İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AB GÜNDEMİ: Eko-Tasarım Tüzüğünde Son Aşama: AB Konseyi Eko-Tasarım Tüzüğüne Onay Verdi

AB Konseyinin onayladığı “Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü”, Tek Pazar’daki ürünlerin döngüselliğini, enerji performansını ve sürdürülebilirliğini iyileştirilecek.
AB GÜNDEMİ: Eko-Tasarım Tüzüğünde Son Aşama: AB Konseyi Eko-Tasarım Tüzüğüne Onay Verdi

Eko-Tasarım Tüzüğünde Son Aşama: AB Konseyi Eko-Tasarım Tüzüğüne Onay Verdi


Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü AB Konseyi tarafından onaylandı. Yeni tüzükle AB’de üretilen ve AB Tek Pazarı’na giren ürünler sürdürülebilirlik açısından geliştirilecek, enerji tasarrufu artırılacak ve ürünlerin döngüselliği sağlanacak. AB’nin ticaret ortaklarını da doğrudan etkileyen bu tüzük, üçüncü ülkelerde üretilen ürünlerin AB pazarına girmesi noktasında tüzükte belirlenen standartlara uyumu planlıyor. Bu nedenle Türkiye’nin de standartlara hızla uyum sağlaması AB ile ticari ilişkiler açısından önem arz ediyor.


AB Konseyi, 27 Mayıs 2024 tarihinde, Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü’nü (Ecodesign for Sustainable Products Regulation) onayladı. Eko-Tasarım Tüzüğü, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile yakından ilişkili. Yeşil Mutabakat’ın yapı taşlarından biri olan Döngüsel Ekonomi Eylem Planı (Circular Economy Action Plan) kapsamında Sürdürülebilir Ürünler İnisiyatifi (Sustainable Products Initiative) yer alıyor. Bu inisiyatifin temel amacı ürünlerin sürdürülebilirliğinin AB’de bir norm hâline getirilmesi ve ürünlerin çevresel ve iklim etkilerinin azaltılması. Eko-Tasarım Tüzüğü ise inisiyatifin bir parçası olarak tanıtılıyor. Eko-tasarım, bir ürünün özelliklerine ve değer zincirine çevresel sürdürülebilirliğin entegre edilmesi anlamına geliyor. Hukuki açıdan bakıldığında ise bu tüzük, sürdürülebilirlik amaçlarını gerçekleştirme hedefiyle çeşitli ürün gruplarının sürdürülebilirliğini iyileştirmek, enerji performansını ve döngüselliğini geliştirmek için eko-tasarım gereklilikleri konusunda bir çerçeve çiziyor.

Tüzük, hâlihazırda uygulanmakta olan Avrupa Eko-Tasarım Yönergesinin (European Ecodesign Directive) yerini alacak. Yönerge, sürdürülebilir tasarım yaklaşımını benimseyerek ürünlerin kullanımı süresince çevrede yarattığı etkiyi en aza indirmede tasarım çözümlerine başvuruyor. Yönergede 31 adet ürün grubu için enerji verimliliği zorunlulukları yer alıyor. Bugüne kadar çeşitli başarılara imza atan yönerge, 2021 yılına gelindiğinde tüketicilerin enerji giderlerinde 120 milyar avro tasarruf edilmesini ve kapsamına aldığı ürünlerde yıllık enerji tüketiminin %10 düşmesini sağladı.

Eko-Tasarım Tüzüğü, Avrupa Eko-Tasarım Yönergesinin kapsamını genişleterek enerjiyle ilişkili ürünlerin dışındaki ürünleri de kapsıyor. Tüzüğün kapsamının dışında kalan pek az ürün olmakla beraber otomobillerin ve savunma ve güvenlikle ilişkili ürünlerin tüzük dışında bırakıldığı görülüyor. Tüzük, aynı zamanda yeşil ürünlerin alımını teşvik etme amacıyla kamu ihalelerinde de uygulanabilecek. Eko-Tasarım Tüzüğünün çizdiği çerçevenin, 2030 yılına kadar, 150 milyar metreküp doğal gaza denk gelecek şekilde 132 milyon ton eşdeğer petrol kadar primer enerji tasarrufu sağlayacağı öngörülüyor. Bu miktar AB’nin Rusya’dan doğal gaz ithalatının neredeyse tümüne eşit.

Eko-Tasarım Tüzüğü’nün Getirdiği Yenilikler

Tüzükle beraber bu alanlarda çeşitli zorunluluklar getirilecek:

  • Ürünlerin dayanıklılığı, tekrar kullanılabilirliği, geliştirilebilirliği ve tamir edilebilirliği,
  • Döngüselliği engelleyen maddelerin mevcudiyeti,
  • Enerji ve kaynak verimliliği,
  • Ürünlerin geri dönüştürülmüş içeriği,
  • Yeniden imalat ve geri dönüşüm,
  • Karbon ve çevre ayak izleri,
  • Dijital ürün pasaportunu da kapsayan bilgi gereklilikleri. 

Eko-Tasarım Tüzüğü, AB Tek Pazarı’nda yer alan hemen hemen her ürün için performans ve bilgilendirme zorunlulukları getirecek. Tüzük, aynı zamanda satılmamış tekstil ve ayakkabıların imha edilmesini önleyecek. Ancak şimdilik KOBİ’ler bundan muaf tutulacak. Satılmayan ürünlerin imha edilmesinin önüne geçmek için tüzük, şirketleri bunu engellemeye yönelik önlemler almaları ve elden çıkarılan satılmamış ürünlere dair verileri açıklamaları için yetkilendirecek.

Yeni tüzükle tanıtılan ve en önemli yeniliklerden biri olarak nitelendirilebilecek yeni dijital ürün pasaportu, ürünlerin çevresel sürdürülebilirliği hakkında bilgi vermeyi amaçlıyor. Bu bilgiye erişim ise bir veri taşıyıcısının taranmasıyla sağlanacak. Bu sayede ürünün dayanıklılığı ve tamir edilebilirliği, ürünlerin geri dönüştürülmüş içeriği ve yedek parçaların mevcudiyetine dair önemli bilgilere kolayca ulaşılabilecek. Ürünle ilgili bu bilgiler özellikle tamir ve geri dönüşüm süreçlerini büyük ölçüde kolaylaştıracak. Ayrıca pasaport, ürünün değer zincirinin hangi aşamasında konumlandığına dair tüketicileri bilgilendirecek. Komisyon, aynı zamanda halka açık bir çevrim içi platform kurarak dijital pasaportlarda verilen bilgilerin tüketiciler tarafından incelenebilmesini ve bu sayede ürünlerin kıyaslanabilmesini sağlayacak. Bu uygulama tüketicilerin ve işletmelerin ürün satın alımlarında bilinçli karar almalarını, tamir ve geri dönüşümü kolaylaştırmayı ve ürünün kullanımı süresince çevreye etkisi konusunda daha şeffaf olunmasını sağlayacak.

Sonuç ve Değerlendirme

Eko-Tasarım Tüzüğünün ortaya koyduğu kurallar AB’de üretilip üretilmemesi konusunda fark gözetilmeksizin Tek Pazar’a giren tüm ürünleri kapsayacak. Tüzük, uluslararası ticaret kurallarıyla uyumlu olacak ve AB, ürünlerinin sürdürülebilirliğini geliştirmeyi amaçlayan üretici ülkelerle iş birliği içinde çalışmaya devam edecek. Buna ek olarak ise AB, tüzüğün üçüncü ülkeler üzerindeki olası etkilerini dikkatli bir şekilde değerlendirecek ve bu ülkelere destek sağlayacak. Yeni dijital ürün pasaportu gibi yenilikler uluslararası ticaret ortaklarıyla birlikte, açık bir diyalogla geliştirilecek ve bu sayede hem yeşil ürünlerde ticaret engellerinin kaldırılması hem de sürdürülebilir yatırım, pazarlama ve uyum maliyetlerinin düşürülmesi sağlanacak.

Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü kapsamında AB’nin geçireceği dönüşümün arifesinde Türkiye’nin de hızlı bir şekilde uyum sağlaması AB ile ticaretinde rakiplerine karşı avantaj sağlamasını kolaylaştıracak. Aynı zamanda Türkiye’nin AB ile pazar bağlarını koruması ve ticaret hacmini artırması da bu tüzüğe uyumla sağlanabilir. Bunun yanı sıra sürecin Türkiye tarafından takip edilmesi ve döngüsel ekonomiye geçiş adımlarına dair uyum çalışmalarının hızlandırılması Türkiye iç piyasasını hareketlendirerek Türkiye ekonomisine katkı sağlayabilir. Tüzükle beraber ortaya konulan standartlara uyumda gecikmeler yaşanması ve eksiklikler oluşması ise Türkiye’nin AB’ye ihraç ettiği ürünlerin Tek Pazar’a girişini zorlaştırabilir.

Eko-Tasarım Tüzüğü mümkün olan en fazla ürünü kapsamayı hedeflemesine rağmen önümüzdeki birkaç yıl boyunca yalnızca birtakım enerji-yoğun ürünleri etkileyeceği tahmin ediliyor. Bu, ticaret ortaklarında tüzüğe uyum sağlama hazırlıkları için biraz zaman verebilir. Fakat bu konuda kesin bir değerlendirme yapmak için yeni tüzüğün AB’nin ticaret ortaklarına yönelik etkilerinin değerlendirilmesi çalışmalarının takip edilmesi önem taşıyor.

Aygen Torun, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar