İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
8-15 MART 2010

İKV’DEN HAFTAYA BAKIŞ

Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri her iki tarafın da atacağı adımları beklerken geçtiğimiz hafta yine de Türkiye’nin AB üyeliği açısından önemli gelişmelere sahne oldu. Kuşkusuz bunlardan en önemlisi 1915 olaylarına ilişkin olarak İsveç parlamentosundan çıkan karar ve ABD’de aynı konuda alınan özel komite kararı oldu.

Her iki kararı da son derece talihsiz adımlar olarak değerlendirmek mümkün. İki Dünya Savaşı ve milyonlarca insanın ölümüne sahne olan yirminci yüzyılın daha başından itibaren iyi başlamadığı söylenebilir. Osmanlı İmparatorluğu dahil olmak üzere bir çok imparatorluk ve devletin yıkılmasıyla sonuçlanan I. Dünya Savaşının kuşkusuz en acı sonuçlarından biri kitle ölümlerine neden olan nüfus hareketleridir. Ancak, Türkiye’de bu süreç yoğun biçimde tartışılmaya başlanmışken üçüncü ülkeler tarafından konu edilmesini ve hatta belli bir bakış açısından karara bağlanmasını iyi niyetli eylemler olarak görmek maalesef mümkün değil. Bu türden girişimleri en hafif tabiriyle başkalarının acıları üzerinden siyaset yapmak olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz. Kaldı ki varlığı doğası gereği şiddet ile yakından ilişkili olan ulus devletlerin diğer ulus devletler gıyabında aldığı bu tür kararların samimiyetine inanmak son derece güç. Bu vesileyle Avrupa Birliği’nin değerinin altının bir kez daha çizildiğini söylemek mümkün. Her ne kadar mükemmellikten uzak olsa da, AB oluşturduğu yeni ve alternatif siyasa modelinin devletler arası sistemin kısırdöngülerinin kırılması için belki de en geçerli alternatifi oluşturuyor.

Türkiye açısından haftaya damgasını vuran bir diğer gelişme ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kıbrıs’taki mülkiyet sorununa ilişkin davalar hakkında aldığı karar oldu. Bu konuda ayrıntılı bir bilgi notunu da bu haftaki bültenimizde bulabilirsiniz.

Öte yandan, geçtiğimiz hafta 8 Mart Dünya kadınlar günü de nispeten sessiz sedasız bir biçimde kutlandı. Kadınların özel bir günde hatırlanmasını gerektirmeyecek bir dünya özlemiyle haftaya bakışa nokta koyuyoruz.