Avrupa Komisyonu, 20 Ocak 2025 tarihinde, “fikri mülkiyet alanında haksız ve yasadışı ticaret uygulamalarına” sahip olduğu gerekçesiyle, Çin’e karşı DTÖ’nün ihtilaf çözüm mekanizması kapsamında ilk adım olarak nitelendirilen istişare sürecini başlatmayı talep etti.
Çin, mahkemelerine, AB’ye ait “standart temel patentler” (standard essential patents) için küresel çapta bağlayıcı telif ücretleri belirleme yetkisi tanımıştı. Bu, Çin mahkemelerinin AB'li patent sahiplerinin onayı olmaksızın, dünya genelinde geçerli olacak şekilde telif ücretlerini belirleyebileceği anlamına gelmekteydi. Avrupa Komisyonu, bu uygulamanın yenilikçi Avrupalı teknoloji şirketlerinin küresel ölçekte telif ücretlerini düşürmeye zorladığını ve Çinli üreticilere haksız bir mali avantaj sağladığını savunmaktaydı. Nitekim telif ücretlerinin belirlenmesi genellikle pazarlık sürecine dayanıyor ve bu süreçte patent sahibi ile lisans alan arasında bir dengenin sağlanması amaçlanıyor. Ancak, Çin mahkemelerinin tek taraflı olarak ücret belirlemesi, Avrupa şirketlerinin pazarlık hakkını ortadan kaldırıyor ve şirketlerin teknolojilerinin gerçek değerini talep etmesini engelliyor. Dahası, bahse konu uygulama, AB mahkemelerinin Avrupa patent konularındaki yetkilerine de müdahale edilmesi anlamına geliyor. Avrupa Komisyonu, bu durumun özellikle DTÖ’nün Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması’na (TRIPS) açıkça aykırı olduğunu düşünüyor. Nihayetinde Komisyon, Çin ile müzakere yoluyla tatmin edici bir çözüm sağlanamadığı gerekçesiyle DTÖ’ye başvurmak zorunda kaldığını açıkladı.
AB ve Çin Arasındaki Fikri Mülkiyet Tartışmaları Yeni Başlamadı
Standart temel patentler sorunu, AB ve Çin arasındaki fikri mülkiyet hakları konusundaki ilk anlaşmazlık değil. AB, Şubat 2022'de Çin’in "anti-suit injunction" (dava açmayı engelleme emri) uygulamalarına karşı DTÖ nezdinde bir ihtilaf çözüm süreci başlatmıştı. Bu uygulamalar, Çin mahkemelerinin, AB’li yüksek teknoloji patent sahiplerinin Çin dışındaki mahkemelerde fikri mülkiyet haklarını koruma girişimlerini engellemesi anlamına geliyor. Özellikle Ağustos 2020'den bu yana, Çin mahkemeleri, AB şirketlerinin kendi teknolojilerini koruma çabalarını sınırlamak için bu tür kararlar alıyor ve yabancı mahkemelere başvurmalarını caydırmak amacıyla ağır para cezaları tehdidinde bulunuyor. Bu durum, AB'li yüksek teknoloji şirketlerini önemli ölçüde dezavantajlı hâle getiriyor ve Çinli üreticilerin Avrupa teknolojilerine daha ucuz veya ücretsiz erişim sağlamalarına olanak tanıyor. Bu davaya ilişkin panelin nihai raporunun 2025 yılının ilk çeyreğinde yayımlanması bekleniyor.
Sıradaki Adım
DTÖ nezdinde gerçekleşecek olan istişare sürecinde taraflar, bahse konu ihtilaf için doğrudan görüşmeler yaparak bir uzlaşıya varmaya çalışacak. Ancak, eğer bu istişareler 60 gün içinde tatmin edici bir çözüme ulaşmazsa, AB bir sonraki aşamaya geçebilecek. Bu doğrultuda AB, DTÖ’den, tarafların sunduğu delilleri ve argümanları inceleyerek söz konusu ihtilafa ilişkin hukuki karar verecek olan bir panel oluşturulmasını talep edebilecek.
Ahmet Emre Usta, İKV Uzmanı