimin arttığı AP’deki gelecek dönem, geçtiğimiz beş yıldan farklı ilerleyecek gibi görünüyor.


AP seçimleri 6-9 Haziran 2024 tarihleri arasında gerçekleşti. Avrupalı vatandaşların %51’i sandıklara gitti. Seçime katılımda 2019’a kıyasla sadece %0,5 oranında bir artış olduğu gözlemlendi. Seçim öncesinde yapılan tahminlerde AB’de pek çok ülkede sağ partilere yönelimin artacağı ve merkez sol ile yeşil partilerin oy oranlarında düşüş yaşanacağı tahmin ediliyordu. Bunun sonucu olarak ise AB’nin dış politika, göç, Ukrayna-Rusya savaşındaki tutumu ve çevre politikasında belirgin bir değişiklik olacağı ve bu politikaların negatif yönde etkileneceği bekleniyordu. Seçim sonuçlarının gelmesiyle beraber AP’de sağa yönelimin arttığı ve yeşiller ve solun önemli oranda güç kaybettiği görüldü. Ancak sağa yönelim artsa da aşırı sağ AP’de çoğunluğu ele geçirmeyi başaramadı.

AP seçimleri aynı zamanda Komisyonda önemli pozisyonların kimlere gideceği açısından da büyük önem taşıyor. Örneğin akıllara şu gibi sorular geliyor: Hangi ülke ticaret konusunda görev alıp yaklaşmakta olan AB-Çin ticaret savaşını yönetecek? Polonyalılar, ezeli rakipleri Ruslarla mücadele etmek için yeni oluşturulan bir savunma portföyünü güvence altına alabilecek mi? Avrupa'nın bir sonraki rekabetten sorumlu Komisyon Üyesi olarak Apple ve Google gibi ABD teknoloji devlerini kim denetleyecek?

AP’ye Genel Bakış

Her beş yılda bir Avrupa vatandaşlarının oylarıyla AP’deki üyeler belirleniyor. AP yasama, denetleme ve bütçe sorumluluklarına sahip bir kurum olarak karşımıza çıkıyor. Yasama rolü kapsamında AP, Komisyondan gelen önerilere dayanarak AB Konseyi ile AB yasama sürecini ilerletiyor. Bununla birlikte, uluslararası anlaşmalarda ve genişleme konusunda söz sahibi olan AP’nin, Komisyonun çalışma programını gözden geçirme ve mevzuat teklif etmesini talep etme gibi rolleri bulunuyor. Denetleyici görevinde AP, tüm AB kurumlarının demokratik denetimini, Komisyon başkanının seçimini, Komisyonun onaylanmasını, vatandaşların dilekçelerinin incelenmesini, para politikasının Avrupa Merkez Bankası ile tartışılmasını ve seçim gözlemlerini yapıyor. Son olarak, AB Konseyi ile AB bütçesinin oluşturulması ve AB’nin uzun vadeli bütçesi olan “Çok Yıllı Mali Çerçeve”nin onaylanması AP’nin önemli görevleri arasında yer alıyor.

AP’deki Siyasi Gruplar

AP’de yedi siyasi grup ve bağımsızlar bulunuyor. Bu grupları sırasıyla incelersek:

  • Avrupa Halk Partisi (European People’s Party-EPP): Merkez sağ grup olan EPP, AP’deki en büyük grup olup, Alman Hristiyan Demokratların hâkimiyeti altında yer alıyor. Son beş yıldır ise sosyalistler ve liberal Avrupa’yı Yenile (Renew Europe) ile ittifak içerisinde Yeşil Mutabakat gibi önemli politikaları hayata geçirdi.
  • Sosyalistler ve Demokratlar (Progressive Alliance Of Socialists And Democrats-S&D): Merkez sol olan grup, AP’nin ikinci en büyük grubunu oluşturuyor. Önceliklerini işsizlikle mücadele etmek ve toplumları daha adil kılmak olarak belirtiyor.
  • Avrupa’yı Yenile (Renew Europe): 2019-2024 döneminde iktidar koalisyonundaki üçüncü olarak yer alan grup, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rönensans (Renaissance) partisinin büyük ölçüde hâkimiyetinde. Liberal grup, açık ve net bir şekilde Avrupalı olduklarını AB’nin demokratik değerlerine verdikleri desteği belirterek gösteriyor.
  • Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı (Greens/European Free Alliance): Almanya’daki Yeşiller’in çoğunluğu kapladığı grup, 2019-2024 döneminde üç gruplu çoğunluğun parçası olmasa da iklim değişikliğine karşı AB Yeşil Mutabakatı mücadelesiyle başarı elde etmesiyle öne çıktı. Grup, gelecek beş yılın AB’nin yeşil ekonomi dönüşümü için hayati önem taşıdığını söylüyor.
  • Sol Grup (The Left Group): La France Insoumise, İspanya’nın Podemos Unida ve Almanya’nın Die Linke üyelerinin de aralarında bulunduğu Sol, işçi haklarına ve ekonomik adalete, kadınlar ve azınlıklar için eşitliğe öncelik veriyor.
  • Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (European Conservatives And Reformists-ECR): Polonya’nın Avrupa karşıtı Hukuk ve Adalet (PiS) partisinin hâkimiyetinde olan grupta, seçim sonrası İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri (Fratelli d’Italia) partisinin öne çıkacağı düşünülüyor. Göç karşıtlığı konusunda kararlılığını sürdürse de Meloni diğer gruplarla iş birliklerine açık olduklarını da belirtti.
  • Kimlik ve Demokrasi (Identity and Democracy-ID): Fransa’nın Ulusal Birlik partisini de içine alan aşırı sağ grubun, seçmenlerin yaşam pahalılığı, enerji krizi ve göç gibi problemlerden kaynaklı ana akım partilerinden beklentilerini görmemeleriyle beraber, büyük bir ilgiyle karşı karşıya kaldı. ID karşıtları, grubu Rusya’nın çıkarlarına hizmet etmekle suçluyor.

Seçim Sonuçları ve AP’nin Son Durumu

2019 yılı seçimlerinde, AP’de toplam 705 koltuk dolmuştu. EPP ve S&D bu koltukları kaplayan en büyük siyasi gruplardı. 6-9 Haziran 2024 tarihinde gerçekleşen seçimlerde ise koltuk sayısı 720’ye çıkarıldı.

Seçim sonuçlarının da gösterdiği üzere seçmen, merkez grupları desteklemeye devam etse de aşırı sağ partiler oy oranlarını yükseltmeyi başardı. Özellikle sağ partiler Fransa ve Almanya gibi ülkelerde kendini gösterdi. Nihayetinde merkez siyasi gruplar 720 koltuklu mecliste 400’ü aşan koltuk sayısına sahip oldu.

EPP, aşırı sağ grupların büyük kazanımlar elde etmesine rağmen, meclis üzerindeki hâkimiyetini oyların büyük bir çoğunluğunu alarak korudu. Seçim sonuçlarına göre EPP’nin AP’de 184 sandalyesi olacak. Bununla beraber, son anketlerin öngörmüş olduğu gibi S&D, EPP’den sonra AP’deki en büyük ikinci siyasi grup konumunu korumayı başardı. Avrupa’yı Yenile partisinin oy oranlarında ise düşüş görüldü. Önceki dönemde AP’deki koltukların %14’üne sahip olarak kritik bir rolü bulunan Avrupa’yı Yenile partisinin eski gücünün azalması bekleniyor.

ECR Grubu ise seçimlerde AP’deki koltuk sayısını 73'e çıkararak EPP, S&D ve Avrupa’yı Yenile gruplarının ardından dördüncü siyasi güç hâline geldi. Milliyetçi sağ, Avrupa seçimlerinin kazananlarından olmasıyla beraber, AP’deki ID Grubu, 720 koltuğun 58'ini, yani %8’ini kazandı.

AP’nin aşırı sağ kanadında kalan ECR ve ID Partileri toplamda 131 koltuğa sahip. Bununla beraber, Almanya için Alternatif Partisi’den (Alternative for Germany - AfD) 15, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’nın Fidezs partisinden 10, Polonya’dan altı ve Bulgaristan’dan üç aşırı sağ parlamenter AP’de yer alacak.

Beş yıldır Brüksel’de Yeşil Mutabakat’ın en önemli konu hâline gelmesine rağmen AB genelinde Yeşillere yönelik destek geriledi ve AP’deki temsilci sayıları düştü. Yeşillerin en önemli kayıpları, hareketin hemen hemen AP’deki gücünün yarısını oluşturan Fransa ve Almanya’yı temsil eden delegasyonlardan geldi. Hollanda ve Danimarka gibi ülkelerde Yeşillere yönelik desteğin artığı görülse de, parti, AP’deki dördüncü parti konumundan altıncı parti konumuna geriledi.

Son olarak the Left, yedi siyasi grup arasında en düşük oy oranını alarak AP’de 36 sandalye elde etti. Öte yandan, solun atılımı, aşırı sağın gerileme yaşadığı İskandinav ülkelerinde özellikle önemliydi. Üç Finlandiyalı, bir Danimarkalı ve iki İsveçli milletvekili AP’de Sol adına yer alacak. Ulusal ve bölgesel seçimlerin de yapıldığı Belçika'da Belçika İşçi Partisi (PTB), AP’de iki sandalyeyi kazandı. Solun diğer sandalyelerinin çoğunu Fransa (9), Almanya (4), Yunanistan (4), İspanya (3), Çek Cumhuriyeti (1), Hollanda (1), Portekiz (1) ve GKRY (1) kazandı.

Olası Von der Leyen İkinci Dönemi

Seçim sonuçları, olası Avrupa Komisyonu başkanı adayının oyların çoğunluğunu almasına yönelik dört farklı koalisyon seçeneği ortaya koyuyor:

  • Büyük koalisyon: EPP, S&D ve Avrupa’yı Yenile,
  • EPP, S&D, Avrupa’yı Yenile ve Yeşiller,
  • EPP, S&D, Avrupa’yı Yenile ve ECR,
  • EPP, Avrupa’yı Yenile ve ECR.

6-9 Haziran tarihleri arasında yapılan AP seçimlerinde elde ettikleri yeni zaferden keyif alan Avrupalı Hristiyan Demokratlar, lider adaylarının seçime katılmasını sağlamak için AB ülkelerinin devlet veya hükümet başkanlarına baskı uygulayabilecek en iyi konumda olduklarına inanıyor. Ursula von der Leyen’in “Spitzenkandidat”ın, bir kez daha Komisyon Başkanı olarak atanması ve ardından AP üyelerinin salt çoğunluğu tarafından seçilmesi bekleniyor.

Seçim sonrası yaptığı açıklamada Von der Leyen, sonuçlardan dersler çıkardığını belirtti. Merkezde güçlü Avrupa taraftarı bir çoğunluk olduğunu söyledi. Hem sağda hem de solda aşırılıkların yükselişiyle karşı karşıya kalan merkezdeki partilerin istikrarlı bir Avrupa destekçisi, Ukrayna destekçisi ve hukukun üstünlüğü destekçisi bir çoğunluk oluşturma konusunda güçlü bir “sorumluluğu” olduğunun altını çizdi. İlk adımın Sosyalistler ve Demokratlar ve merkez sağ ve liberal platform olan Avrupa’yı Yenile ile görüşmelerde bulunmak olduğunu söyledi. Gerekli desteği toplama becerisine güvense de ikinci bir görev süresi elde etmek için önündeki iş yükünü de hafife almamış oldu.

AP Seçimlerinin Üye Devletlere Yansıması

Aşırı sağ partilerin beklenildiği üzere hemen hemen her üye ülkede oylarını artırdıkları görülüyor. Özellikle Fransa, Almanya, İtalya, Belçika ve Hollanda örnekleri dikkat çekiyor. Bazı ülkelerde seçimin neredeyse bir deprem etkisi yarattığı söylenebilir.

Seçimde Fransa Başkanı Emmanuel Macron’un partisi Rönesans, oyların %15,2’sini alarak, oyların %31,5’ini alan Marine Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi’nin gerisinde yer aldı. Bunun üzerine Macron, yenilgi karşısında 30 Haziran-7 Temmuz 2024 tarihleri arasında erken seçime gidileceğini ilan etti.

Belçika’da ise Başbakan Alexander De Croo, merkez sağ partisi Flaman Liberaller ve Demokratlar’ın, oy oranda büyük bir düşüş yaşamasıyla beraber istifa edeceğini duyurdu.

Diğer bir taraftan, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni için sevindirici bir seçim oldu. Oyların yaklaşık olarak %28’ini alarak parlamentoda 24 koltuğa sahip olarak İtalya’nın Kardeşleri (Fratelli d’Italia), Meloni’nin Brüksel’deki pozisyonu güçlendirmesine yardım edecek. Fakat, Sosyalistler ve Demokratlara dâhil olan muhalefet partisinin de 22 koltukla Meloni’nin partisini takip ettiğini belirtmek gerek.

Fransa’daki aşırı sağın yükselmesi gibi, Almanya’da da aşırı sağ yükseliş gösterdi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un yönetimdeki koalisyonu muhafazakârlardan sonra ikinci gelen aşırı sağ Almanya İçin Alternatif partisinin gerisinde kaldı.

İspanyol sağı, AP’de 22 koltukla Başbakan Pedro Sánchez'in 20 koltuk alan Sosyalist Partisi'nin önüne geçti.

Seçimin kazananlarını şöyle sıralayabiliriz: Marine Le Pen ve Ulusal Birlik Partisi, merkez sağ Avrupa Halk Partisi ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve İtalya’nın Kardeşleri. Yeşiller ise Avusturya ve Almanya’da beklenin aksine bir sonuçla kaybedenler arasında yer aldı. Önceki dönemle karşılaştırıldığında, Merkez sağda bulunan Avrupa’yı Yenile partisi de 20 koltuk geriledi.

Türkiye-AB İlişkilerinin Geleceği

AP’de yükselen aşırı sağ Türkiye-AB ilişkileri açısından problemli bir geleceğe sebep olabilir. Nitekim aşırı milliyetçi ve genişleme karşıtı partilerin ortak demeçleri arasında Türkiye’nin üyeliğine karşı ifadeler yer alıyor. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi ve adaylık sürecine yönelik Türkiye’nin ilerleme beklentileri rafa kalkabilir.

Her ne kadar adaylık süreci AB Konseyine bağlı olsa da Türkiye’nin üyelik müzakerelerine devam etmesi durumunda çıkan sonuç raporunun AP’nin onayını alması gerekecek. Bu aşamada AP’nin tavrı önem taşıyacak.

Bu önemli konuların yanı sıra, daha farklı olası problemler de akla geliyor. Örneğin, aşırı sağ ile artan İslamofobi ve milletçilik, AB ülkelerinde yaşayan Türk kökenli kişiler için problemler yaratabilir. Özellikle, Almanya, Hollanda ve Belçika gibi Türk kökenli vatandaşların nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde, bu vatandaşların yaşam koşulları ve güvenlikleri tehlikeye girebilir.

Deniz Bal, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar