İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AP Taslak Türkiye Raporu’nda Daha Yakın, Dinamik ve Stratejik Ortaklık Çağrısı

Komisyonun 2023 ve 2024 Türkiye Raporlarına ilişkin AP taslak raporunda Türkiye-AB ilişkilerinin güncel durumu ve ilişkilerin Brüksel’de nasıl ele alındığına dair önemli ipuçları bulunuyor.
AP Taslak Türkiye Raporu’nda Daha Yakın, Dinamik ve Stratejik Ortaklık Çağrısı

Raportör Nacho Sánchez Amor tarafından hazırlanan 2023 ve 2024 Türkiye Komisyon Raporlarına ilişkin AP taslak raporu 29 Ocak 2025 tarihinde sunuldu. Genellikle senelik olarak yayımlanan ve bir önceki yılın Komisyon ülke raporuna değinen Türkiye’ye ilişkin AP raporları, bu sefer 2023 ve 2024 yıllarını tek bir raporda ele alıyor. Açıklama kısmında ise buna sebep olarak 2024 yılının AB’de seçim yılı olması gösteriliyor.

26 maddeden oluşan taslak raporda, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinden Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşındaki tutumuna dair pek çok konudaki tavrının AB tarafından nasıl değerlendirildiğini görmek mümkün. Raporun ilk dört maddesi, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini ele alıyor. Bu maddelerde Türk hükümetinin son dönemde AB üyeliğini stratejik bir hedef olarak gördüğünü belirten açıklamaları memnuniyetle karşılanırken, mevcut durumda AB değerleri ve standartlarını karşılamak için gerekli adımların atılmadığı öne sürülüyor. Türkiye’nin AB ile kurduğu yakın iş birliğinin stratejik ve jeopolitik önemi kabul edilmekle birlikte, bu iş birliğinin Türkiye’nin AB üyeliği için koşulları yerine getirmesiyle yakalanacak ivmeye alternatif teşkil edemeyeceği raporda ifade ediliyor.

Raporun bir sonraki bölümünde insan hakları, demokratik gerileme, yargı bağımsızlığı, temel haklar ve özgürlüklere ilişkin endişeler dile getirilirken bölgesel iş birliği ve iyi komşuluk ilişkileri alt başlığına da önemli bir yer ayrıldığı görülüyor. Türkiye’nin 3,4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapması ve Doğu Akdeniz’de son dönemde düşen tansiyon dolayısıyla duyulan memnuniyet, raporun bu bölümünde dile getiriliyor. Ancak, Doğu Akdeniz’de çözülemeyen sorunların Türkiye-Yunanistan ilişkilerini olumsuz etkilemeye devam etmesinin, Türkiye’nin Rusya ile ticaretinde artış yaşanmasının ve Türkiye’nin AB ortak dış ve güvenlik politikasına uyumunun %5’e gerilemesinin de altı çiziliyor. Raporun bu bölümünde ilişkilerdeki temel sorunlardan bir tanesi olan Kıbrıs meselesine yönelik AB tutumu bir kez daha vurgulanıyor.

Türkiye’nin daha konvansiyonel bir ekonomi ve para politikasına dönüşü ve yeşil enerji sektöründe artan yatırımlar övülürken, iklim eyleminde dikkate değer bir ilerleme sağlanamamasından duyulan endişe dile getiriliyor. Bunun yanında rapor, Türkiye’yi enerji politikasında AB müktesebatına uyumunu artırmaya çağırıyor.

Türkiye ile stratejik ortaklıklar alt başlığında ise Türkiye’nin hâlihazırda dondurulmuş olan üyelik müzakerelerine rağmen stratejik önemi haiz, kilit ve önemli bir ortak ve müttefik olduğu belirtiliyor. Güncellenmiş bir Türkiye-AB Gümrük Birliği için destek yinelenirken bu yöndeki AP onayının insan hakları, temel özgürlükler, iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuka saygı temelindeki güçlü bir koşulluluk ilkesine bağlı olacağı ifade ediliyor. Vize serbestisi diyaloğunda bir ilerleme olmamasından duyulan üzüntüden söz edilerek, gerekli kriterlerin Türkiye tarafından karşılanması sonrasında vize serbestisinin uygulamaya konulmasına yönelik istek raporda vurgulanıyor.

Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğine dair değerlendirmenin yapıldığı son kısımda mevcut koşullar altında Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin devam edemeyeceğine değiniliyor. Türkiye-AB ilişkilerinin, dondurulmuş üyelik müzakerelerinin ötesinde, daha yakın ve dinamik şekilde sürdürülmesi için paralel ilerleyen daha gerçekçi bir ilişki çerçevesinin kurulmasına ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Rapor, Türk toplumunun büyük çoğunluğunun demokratik ve AB destekçisi tutumunun görülmekte olduğunu dile getiriyor ve bu tutumun, Türkiye’nin üyelik sürecinin canlı tutulması için temel gerekçe olarak değerlendirildiğinin altını çizerek sonlanıyor.

Tunç İbrahim Ceylan, İKV Uzman Yardımcısı

Diğer Yazılar