AB YETKİLİLERİ YOLSUZLUK OPERASYONU İLE İLGİLİ OLARAK GÖRÜŞ BİLDİRDİ
17 Aralık süreci olarak adlandırılan Türkiye’deki yolsuzluk operasyonuna ilişkin olarak, AB kurumlarının yetkilileri bir dizi açıklama yaptı. Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu üyesi Štefan Füle yaptığı açıklamada, Türkiye’deki gelişmeleri ve özellikle çok sayıda polisin görevden alınmasını endişe ile izlediğini belirtti. Yolsuzluk başta olmak üzere herhangi bir görevi kötüye kullanma ya da suistimal iddiasına yönelik soruşturmaların bağımsız ve tarafsızlığının garanti altına alınmasının önemine vurgu yaptı.
Füle, Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin Danıştay tarafından iptal edilmesini yargı bağımsızlığı açısından memnuniyetle karşıladığını belirtti. Türkiye’nin AB katılım süreci konusunda birincil yetkili konumunda bulunan Füle açıklamasının sonunda şu uyarıda bulundu: “Hukukun üstünlüğünün uygulanması dâhil olmak üzere katılım için gerekli olan siyasi kriterleri yerine getirmeye bağlı olan bir aday ülke olarak Türkiye’yi, görevi kötüye kullanma iddiaların ayrımcılık olmaksızın ve şeffaf bir biçimde üzerine gidilmesini sağlayacak tüm gerekli önlemleri almaya davet ediyorum.”
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten ise yaptığı açıklamada, demokrasilerde hukukun üstünlüğü ilkesinin işlemesi için bağımsız ve tarafsız adli kovuşturma yapılabilmesinin önemine değindi. Oomen-Ruijten gelişmelerin soruşturmanın bağımsızlığı ve güçler ayrılığı konusunda endişe yarattığını söyledi ve Türk hükümetine “adli soruşturmaya müdahaleden imtina edilmesi ve yönetmeliklerin yargı bağımsızlığı ve güçler ayrılığı ilkeleri ile Anayasanın ilgili hükümlerine uygun olduğundan emin olunması” çağrısında bulundu.
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Hélène Flautre ise, iddiaların sükûnetle ve bağımsız bir şekilde araştırılması gerektiğini ifade etti ve iddiaları araştıranlara yönelik suçlama ve müdahaleleri eleştirdi. Flautre, açıklamasında “Bu ciddi bir siyasi krizdir ve AB kesin bir şekilde hukukun üstünlüğünün savunulması tarafında durmalıdır” dedi.
AP’nin ikinci büyük grubu olan Sosyalist ve Demokratların lideri Hannes Swoboda ise hükümete, güçler ayrılığı ilkesine saygı gösterilmesi, yargı bağımsızlığı, soruşturmaların tarafsızlığı ve basın özgürlüğünün garanti altına alınması çağrısında bulundu. Türkiye’nin bölgesel liderlik konumunun da iç meselelerin şeffaf ve demokratik bir şekilde halledilmesine bağlı olduğunu hatırlatan Swoboda, hükümetin komplo teorilerine başvurmak yerine muhalefet ve sivil toplum ile diyalog içine girmesini tavsiye etti. Açıklamanın sonunda Swoboda, AP’deki Sosyalist ve Demokratlar grubunun Türkiye’nin AB’ye katılımını desteklemeye devam ettiğini ve özellikle hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığını ilgilendiren 23 ve 24üncü başlıkların açılması gerektiğini belirtti.