İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
16-31 AĞUSTOS 2024

KÜRESEL GÜNDEM:Ticaretin Dijitalleşmesinde Önemli Adım: DTÖ Çatısı Altında E-ticarette Küresel Anlaşma

Ticaretin Dijitalleşmesinde Önemli Adım: DTÖ Çatısı Altında E-ticarette Küresel Anlaşma


DTÖ çatısı altında beş yıl süren müzakerelerin ardından, 26 Temmuz 2024 tarihinde, küresel e-ticarete yeni kurallar getirecek olan bir anlaşma metni kamuoyuna duyuruldu. Elektronik iletimlere gümrük vergisi uygulanmaması taahhüdü, anlaşmanın en dikkat çekici unsuruydu. Anlaşmada ayrıca ticarette maliyetlerin düşürülmesi amacıyla elektronik kimlik doğrulama, elektronik imza, kâğıtsız ve elektronik ödeme, elektronik sözleşme ve elektronik faturalamaya ilişkin prosedürler; dijital ticaret ortamındaki güveni artırmak amacıyla siber güvenlik, çevrimiçi tüketicinin korunması, istenmeyen ticari elektronik mesajlar (spam) ve kişisel verilerin korunmasına yönelik hükümler ve dijital uçurumun kapatılmasına yardımcı olmak amacıyla az gelişmiş ülkelere geçiş dönemleri sağlanması gibi konular yer aldı. 


Ekonominin dijital dönüşümü, küresel ticaretin kapsamını ve yönünü değiştirmeye devam ediyor. Dijital ticaret, küresel ticaretin en hızlı büyüyen alanı olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim dijital olarak sunulan hizmetlerin, 2005'ten bu yana, yılda ortalama %8,1 oranında büyüyerek değer olarak neredeyse dört kat arttığı ve geleneksel mal (yılda ortalama %5,6 artış) ve hizmet (yılda ortalama %4,2 artış) ihracatının önüne geçtiği görülüyor. Bununla beraber 2020 yılında küresel ticaretin dörtte birini temsil eden dijital ticaretin, 5 trilyon dolar sevilerine yaklaştığı tahmin ediliyor.

Bu hızlı büyümeye rağmen bugüne kadar küresel çapta e-ticareti düzenleyen kurallar bulunmamaktaydı. Ancak küresel e-ticarete yeni kurallar getirecek olan bir anlaşma metni (Elektronik Ticarete İlişkin Ortak Açıklama Girişimi-Joint Statement Initiative On Electronic Commerce), DTÖ çatısı altında beş yıl süren müzakerelerin ardından, 26 Temmuz 2024 tarihinde bir deklarasyonla kamuoyuna duyuruldu. 80'den fazla DTÖ üyesinin yer aldığı anlaşma yürürlüğe girdiği takdirde, e-ticaret için ilk defa küresel anlamda kapsamlı kurallar oluşturulmuş olacak. OECD'nin ilk tahminlerine göre anlaşma, küresel dijital pazar serbestliğini %30 oranında artıracak.

Anlaşma, birçok hükümet ve iş dünyası paydaşı tarafından oldukça memnuniyetle karşılandı. Bunlardan bazılarına göz atmak gerekirse; Avrupa Komisyonu, “ilk küresel dijital ticaret kuralları seti” olarak tanımladığı anlaşmayı “gururla desteklediğini” belirtirken, Birleşik Krallık hükümeti “dijital gümrük sistemlerinin, süreçlerinin ve belgelerinin küresel olarak benimsenmesinin Birleşik Krallık ekonomisini önemli ölçüde büyütebileceğini” ifade etti. Küresel Hizmetler Koalisyonu ve Asya Pasifik Hizmetler Koalisyonu, anlaşmanın “çok taraflı ticaret sistemi için 21’inci yüzyılın dönüm noktası olacağını” vurguladı. Avrupa Hizmetler Forumu Genel Müdürü Pascal Kerneis ise anlaşmanın, ekonominin her sektöründeki Avrupalı işletmeler için fayda sağlama, uluslararası ticaretin maliyetini ve karmaşıklığını azaltma ve Avrupalı tüketiciler için güveni artırma potansiyeline sahip olduğunun altını çizdi.

DTÖ Çatısı Altında Yürütülen E-ticaret Müzakereleri

Arjantin'in başkenti Buenos Aires’te 11-13 Aralık 2017 tarihlerinde düzenlenen DTÖ 11’inci Bakanlar Konferansı’nda, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 71 DTÖ üyesi tarafından e-ticaretin geleceğine yönelik bir anlaşmanın sonuçlandırılmasına yönelik çalışmaların başlatılması için ortak bir bildiri imzalandı. 22-25 Ocak 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen DTÖ Gayrıresmî Bakanlar Toplantısında 76 DTÖ üyesi ilgili konu üzerinde uzlaşmaya vardı ve müzakereler Avustralya, Japonya ve Singapur eş başkanlığında başlatıldı. 2024 itibariyle bu görüşmelere katılan DTÖ üyesi sayısı 91’e ulaştı.

E-ticaret Anlaşması’nın İçeriği

Sınır ötesi elektronik işlemlerin kolaylaştırılması, dijital ticaretin önündeki engellerin azaltılması ve e-ticarette inovasyonun teşvik edilmesi amaçlarını taşıyan anlaşma, başlıca aşağıdaki konuları içeriyor:

  • • E-ticaretin Etkinleştirilmesi: E-ticarette maliyetlerin düşürülmesi amacıyla elektronik kimlik doğrulama, elektronik imza, kâğıtsız ve elektronik ödeme, elektronik sözleşme ve elektronik faturalamaya ilişkin prosedürler;
  • • Açıklık ve E-ticaret: Elektronik iletimlere gümrük vergisi uygulanmasının kalıcı olarak yasaklanması;
  • • Güven ve E-ticaret: Dijital ticaret ortamındaki güveni artırmak amacıyla siber güvenlik, çevrimiçi tüketicinin korunması, istenmeyen ticari elektronik mesajlar (spam) ve kişisel verilerin korunmasına yönelik hükümler;
  • • Kalkınma ve İş birliği: Dijital uçurumun kapatılmasına yardımcı olmak amacıyla, anlaşmanın uygulanması için daha fazla zamana ihtiyaç duyan gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelere geçiş dönemleri sağlanması ve bu ülkelere teknik yardım verilmesi.

Elektronik iletimlere gümrük vergisi uygulanmaması taahhüdü, şüphesiz iş dünyası açısından anlaşmanın en ilgi çekici yanı olarak karşımıza çıkıyor. Altını çizmek gerekir ki DTÖ üyeleri, Şubat 2024’te, elektronik iletimlere gümrük vergisi uygulanmamasına ilişkin moratoryumun iki yıl daha uzatılması konusunda anlaşmaya vararak dijital ticarete 2026 yılına kadar vergi getirmemeyi kabul etmişti. Bahse konu moratoryum, 1998 yılından beri iki yılda bir uzatılıyor. Ancak son yıllarda bazı DTÖ üyelerinin dijital ticareti vergilendirerek gelir elde etme arayışında olduğu görülüyor ve bu durum moratoryumun geleceği açısından belirsizlikler doğuruyor. Bu bağlamda E-ticaret Anlaşması, meseleyi her iki yılda bir uzatmak yerine doğrudan bir çözüm potansiyeli taşıyor.

E-ticaret Anlaşması’nın Zayıf Yönleri

Küresel e-ticarete ilk defa ortak kurallar getirecek olan anlaşma oldukça önemli bir adım olmakla beraber; yayımlanan metnin bazı açılardan şirketler ve tüketiciler için yetersiz kaldığı hususlar da bulunuyor. Veri konusundaki parçalı kuralların ticaretin önündeki en önemli engellerden biri olduğu kabul ediliyor. Ancak anlaşma metni, sınır ötesi veri akışına veya kaynak kodunun zorunlu transferine karşı taahhütler içermiyor.

Bunun yanı sıra, dijital ekonomide oldukça önemli bir konumda olan ABD başta olmak üzere; Türkiye, Brezilya, Kolombiya, El Salvador, Guatemala, Endonezya, Paraguay ve Tayvan’ın anlaşmanın nihai metninde yer almadığı görülüyor. Anlaşmayı “küresel ekonomi için önemi giderek artan bir sektörde DTÖ için ileriye doğru atılmış önemli bir adım” olarak nitelendiren ABD hükümeti, nihai metinde güvenlik istisnalarının eksik olduğunu düşündüğü için deklarasyondan çekildi. Diğer ülkelerin anlaşmaya sıcak bakmamasındaki temel gerekçe ise, elektronik iletimlere gümrük vergisi uygulanmasının kalıcı olarak yasaklanmasına yönelik hüküm. Özellikle Türkiye, Endonezya ve Brezilya “dijital ürünlere ithalat vergisi uygulama seçeneğinden vazgeçmeye zorlanmaktan duydukları endişeyi” defalarca dile getirmişti.

Son olarak tüm üyelerin mutabakatı gerektiğinden dolayı anlaşmanın resmî bir DTÖ anlaşması hâline getirilmesi, kısa vadede kolay görünmüyor. Son yıllarda özellikle Hindistan ve Güney Afrika’nın başını çektiği bir grup DTÖ üyesi, örgüt çatısı altında yürütülen çok taraflı müzakerelerin meşruiyetine inanmadıklarını sıklıkla dile getiriyor.

Sonuç ve Değerlendirme

E-ticaret için ilk defa küresel anlamda kapsamlı kurallar getirecek olan anlaşmanın, son yıllarda eleştiri oklarının hedefinde olan ve artık eskisi gibi işlemediği yorumları yapılan DTÖ için önemli bir dönüm noktası olabileceğinin altını çizmek gerek. Nitekim DTÖ, esas olarak mal ve hizmet ticareti ile ilgilenen şirketler için tasarlanmış ve modern iş modelleri ile e-ticarette yaşanan sıçrama konusunda yeterince güncel olmayan “eski bir kural kitabıyla 20’nci yüzyılda sıkışıp kalmış” bir kurumdu. Ancak 82 DTÖ üyesinin üzerinde uzlaştığı E-ticaret Anlaşması, küresel ticaret kurallarının günümüz dijital ekonomisinin gerçekleri doğrultusunda modernize edilmesi yönünde atılmış oldukça önemli bir adım olmakla beraber, DTÖ’nün bahse konu atıllığının ortadan kaldırılmasına hizmet edecek bir gelişme olma potansiyelini taşıyor.

Dijital ticaret yaygınlaşmaya ve ticaretin baskın biçimi hâline gelmeye devam ettikçe, alanı düzenleyen kural, politika ve uygulamaların bölgesel, sektörel ve ülkesel düzeyde farklılaşması ve uyumsuzlaşmasını ifade eden düzenleyici parçalanma riski de aynı oranda artıyor. Mevcut durumda e-ticaret alanındaki düzenlemelerdeki tutarsızlıklar ve uyumsuzluklar, bu denli hızla büyüyen bir sektördeki ticaret akışının devam etmesini hem daha zor hâle hem de daha pahalı hâle getiriyor. Bu durumdan en fazla, çok daha az kaynağa sahip olan küçük şirketler zarar görüyor. Bu bağlamda anlaşmanın, başta küçük ölçekliler olmak üzere her ölçekten şirkete fayda sağlaması bekleniyor.

Ahmet Emre Usta, İKV Uzmanı