AB Liderler Zirvesi: Jeostratejik Gündem
19 Aralık tarihinde AB Liderler Zirvesi gerçekleştirildi. Bu zirve, António Costa’nın başkanlık ettiği ilk zirve olmasının yanı sıra yılın son zirvesi oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskyy’nin de katılım gösterdiği Zirve’de Ukrayna ve Orta Doğu başta olmak üzere pek çok konu gündem maddesi olarak değerlendirildi. Zirve’de Moldova ve Gürcistan konularında da kararlar alındı.
AB Liderler Zirvesi Ukrayna Başkanı Volodymyr Zelenskyy’nin de katılımıyla 19 Aralık tarihinde Brüksel’de gerçekleştirildi. Dünya gündeminin hem Orta Doğu’daki gelişmeler hem de Rusya-Ukrayna- savaşıyla meşgul olduğu bugünlerde AB’nin dünya siyasetindeki rolü ve genişlemedeki güncel durum da dâhil olmak üzere pek çok konu tartışıldı.
Ukrayna Konusundaki Tartışmalar
Rusya-Ukrayna savaşı, Zelenskyy’nin de katılımıyla zirvenin en önemli konusuydu. Rusya-Ukrayna savaşı konusunda Ukrayna ile ilişkili herhangi bir girişimin Ukrayna’nın katılımı olmadan yapılmayacağı belirtildi. Bu unsurun vurgulanması, özellikle ABD seçimlerinden sonra gündeme gelen barış planlarına AB’nin pozisyonuna açıklık getirmesi açısından önem taşıyor. Barış planı konusunda Zelenskyy de birtakım açıklamalarda bulundu. Zelenskyy, Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşını bitirme konusundaki çabalarının sonuç vermesini dilediğini belirtti. Fakat AB liderlerince yapılan açıklamalara göre ise AB’nin Ukrayna’nın haklarını gözetmeyi ön plana çıkaracağı ve Ukrayna’ya desteğini savaşta da barışta da devam ettireceği anlaşılıyor.
Zirve’de Ukrayna’ya bugüne kadar yapılan askerî yardımların değerlendirmesi yapılarak desteğin daha hızlı ve daha verimli olarak sağlanmasının önemi vurgulandı. Bu kapsamdaki askerî destek hava savunma sistemleri, mühimmat ve füze desteği sağlanmasının yanı sıra eğitim ve ekipman desteği olarak da sıralandı. Buna ek olarak, AB tarafından Ukrayna’ya verilen desteğin artmasının önemi vurgulandı ve özellikle savunma sektörünün desteklenmesine vurgu yapıldı. AB ile Ukrayna arasında savunma iş birliğinin de kayda değer önem teşkil ettiği ve derinleştirilmesi gerektiği belirtildi.
Ukrayna’nın yeniden inşası için ortaya koyulan Ukrayna Aracı’na (Ukraine Facility) sağlanan ödeneklerin 2025’te 12,5 milyar avroya ulaşmasının beklendiği ifade edildi. AB ve G7 ülkelerinin Ukrayna’ya 45 milyar avro civarında bir borç temin etmek için anlaşmış olması da memnuniyetle karşılanan bir gelişme olarak belirtildi. AB’nin katkısının ise Ocak 2025’te sağlanmaya başlayacağı ve 18,1 milyar avroya ulaşacağı öngörülüyor.
Ukrayna’nın savaşta büyük hasar gören enerji ve kritik altyapısı hususunda da sonuçlara ulaşıldı. Liderler, Ukrayna’nın kritik enerji ve sivil altyapısını özellikle kış dönemi için nasıl güçlendirebileceklerine yönelik önerileri tartıştılar. Rusya’nın hasar verici eylemleri ise kınandı. Rusya’ya getirilen 15’inci yaptırım paketinin de kabul edilmesi memnuniyetle karşılandı. Bu paket, Konsey tarafından 16 Aralık’ta kabul edilmişti. Bu yaptırımların Rusya’nın savaşı devam ettirme yetisini kısıtlamasının gerekliliği ve AB’nin buna yönelik çabalarının devam edeceği vurgulandı. Rusya-Ukrayna savaşının İran ve Kuzey Kore tarafından desteklenmesi, silah transferinin yapılması ve askerî iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Kuzey Kore askerlerinin savaş sahasında da Rusya ile yan yana savaşmasının uluslararası bir gerilim tırmanmasına sebep olacağı ve bunun da ciddi sonuçlar doğuracağı ifade edildi.
Orta Doğu
AB’nin Orta Doğu’daki sıcak gelişmelere ilişkin tutumunu bu Zirve’de de yinelediği görüldü. AB, çatışmaların bölgedeki tansiyonu yükseltmemesi ve daha fazla askerî çatışmaya sebebiyet vermemesi için son bulması gerektiğini ve uluslararası hukuka ve uluslararası insan hakları hukukuna uygun hareket edilmesinin elzem olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra AB’nin bölgedeki durumu yatıştırmak, gerginlikleri azaltmak ve ihtiyaçlara yönelik bir yardım sağlamaya tamamen bağlı olduğu ifade edildi.
Suriye’deki durum da Zirve’nin gündem maddelerinden biri oldu. AB liderlerinin Suriye’nin şu anki durumunu Suriye’yi yeniden birleştirmek ve inşa etmek için tarihî bir fırsat olarak gördüğü belirtildi. Bu sürecin katılımcı bir şekilde yürütülmesinin ise elzem olduğuna değinildi. Kadın hakları, insan hakları ve farklı dinî gruplarının haklarının korunması gibi unsurların göz ardı edilmemesi konusuna vurgu yapıldı.
İsrail-Lübnan çatışması özelinde de birtakım konular gündeme getirildi. AB, İsrail ve Lübnan arasındaki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılamasının yanı sıra Lübnan’ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasını destekleyeceğini belirtti. İsrail’in UNRWA operasyonlarını engellemesi konusunda endişeler dile getirildi ve Gazze’de acil bir ateşkes, tüm rehinelerin şartsız serbest bırakılması, insani yardımın acil bir şekilde iyileştirilmesi ve devamlılığının sağlanması ve BMGK 2735 sayılı Kararı gereğince çatışmanın sonlandırılması konusundaki pozisyon yinelendi. İki devletli çözüme olan bağlılık ise tekrar vurgulandı.
Moldova ve Gürcistan
Zirvede Moldova’da gerçekleştirilen başkanlık seçimleri ve Moldova’nın AB’ye üyeliğine ilişkin referandum da değerlendirildi. 20 Ekim’de ilk turu, 3 Kasım’da ise ikinci turu yapılan seçimlerde AB yanlısı aday Maia Sandu, oyların %55’ini alarak Moldova Cumhurbaşkanı olarak seçilmişti. 20 Ekim tarihinde aynı zamanda ülkede bir AB referandumu yapılarak kamuoyunun AB üyeliğini ve bu yoldaki anayasa değişikliklerini kabul edip etmediği öğrenildi. %50,35 ile “Evet” oyunun galip geldiği referandum ve başkanlık seçimleri AB Liderler Zirvesi’nde başarılı geçmesi yönüyle tebrik edildi. Moldova ile ortak çalışma ve Moldova’nın AB üyeliği yolunda attığı adımlara destek olma sözü de yinelendi. Ülke için bir büyüme planı uygulanması öngörüldü. Son olarak liderler, Komisyonu Moldova’nın enerji güvenliğini güçlendirmesi için çalışmalara başlaması amacıyla aksiyon almaya davet etti.
Liderler Zirvesi’nde Gürcistan da konuşuldu. Gürcistan’da “yabancı ajan yasası” adıyla da bilinen yasaya karşı protestolar AB’nin tepkisini çekmişti. 26 Ekim’de gerçekleşen seçimlerin galibi Gürcü Rüyası partisi olmuştu fakat seçimlerin adil olmadığı ve galibiyetin hileyle elde edildiğine dair iddialar nedeniyle protestolar başlamış, bu gelişme AB ve Gürcistan arasındaki mesafeyi daha da derinleştirmişti. 28 Kasım’da Gürcistan Cumhurbaşkanı 2028’e kadar üyelik müzakerelerinin başlamayacağını ve finansal yardımların kabul edilmeyeceğini duyurdu. Bunun karşılığında AB, müzakereleri fiilen askıya aldı ve mali desteği durdurdu. Liderler Zirvesi’nde Gürcistan hükümetinin eylem ve kararlarına ilişkin endişeler dile getirildi ve protestoculara, siyasetçilere ve medya temsilcilerine karşı şiddet kullanımı kınandı.
Sonuç ve Değerlendirme
2024 yılının son AB Liderler Zirvesi dünyadaki savaş ve çatışmaların yanı sıra önemli gelişmelerin tartışıldığı bir zirve oldu. Bu zirve, yeni Konsey Başkanı António Costa’nın görev döneminin ilk zirvesi olması nedeniyle de ayrı bir önem teşkil ediyor. Zirve açısından önemli olan bir başka konu ise Donald Trump’ın ABD başkanlığı görevine gelmesinden önce yapılan son zirve olmasıydı. Bu nedenle Zirve’nin AB’nin ABD-AB ilişkilerine ve Trump’ın dünya siyasetine olası etkilerine karşı hazırlıklı olabilmesi için önem teşkil ettiği söylenebilir. Trump’ın Ukrayna’ya sağlanan desteğin büyük bir kısmını geri çekmesi ihtimali nedeniyle ise zirvede Ukrayna’ya yapılan yardımların ana gündem maddesi hâline geldiği yorumu yapılabilir.
Aygen Torun, İKV Uzman Yardımcısı