İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

2012 ULUSLARARASI DİNİ ÖZGÜRLÜKLER RAPORU YAYIMLANDI

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 2012 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu yayımlandı. Raporun Türkiye bölümünde, devletin dini özgürlüklere saygısının yıl boyunca devam ettiği ancak Sünni İslami gruplar aleyhinde ayrımcı muamelede bulunduğu savunuldu.
2012 ULUSLARARASI DİNİ ÖZGÜRLÜKLER RAPORU YAYIMLANDI

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 2012 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu yayımlandı. Raporun Türkiye bölümünde, devletin dini özgürlüklere saygısının yıl boyunca devam ettiği ancak Sünni İslami gruplar aleyhinde ayrımcı muamelede bulunduğu savunuldu.

Raporun Türkiye’ye ilişkin bölümünde, Türk Anayasası ve kanunların dini özgürlükleri koruduğu ancak bazı yasa ve politikalar ile anayasal hükümlerin bu hakları kısıtladığı ileri sürüldü. Devletin, dini grupların üyelerini etkileyen birçok kısıtlamaları uyguladığı iddia edilen raporda, dini inançları nedeniyle askerlik yapmayı reddeden en azından bir kişinin tutuklanması dahil dini özgürlüklerin suistimal edildiğine dair bazı göstergelerin olduğu ifade edildi.

Rum, Ermeni ve Süryani Ortodokslar ile Ermeni Protestan ve Yahudi toplumu dahil Osmanlı döneminde resmi olarak tanınan dini grupların üyelerinin, kendi ibadetlerini uygulama özgürlükleri bulunduğunun ifade edildiği raporun Türkiye bölümünde, Hükümetin önceki yıllarda el konulan azınlıklara ait dini vakıfların mülklerinin iadesine veya tazminine devam ettiğine işaret edildi. Ancak raporda, 40 yıldır kapalı durumda olan Heybeliada Ruhban Okulu'nun hangi yasal merci altında tekrar açılabileceğine açıklık getirilmediği belirtiliyor.

Devlet kurumlarında ve ilköğretim okullarında başörtüsü yasağının yürürlükte kalmaya devam ettiğinin belirtilidiği raporda, Hükümetin, üniversitelerde ve bazı çalışma mekanlarında bu yasağı dayatmadığı vurgulanıyor. Bazı dini grupların, kendi üyelerini ve kendi din adamlarını eğitmede, mülk satın almada, devlete kaydolmakta kısıtlamalarla yüz yüze kaldığı ifade edilirken, dini konuşmalar ve din değiştirme yasal olsa da bazı Müslüman, Hristiyan ve Bahailerin devlet kısıtlamaları, gözetleme ve çocuklara dini bilgiler sağlama veya din propagandası yapma suçlamasıyla ilgili yasal süreçler ile karşı karşıya geldiği belirtiliyor. Raporda ayrıca, devletin kutsal imgelere hakaret bağlamında çeşitli vesilelerle kişi ve kurumlara cezalar getirdiği bildirilerek, sanatçı Fazıl Say'ın aldığı ceza örnek gösteriliyor. Raporda ayrıca, Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos'un 2012 yılı Şubat ayında TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda konuşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir dini azınlık grup liderinin TBMM'de toplantıya katıldığı, Süryani Ortodoks toplumu temsilcilerinin de bu komiteye sunum yaptığı bilgisine yer veriliyor. 

Diğer Yazılar