AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy 23 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye’ye görevi kapsamında ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi. Bir günlük programında ilk olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile görüştükten sonra, TOBB’da düzenlenen “Avrupa’nın Geleceği ve AB-Türkiye İlişkileri” konulu konferansta bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasının ana başlıkları, vize sorunu, üyelik süreci, Türkiye’nin bölgesel rolü, ekonomik ilişkiler, GKRY ve Türkiye’deki iç sorunlar oldu.
TOBB Başkanı Rıfat M. Hisarcıklıoğlu’nun da AB-Türkiye ilişkileri ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğu toplantıda, AB Konsey Başkanı ile aynı gündem maddeleri etrafında önemli mesajlar verildi. Van Rompuy’un mesajları, görevi öncesi Türkiye üyeliğine getirdiği olumsuz söylemlerden farklı olarak Türkiye’nin lehine olan yorumlar niteliğindeydi. Rompuy, genel olarak Türkiye ve AB arasında yeni ve güçlü köprüler kurulabileceğini vurguladı.
AB Üyeliği
Hisarcıklıoğlu, AB’nin son dönemlerde içine kapandığını ve bu durumun Birliğin geleceği için tehdit oluşturduğunu ve Türkiye’nin üyelik sürecine de durgunluk getirdiğini kaydetti. Ancak Türkiye’nin ev ödevlerini yapmaya devam edeceğini, AB için de “ahde vefa” ilkesinin önemini vurguladı. AB’nin içinde bulunduğu sürecin zor ama geçici bir süreç olduğunu hatırlatan Van Rompuy, üyelik için temel değerlerin başında yer alan “demokrasi” ve “ifade özgürlüğü” konularına AB’nin verdiği önemden bahsetti. Türkiye’nin iç dinamiklerindeki gelişmeleri memnuniyetle karşıladıklarını belirten Konsey Başkanı, Kürt sorununun çözümü için gösterilen çabaları “büyük cesaret” olarak nitelendirdi. Sorunun çözümünün ortak anlaşma zemininde saklı olduğunu belirtti.
Van Rompuy ayrıca AB’ye aday ülke konumu ile Türkiye’nin, AB ile uzun süredir yakın ilişkiler içinde olduğu ve geçen Aralık ayında 27 AB Üye Ülkesi tarafından da Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefinin tekrar teyit edilmesinin gündeme geldiğini belirtti.
Öte yandan Van Rompuy, EUROCHAMBERS’ın anketlerine göre AB iş dünyasının yüzde 75’inin Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini açıkladı. 2012 yılında ikili ticaret hacminin 115 milyar avro olarak gerçekleştiği ve AB’nin Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olduğunun ve Türkiye’nin de AB’nin 6’ncı büyük ekonomisi konumunda bulunduğunun altını çizdi.
Vize Sorunu
TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin en önemli önceliklerinden biri olan vize uygulamasının kalmasına yönelik olarak AB’ye çağrıda bulundu. Özellikle iş adamlarının vize engeli nedeniyle istedikleri ürünleri rahatlıkla satın alamadıklarını ve bunun aslında AB ekonomisini de etkilediğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Avrupa’da üretilen bir makineyi “Acaba bize satmak istemiyorlar mı” sorusunun akla geldiğini belirtti. Geri Kabul Anlaşması’nın imzalanması çerçevesinde, vize sorununun ortadan kaldırılmasını ortak amaç olarak gösteren Van Rompuy ise, her iki halkın yakınlaşması için bu sorunun çözümünü “Üçüncü Boğaz Köprüsü” benzetmesiyle tamamladı.
GKRY
AB ve Birleşmiş Milletler’in (BM) yükümlülüklerine uymayan GKRY için Hisarcıklıoğlu, BM çözüm önerisinin Rum kesimi tarafından reddedilmesini büyük bir hata olarak nitelendirdi. Buna rağmen Türklerin ada sorunu konusunda suçlu bulunmasını eleştirdi. Van Rompuy ise doğalgaz kaynaklarının her iki halk için de kullanılmasını, AB’nin temelini oluşturan kömür-çelik işbirliği anlaşmasına bağlayarak farklı bir yorum getirdi.
Türkiye’nin Bölgesel Rolü
Her iki başkan Türkiye’nin bölgesel rolüne değinirken, Türkiye için “İtalya ve Çin arasındaki en büyük ekonomik güç” tanımını kullanan Hisarcıklıoğlu, AB’nin de Türkiye’nin hala en büyük ihracat pazarı konumunda olduğunu belirtti. Türkiye’nin üyeliğinin sonucu olarak hem AB hem Türk ekonomisinin bundan kazançlı çıkacağını açıkladı.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya ve sınırdaş olduğu ülkeler bazında çok önemli role sahip olduğunu belirten Van Rompuy, terörist saldırısı olarak nitelendirdiği Reyhanlı’daki saldırı için, tüm Türk halkına ve Türk hükümetine başsağlığında bulundu. Türkiye’nin Suriyeli halka göstermiş olduğu yardım çabalarından dolayı insani yardımda ve bölgede siyasi barışın sağlanmasında önemli rolü üstlendiğini de dile getirdi. Ayrıca Türkiye’nin Afrika kıtası ve Orta Doğu bölgesinde AB ile olan uluslararası rolüne dikkat çekti.
AB-ABD arasında beklenen serbet ticaret anlaşması kapsamında Türkiye’nin de bulunması isteğini dile getiren Van Rompuy, mevcut olan Gümrük Birliği’nin bu konuda önemli etken olduğunu kaydetti.
AB’nin Geleceği
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy konuşmasında AB’nin geleceğine getirilen eleştirilere cevap niteliğindeki bölümde, içinde bulundukları kriz ortamının zor ancak geçici olduğunu belirterek, Avro’nun küresel ekonomide hala en güçlü para birimi olduğunu vurguladı. Bu durumun ileride bir kez daha oluşmaması için çalıştıklarını kaydeden Van Rompuy, bu noktada AB’nin Ekonomik ve Para Birliği’ni kurma sürecinin başlatılmasını önemli bir süreç olarak gösterdi.
Türkiye ile yapılacak enerji işbirliğine de değinen Konsey Başkanı, enerji kaynakları konusunda Türkiye ile ortak vizyona sahip olduklarını ve hem Türkiye’nin hem de AB’nin kazanacaklarının büyük olacağını belirtti. Herman van Rompuy resmi temaslarını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme ile tamamladı.
AB Konsey Başkanı Herman Van Rompuy’ün konuşma metnine http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cms_Data/docs/pressdata/en/ec/137241.pdf internet adresinden ulaşılabilir.