AB, Yeni Üst Düzey Yöneticileri Konusunda Anlaşmaya Vardı
27-28 Haziran 2024 tarihindeki resmî AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde AB’nin yeni dönemdeki dört önemli yönetici koltuğuna kimlerin aday olacağı konusunda liderler anlaşmaya vardı. Zirve sonrası yayımlanan kararlarda Komisyon başkanlığı için Ursula von der Leyen ve AP başkanlığı için Roberta Metsola yeniden aday gösterilirken; AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi olarak Estonya Başbakanı Kaja Kallas, AB Konseyi Başkanlığı için ise Portekiz’in eski Başbakanı Antonio Costa isimleri onaylandı.
AB’nin Yeni Dönem Yöneticileri
18 Haziran 2024 tarihinde gayri resmî Zirvede toplanan liderler isimler üzerine derinlemesine görüş alışverişinde bulunmuşlardı. Zirve sonrası basına açıklaması yapan AB Konseyi Başkanı Charles Michel, nihai kararın 27-28 Haziran tarihindeki resmî zirvede alınacağını bildirmişti. 27-28 Haziran 2024’te gerçekleşen resmî Zirvede Michel ve liderler AB’nin en önemli dört koltuğuna kimlerin geleceğini belirlemek üzere toplandı. 27 ülkenin Devlet ve Hükümet Başkanlarının katılımıyla iki gün süren AB Liderler Zirvesi’nde gündem oldukça yoğundu. Birliğin siyasi öncelikleri, 5 yıllık iç ve dış stratejik gündem, reformlar, Ukrayna’ya destek ve son olarak Birlik yönetim kadrosunun belirlenmesi başlıca konuları oluşturdu.
AP seçim sonuçlarının yankıları sürerken, seçimi birinci tamamlayan Avrupa Halk Partisinin (EPP) adayı Almanya eski savunma bakanı ve mevcut Komisyon başkanı Ursula von der Leyen’in aynı göreve yeniden getirilmesi bekleniyordu. Aynı şekilde EPP’li Roberta Metsola’nın bir dönem daha AP başkanı olması gündemdeydi. AB’nin Dış Politika ve güvenliğinden sorumlu koltuğu için, daha önce NATO Genel Sekreterliği için de istekli olduğunu ifade eden Estonya Başbakanı Kaja Kallas ve AB Konseyi Başkanlığı için de Portekiz’in eski Başbakanı Antonio Costa isimleri kulislerde hâkimdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Almanya Başbakanı Olaf Scholz da daha önce Komisyon başkanlığı için von der Leyen’e desteğini açıklamıştı. İstişareler devam ederken, Brüksel’de ikili görüşmelerin de gerçekleştiği aktarıldı ve AP’deki üç büyük siyasi grup olan EPP, S&D ve Renew Europe’un üzerinde anlaşmaya vardığı isimler liderler tarafından da olumlu yanıt aldı. AB’nin yeni dönemde yönetiminde yer alacak isimlere dair yapılan anlaşma, EPP adına Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ve Polonya Başbakanı Donald Tusk, Sosyal Demokratlar adına İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Liberaller adına da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte tarafından hazırlandı. Liderler hem üç grubun adaylarını hem de Doğu, Batı ve Güney Avrupa arasındaki dengeyi gözeterek anlaşmayı hazırladı. Söz konusu anlaşma, Brüksel’deki Zirvede AB liderlerinin onayına sunuldu. Buna göre, EPP üyesi von der Leyen beş yıl daha Komisyon başkanlığı görevi için yeniden aday gösterildi. AP başkanlığı için ise mevcut başkanlığı sürdüren yine EPP üyesi ve Maltalı siyasetçi Roberta Metsola yeniden aday gösterilecek. Kasım ayında Charles Michel’in ayrılmasıyla boşalacak olan AB Konseyi Başkanlığına, eski Portekiz Başbakanı ve sosyal demokrat Antonio Costa’nın getirilmesi kararlaştırıldı. 1 Aralık 2019’dan bu yana AB’nin dış politikasını temsil eden ve en önemli isimlerden biri olan İspanyol politikacı Josep Borrrel’in yerine ise yeni dönem AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi olarak Estonya’nın ilk kadın Başbakanı olan liberal politikacı Kaja Kallas ismi onaylandı.
Yeni Yönetim Adayları Kimdir?
Ursula von der leyen 2005’ten bu yana Merkel’in iki kabinesinde bakanlık görevi üstlenmiş ve son olarak 2013-2019 dönemleri arasında Almanya’nın ilk kadın savunma bakanı olarak görev yapmıştı. 2019’dan bu yana sürdürdüğü Komisyon başkanlığı görevinde tartışmalı olaylar yaşansa da Avrupa Yeşil Mutabakatı, dijital dönüşüm, COVID-19 salgınına karşı alınan önlemler ve göç mutabakatı gibi önemli inisiyatiflere öncülük etmesi onu güçlü bir figür olarak öne çıkardı.
Roberta Metsola 2013’ten bu yana ülkesi Malta’yı milliyetçi parti adına AP’de temsil ediyor. 2022 yılında David Sassoli’nin ölümü üzerine, genel kurul kararıyla başkanlık görevine getirilen Metsola, AP’nin gelmiş geçmiş en genç kadın başkanı olma özelliğini de taşıyor.
2018 yılında Portekiz Başbakanı olarak göreve gelen sosyal demokrat Antonia Costa, 2019 yılında ülkesinde tekrar başbakan seçilmişti. Başbakanlığı döneminde ekonomik iyileşme, işsizlik oranlarının düşürülmesi, sosyal politikaların geliştirilmesi ve COVID-19 salgınına karşı etkili tedbirler alınması konularında öne çıkan Costa, Portekiz siyasetinde önemli bir rol oynamış ve ülkenin ekonomik ve sosyal politikalarında önemli reformlar gerçekleştirmişti. Kasım 2023’te Costa hükümetiyle bağlantılı bazı yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları kamuoyuna yansıdı. Bu iddialar üzerine Portekiz savcılığı tarafından Costa ve bazı hükümet yetkilileri hakkında resmî bir soruşturma başlatıldı. António Costa, iddiaların ve soruşturmanın hükümetin işleyişini olumsuz etkilememesi ve siyasi istikrarın korunması amacıyla Başbakanlık görevinden istifa etmeye karar verdi. Açıklamasında iddiaların asılsız olduğunu ve masumiyetine inandığını belirten Costa, ülkesinin çıkarları için bu kararı aldığını vurguladı. Costa hakkındaki soruşturma süreci halen devam ediyor.
Kaja Kallas Estonya’nın ilk kadın başbakanı ve Estonya Reform Partisi’nin lideri olarak ön plana çıkıyor. 2014’ten bu yana AP’de ülkesini Liberal kanatta temsil eden Kallas, parlamentoda Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi’nde görev yaptı. 26 Ocak 2021’de Estonya’nın ilk kadın başbakanı olarak göreve başladı. Başbakanlığı döneminde COVID-19 salgınına karşı etkili önlemler aldı ve ekonomiyi toparlama çalışmalarını sürdürdü. Dijitalleşme ve yeşil enerji alanlarında önemli ulusal politikalar geliştirdi. AB ve NATO ile ilişkilerde önemli adımlar attı. Estonya’nın ekonomik büyümesi ve teknolojik gelişimi üzerine yaptığı çalışmalar, onu Avrupa’nın dikkat çeken politik figürlerinden biri hâline getirdi.
Yeni Yöneticilerin Seçimi Ne Zaman?
AB liderleri tarafından üzerinde uzlaşılan Ursula von der Leyen, Kaja Kallas ve Roberta Metsola, yeni görevleri için AP’nin onayına sunulacak. AB Konseyi Başkanı, doğrudan 27 üye ülkenin hükümet ve devlet başkanları tarafından seçildiği için Antonio Costa meclis onayını beklemeyecek. Seçimler sonrası ilk oturumunu 16 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleştirecek olan genel kurulda, AP Başkanı seçilecek. Komisyon ve AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi adayları için ise 18 Temmuz’da oylama yapılacak. Eğer bu oturumda çoğunluk sağlanamazsa, Eylül ayında yeniden oylama yapılacak. Bu görevlere seçilmek için 720 üyeli AP’den en az 361 milletvekilinin desteği gerekiyor. Seçimler öncesinde von der Leyen’in 361’i bulacağı konusunda endişeler mevcuttu ve 16 temmuza kadar destek arayışını sürdüreceği ifade ediliyordu. Ancak adaylıklar üzerine AP’deki üç büyük grup EPP, Sosyal Demokratlar ve Liberaller uzlaştığı ve toplam sandalye sayıları 406 olduğu için her üç adayın da seçilmesi bekleniyor. Ayrıca, AB liderleri, üye ülkelerin Komisyon üyeliği için önereceği isimleri de bu süreçte belirleyecek.
Zirvedeki Diğer Önemli Konular Nelerdi?
Zirvenin diğer önemli kararları arasında 2024-2029 Stratejik Gündem’in onaylanması yer alıyor. Konsey geçtiğimiz beş yıldaki başarılara atıfta bulunarak iklim değişikliği, teknolojik gelişmeler ve diğer küresel krizleri işaret etti ve AB’nin ileriye dönük yenilikçi cevaplar geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Buna göre Konsey, rekabet gücünün artırılarak iklim ve dijital geçişte başarıya ulaşılması ve ilk iklim-nötr kıta olma hedeflerini yineledi. Göçün getirdiği zorlukların aşılacağını vurgulayan Konsey, güvenlik ve savunma alanlarında gerekli sorumluluğun alınarak hareket kapasitesinin güçlendirilmesi ve dünyada daha etkin bir konuma gelinmesi hedeflerini ortaya koydu. Küresel zorluklarla mücadele, uluslararası hukuk ve kurumların savunuculuğu, adil küresel yönetişimde kapsayıcı çok taraflılık ve sürdürülebilir büyüme ve kalkınmada liderliği ele almak da AB’nin diğer stratejik gündem maddeleri arasında. Konsey kararların devamında stratejik gündem ve hedeflerini, Özgür ve Demokratik bir Avrupa, Güçlü ve Güvenli bir Avrupa, Müreffeh ve Rekabetçi bir Avrupa olarak sıraladı. Konsey önümüzdeki kurumsal dönemde bu hedefler doğrultusunda AB kurumlarını, AB anlaşmaları ve ilkelerine uygun olarak uygulamaya teşvik edeceğini ifade etti. Yaklaşan Çok Yıllı Mali Çerçeve’ye bu öncelikler yansıtılacak, geleceğe hazır bir AB bütçesi sağlanarak ve yeni kaynaklar sunulacak.
Zirvenin önemli konu başlıklarından biri de Rusya-Ukrayna savaşıydı. Zirve öncesi AB Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile uzun dönemli ikili güvenlik anlaşması imzaladı. Konsey başkanı Michel, barışın sağlanması ve yeniden inşa için Ukrayna’nın askerî ve finansal açıdan desteğine vurgu yaparken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de ülkesinin AB katılım müzakerelerine başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve üyelik kriterlerini karşılamak için çalışacağını belirtti. Konsey aldığı kararlarda Ukrayna’nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğüne sürekli desteği vurgulayarak bu konudaki siyasi, finansal, ekonomik, insani, askerî ve diplomatik desteği sürdürme konusundaki kararlığını yeniden teyit etti.
Ortadoğu konusunda 7 Ekim saldırılarını kınayan Zirve kararlarında, İsrail’e ve halkına destek verdiğini belirten Konsey, İsrail’in kendini savunma hakkını kullanırken uluslararası insani hukuk da dâhil olmak üzere uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini her koşulda tam olarak yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı.
Güvenlik ve savunma alanında Avrupa’nın stratejik bağımlılıklarını azaltması, genel savunma hazırlığını ve yeteneklerini artırması ve teknolojik ve endüstriyel tabanını buna göre daha da güçlendirmesi ihtiyacını hatırlatan Konsey, acil ve orta vadeli konuları ele aldı ve söz konusu alanlarda ilerlemek için Komisyon, üye devletler ve Yüksek Temsilciye çağrıda bulundu.
Zirve kararlarında rekabet, göç ve diğer hibrit tehditleri de ele alan Konsey, Moldova ile müzakere sürecine ve Gürcistan’daki son gelişmelere de ayrıca vurgu yaptı.
Konsey, uzun vadeli hedefleri gerçekleştirmek ve yeni zorluklara karşı harekete geçmek için iç reformların gerekliliğini de vurguladı. Bu reform çalışmalarının ise, genişleme süreciyle paralel ilerlemesi gerektiğini belirtti. Bu doğrultuda Konsey gelecekteki çalışmalar için dört ana başlık belirledi. Bunlar, hukukun üstünlüğünü korumaya yönelik araçlar ve süreçler, AB'nin rekabet edebilirliğini, refahını ve stratejik egemenliğini güçlendiren politikalar, Çok Yıllı Mali Çerçeveye ilişkin müzakereler ve son olarak yönetişim. Konsey kararlarında bu alanda çalışmalarını ilerletme ve Haziran 2025’e kadar bu dört konuyu yansıtan bir takip raporu sunma konusunda çağrıda bulundu.
AP’de Aşırı Sağ Partilerden Yeni Bir Grup
Seçim sonuçları, AP’nin yeni düzeni ve AB’nin yeni yöneticileri hakkında gündem oldukça yoğunken, Macaristan Başbakanı ve Macar Yurttaş Birliği (Fidesz) Genel Başkanı Viktor Orbán önderliğinde yeni bir gelişme daha yaşandı.
30 Haziran’da Viyana’da bir araya gelen aşırı sağcı ve AB karşıtı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), Macar Yurttaş Birliği (Fidesz) ve Çekya’daki Gayrimemnun Vatandaşlar Hareketi (ANO) temsilcileri, AP’de “Avrupa’nın Vatanseverleri” (Patriots for Europe) adını verdikleri ittifakı kurduklarını duyurmuştu. İttifakın kuruluş belgesinin onaylanması ve yönetim kadrosunun belirlenmesinin ardından yapılan basın toplantısında AP’deki aşırı sağ partilerden 84 milletvekili bir araya gelerek “Ulusal Egemenlik” vurgusu ile “Avrupa’nın Vatanseverleri” grubunu resmen kurduğunu açıkladı. AP’de bu yeni grubun kurulması ile bir önceki AP döneminde faaliyet gösteren aşırı sağcı Kimlik ve Demokrasi (ID) grubu dağıldı. Milletvekilleri ittifakın başkanlık görevine Fransız aşırı sağ partisi Ulusal Birlik’in (RN) liderlerinden Jordan Bardella’yı getirdi. Birinci Başkan Yardımcısı Macar Yurttaş Birliği’nden (Fidesz) Kinga Gal olurken, diğer başkan yardımcıları Roberto Vannacci, Klara Dostalova, Sebastiaan Stöteler, Antonio Tanger Correa, Hermann Tertsch ve Harald Vilimsky olarak belirlendi. Güncel dağılıma göre yeni grup 12 ülke temsilcisi ve toplamda 84 sandalyeden oluşarak AP’de Hristiyan Demokratlar ve Sosyalistlerin ardından üçüncü en büyük grup olmuş durumda. Birinci Başkan Yardımcısı Gal, ittifakın AP seçimlerinde “değişim arzusunu dile getiren milyonlarca Avrupalıyı temsil ettiğini” ifade ederek yeni katılımlar beklediklerini duyurdu. Gal, “benzer değerleri paylaşan muhafazakâr sağ siyasi güçlerle de ittifak arayışındayız, birlikte arzu ettiğimiz değişikliklere ulaşacağız" diye ekledi.
İttifaktaki milletvekilleri genel olarak Brüksel’in merkeziyetçi kararlar alarak, antidemokratik yapısıyla ulus devletlere zarar verdiğini iddia ediyor. Uzun vadede hedefleri özellikle ulusal güvenlik alanında üye ülkelerin kendi kararlarını alması ve kendi kaderlerini tayin edebilmesi. Bu yönde ittifak AB politikalarını değiştirmeyi hedefliyor ve Brüksel’in “diktelerine” karşı çıkacaklarını ifade ediyor. Hiper federalizme karşı olduklarını ve AB’nin ulus devletlere hükmetmek istediğini söyleyen Jean-Paul Garraud, “kimlikler ve egemenliğe” saygı duyulması gerektiğini vurgulayarak, “Ulusal kimliklerimizin ayaklar altına alınmasını istemiyoruz, bir AB inşa etmek için çalışacağız ancak kurulduğu zamanki temel kurallara dayalı bir AB” değerlendirmesinde bulundu. Macaristan’ın dönem başkanlığını temmuz ayında devralması ve bu yeni gruba öncülük etmesiyle beraber Orbán’ın ve aşırı sağın gündem belirleme kabiliyetini artıracağı öngörülüyor. AP seçimlerinde aşırı sağ oy kazanmıştı ama çoğunluk yine merkez partilerde olduğu için büyük bir endişe gözlemlenmemişti. Ancak yeni aşırı sağ grup güncel verilere göre üçüncü büyük grup konumunda ve hareket kabiliyetlerini artıracağı öngörülüyor. Öte yandan yeni AB yönetimine aday gösterilen kadronun ise Brüksel için oldukça güçlü figürlerden oluştuğu değerlendiriliyor. Brüksel’e karşı bu yeni grubun etkisinin nasıl olacağı ise büyük bir merak konusu.
Hatice Zeynep Şen, İKV Uzman Yardımcısı