İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

İKV’DEN HAFTAYA BAKIŞ

Bu hafta Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye gündemindeki en önemli konu başlıklarından biri 9 Mayıs Avrupa Günü kutlamaları oldu. Konuyla ilgili Türkiye’den önemli mesajlar dile getirildi. Özellikle “Türkiye’siz bir Avrupa’nın olamayacağı” ortak beyanlar arasında yerini aldı. Ayrıca İktisadi Kalkınma Vakfı 3-4 Mayıs ve 7 Mayıs tarihlerinde sosyal medya hukuku ve Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili iki konferans düzenledi. Bunlarla ilgili ayrıntılı bilgi bültenimizde yer almakta.
İKV’DEN HAFTAYA BAKIŞ

Bu hafta Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye gündemindeki en önemli konu başlıklarından biri 9 Mayıs Avrupa Günü kutlamaları oldu. Konuyla ilgili Türkiye’den önemli mesajlar dile getirildi. Özellikle “Türkiye’siz bir Avrupa’nın olamayacağı” ortak beyanlar arasında yerini aldı. Ayrıca İktisadi Kalkınma Vakfı 3-4 Mayıs ve 7 Mayıs tarihlerinde sosyal medya hukuku ve Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili iki konferans düzenledi. Bunlarla ilgili ayrıntılı bilgi bültenimizde yer almakta.

AB gündeminde Avrupa Komisyonu’nun Bahar Dönemi Ekonomik Tahmin Raporu diğer bir gelişme olurken, Türkiye gündeminde; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Portekiz ziyareti ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Avrupa Komisyonu’nun İstihdam, Sosyal İşler ve Uyumdan Sorumlu Üyesi László Andor ile görüşmesi haftanın önemli gelişmeleri arasında yer aldı.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında yayımladığı mesajında, Türkiye’siz bir AB’nin eksik olacağı ve geniş Avrupa ailesinin tabii bir üyesi olduğunu belirtti. Bağış, hiçbir faslın açılmadığı 5 Dönem Başkanlığı’nın ardından İrlanda Dönem Başkanlığı sırasında açılacak müzakere başlığının varlığını ve vize muafiyetinde yaşanan gelişmeleri umut verici gelişmeler olarak niteledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 9 Mayıs Avrupa Günü’ne ilişkin ise, tüm Avrupa haklarını gönülden tebrik ederek, Avrupa’daki barışın, istikrarın ve refahın simgelerinden biri olan 9 Mayıs’ın önemini dile getiren önemli mesajlar verdi. Avrupa’nın içinde bulunduğu kriz ortamında ve bölgesel politikada yaşanan sıkıntılarda Avrupa projesinin daha önemli hale geldiğini belirten Gül, Avrupa'nın bu gelişmelerde “kabuğuna çekilmek” yerine, “kabuğunu yırtmak” hedefiyle iç politikada ve bölgesel politikada daha etkin olabileceğini ifade etti. Avrupa’nın geleceğinde Türkiye’nin üyeliğinin de önemli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa’nın tartışılmaz bir parçası olan Türkiye’nin AB üyeliğinin pek çok konuda AB’ye önemli artılar getireceğini açıkladı. Türkiye üyeliğe getirilen farklı yorumların ise her iki tarafta oluşacak şeffaf bir ortamda ele alınmasıyla çözüme kavuşturulacağı inancını paylaştı.

Avrupa Günü öncesi Abdullah Gül’ün Portekiz ziyareti sırasında da önemli konular gündeme getirildi. Nitekim iki ülke ilişkileri kapsamında AB üyelik süreci, Akdeniz bölgesindeki güncel gelişmeler ve uluslararası konular ele alındı. Vize konusunda iyi ilişkiler bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, AB’nin de Türkiye’ye karşı uyguladığı vize politikasını biraz daha anlayışlı hale getirmesini istediğini ve AB’nin Latin Amerika ülkeleriyle ve Rusya ile bile vize muafiyetlerini konuştuğunu ancak müzakereye başlamış, Gümrük Birliği  üyesi Türkiye’ye uyguladığı katı vize politikasını eleştirdi. Görüşmeler dışında, ayrıca iki ülke arasında çeşitli anlaşmalar imzalandı.

8-10 Mayıs 2013 tarihleri arasında İstanbul ve Ankara’yı içine alan üç günlük bir resmi ziyaret kapsamında Türkiye’ye gelen Avrupa Komisyonu’nun İstihdam, Sosyal İşler ve Uyumdan Sorumlu Üyesi László Andor’ın AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile görüşmesinde 19’uncu fasla ilişkin gelişmeler özetlendi. Özellikle Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun yasalaşmasının, Türkiye açısından çok büyük bir ilerleme olduğunun altını çizildi. 19’uncu faslın açılması yönündeki beklentiler dile getirilirken, Bağış, 16 faslın siyasi engellerden dolayı açılamadığını hatırlatarak, müzakereye açılabilecek 3 fasla ilişkin açılış kriterlerinin de “teknik blokaja” dönüştüğüne dikkati çekti. Avrupa Komisyonu Üyesi László Andor ise açılış kriterlerinin AB Konseyi tarafından belirlendiğini ve kendileri tarafından değiştirilemeyeceğini belirtti. Ancak Türkiye’deki ilerlemeleri memnuniyetle karşıladıklarını sözlerine ekledi.

AB gündemindeki diğer başlıklardan biri olan ve 4 Mayıs 2013 tarihinde açıklanan 2013 Bahar Dönemi Ekonomik Tahmin Raporu’na göre, AB ekonomisi uzun süren durgunluk döneminden hafif bir toparlanma dönemine geçtiği vurgulanıyor. Özellikle 2013 yılının ilk döneminde istikrar dönemine girildiği ve GSYİH’nin yılın ikinci yarısından itibaren artış eğilimine gireceği tahmin ediliyor. 2014 yılında ise pozitif büyüme beklendiği belirtiliyor. Bu iyileşmenin, geçen yıldan beri alınan önemli politik kararlar sayesinde olduğu açıklanırken, bazı risklerin hale geçerli olduğunun da altı çiziliyor. Konuya ilişkin Avrupa Komisyonu’nun Ekonomik ve Parasal İşler ile Avro’dan sorumlu üyesi Olli Rehn ise, AB’de uzun zamandır devam eden durgunluk göz önüne alındığında, işsizliğin önlenmesi için her şeyin yapılması gerektiğine ve AB’de sürdürülebilir büyüme ve istihdam politikalarının öne çıkarılmasına vurgu yapıyor.

Son olarak Washington merkezli sivil toplum kuruluşu olan Freedom House (Özgürlük Evi) 2013 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu açıklandı. Raporda Türkiye’nin dünyada en çok gazeteciyi hapseden ülke olmaya devam ettiği belirtiliyor.

Tüm okuyucularımıza iyi bir hafta diliyoruz.

 

Diğer Yazılar