Türk vatandaşı Leyla Ecem Demirkan'ın, Almanya'ya yaptığı vize başvurusunun reddedilmesi üzerine Almanya aleyhine açtığı dava kapsamında AB Adalet Divanı tarafından yayımlanan Hukuk Sözcüsü görüşünde, Türk vatandaşlarının, hizmet alımı sebebiyle AB ülkelerine vizesiz giriş hakkının bulunmadığı belirtildi. Savcılık mütalaasında, 1993 doğumlu Leyla Ecem Demirkan'ın, 2007 yılında Almanya’daki ailesini ziyaret etmek için yaptığı vize başvurusunun reddedilmesinin ardından, konuyu mahkemeye taşıdığına işaret edilerek, Demirkan'ın, Türkiye ile AB arasında imzalanan Ankara Anlaşması ve Katma Protokolü uyarınca, vizesiz giriş hakkına sahip olduğunu iddia ettiği kaydedildi.
İspanyol Başsavcı Pedro Cruz Villalon tarafından hazırlanan görüşte, "Türk vatandaşlarının, hizmet alımı sebebiyle AB ülkelerine vizesiz giriş hakkı bulunmamaktadır" ifadesine yer verilirken, Hukuk Sözcüsü Villalon Katma Protokolün ilgili maddesinin "pasif hizmet alımı" hususunda uygulanamayacağını dile getirdi. Görüşte Ankara Anlaşması'nın, hizmet alımı amacıyla AB ülkelerine girmek isteyen Türk vatandaşları için vize gerekliliğini ortadan kaldırmadığı öne sürüldü.
Hatırlanacağı üzere Almanya'daki ailesinin yanına gitmek için yaptığı vize başvurusu 2007 yılında reddedilen Demirkan, hukuk mücadelesini Alman mahkemelerinin ardından, AB Adalet Divanı'na taşımıştı. Kasım 2012 tarihinde ABAD’da görülen duruşmada, üye ülkelerin Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulamasının devam etmesi yönünde görüş bildirmesi üzerine, başsavcının görüşü talep edilmişti.
Davaya ilişkin görüş bildiren AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise, Türk vatandaşı Demirkan'ın Almanya'ya yaptığı vize başvurusunun reddedilmesiyle ilgili Avrupa Adalet Divanı'nda görülen davada, Hukuk Sözcüsünün Türk vatandaşlarının turist olarak vizesiz seyahat edemeyecekleri tavsiyesinde bulunmasına tepki gösterdi. Bağış, "Henüz son karar verilmemiştir ama bu yaklaşım son derece ayrımcıdır" dedi. Bunun bir karar olmadığının, bir yaklaşım olduğunun altını çizen Bakan Egemen Bağış, Türk vatandaşlarının Avrupa'da hizmet alım hakkı olmadığı gerekçesiyle bu kararın alınmasının, hiçbir hukuk kuralıyla bağdaşamayacağını; insanlık hukukuyla ise hiç bağdaşmayacağını söyledi.