İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni

AVRUPA KOMİSYONU GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ PATATESİN AB ÜYE ÜLKELERİNDE ÜRETİMİNE İZİN VERDİ

Göreve kısa bir süre önce başlayan ikinci Barroso Komisyonu 2 Mart Salı günü Avrupa Birliği’nde GDO üretiminin artırılması yönünde önemli bir karar aldı.
AVRUPA KOMİSYONU GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ PATATESİN AB ÜYE ÜLKELERİNDE ÜRETİMİNE İZİN VERDİ

Göreve kısa bir süre önce başlayan ikinci Barroso Komisyonu 2 Mart Salı günü Avrupa Birliği’nde GDO üretiminin artırılması yönünde önemli bir karar aldı. Komisyon’un aldığı karar, Avrupa Birliği üye ülkelerinde, Alman kimya firması BASF’ın ürettiği Amflora isimli yüksek oranda nişasta içeren genetiği değiştirilmiş patatesin üretimine izin veriyor. 2004 Mayıs ayında yapılan başvuru üzerine genetiği değiştirilmiş patates üretimi konusunda üye ülke hükümetlerinin fikirlerine başvuran Komisyon, gelen tepkiler sonucu başvuruyu incelenmek üzere Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi EFSA’ya iletmişti. EFSA 2006, 2007 ve 2009 yıllarında AB içerisinde genetiği değiştirilmiş patatesin üretimine izin verilebileceği yönündeki kararını açıklamış olmasına rağmen bazı üye ülkelerin itirazları sonucu Konsey’de nitelikli çoğunluk oylamaları sonucu karara varılamamıştı. Komisyon uzun süredir karara bağlanamayan bu konu hakkında verdiği izin ile birlikte inisiyatifini EFSA kararları doğrultusunda kullanmış oldu. Kararın alınmasında büyük pay sahibi olan Komisyon’un Sağlıktan Sorumlu Üyesi John Dalli’nin yaptığı açıklamaya göre, Komisyon kararı ardından genetiği değiştirilmiş Amflora patatesi önümüzdeki aydan itibaren, AB üye ülkelerinde üretilebilecek.

Amerikan kimya firması Monsanto’nun Mon810 mısır tohumu dışında AB üye ülkelerinde üretilen ikinci GDO olacak Ampflora patateslerinin en önemli özelliği alışılmış miktarların çok üzerinde nişasta içermesi. Bu sayede Amflora patateslerinin kullanım alanları arasında hayvan yemi, kuşe kâğıt, çimento ve yapıştırıcı üretimi bulunuyor. Komisyon’un kararının ardından memnuniyetini belirten Amflora patateslerinin üretici BASF firması yetkilileri, Amflora patateslerinde bulunan yüksek oranda nişasta nedeniyle kâğıt, çimento ve yapıştırıcı üretiminde büyük verimlilik sağlayacaklarını belirtti. Şu anda uygulanan üretim sistemi içerisinde kullanılan nişastanın yüksek miktarda su ve enerji harcanarak ayrıştırıldığını ve bunun da büyük bir maliyet oluşturduğunu belirten BASF yetkilileri, Amflora patateslerinin bu süreçlerdeki maliyetleri ortadan kaldıracağının altını çizdi.

AB içerisinde GDO üretimini savunan çevreler, biyoteknoloji lobileri ve BASF, Komisyon’un aldığı karardan memnuniyet duyarken, birçok AB üye ülke hükümeti, Avrupa Parlamentosu üyeleri ve çevreci sivil toplum örgütü karardan duydukları endişeyi ve tepkiyi çeşitli şekillerde dile getirdi. Üye ülkeler arasında İtalya ve Avusturya, kendi toprakları üzerinde Amflora patateslerinin üretimini engellemek amacıyla korunma tedbirleri alacaklarını belirtti. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi ve AP Tarım Komisyonu üyesi Martin Haüsling ise, John Dalli’nin Sağlıktan Sorumlu Komisyon Üyesi olmasının ardından sadece birkaç hafta içerisinde AB üye ülkelerinde GDO üretiminin artırılması amacıyla girişimlere başlamasından büyük bir endişe duyduğunu belirtti. Bunun yanında Dünya Sağlık Örgütü’nün konuyla ilgili kaygılarını da dile getiren Haüsling, Amflora patatesleri içerisinde bulunan ‘işaretleyici gen’in tüberküloz tedavisinde kullanılan birçok antibiyotiğe dirençli olduğunun kanıtlandığının ve bu patatesin gıda veya hayvan yemi üretimi için kullanılması durumunda birçok tüberküloz hastasının sağlığının ciddi bir şekilde tehlikeye gireceğinin altını çizdi.

Eleştirilerin ardından herhangi bir açıklama yapmayan Dalli, bilimsel verilerle zararsız oldukları kanıtlanması halinde GDO’lara muhalif olmadığını ve bu nedenle yaz aylarında sunulmak üzere üye devletlerin GDO üretimine izin verilip verilmemesi konularında daha fazla inisiyatif sahibi olmalarını sağlayacak bir tasarı üzerinde çalıştığını belirtti. Dalli hazırladığı tasarı ile birlikte, biyoteknoloji konusunda daha esnek olan ülkelerin GDO üretmelerinin, biyoteknolojiye karşı olan ülkeler tarafından engellenmesi ihtimalini ortadan kaldırmayı amaçladığını belirtti.  

Diğer Yazılar