İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
25 NİSAN-2 MAYIS 2010

AB, KÜL BULUTU SONRASINDA HAVAYOLLARINI TARTIŞIYOR

İzlanda’da Eyfyallayöküll buzulundaki yanardağın patlamasıyla Avrupa’da hava trafiğinin önemli bir süre aksaması, AB bünyesinde ulaştırmaya değin pek çok konunun gündeme gelmesine yol açtı. Bir önceki bültenimizde (19–25 Nisan) de sözünü ettiğimiz “Tek Avrupa Sahası” tartışmaları bu konuların başında geliyor. Avrupa Komisyonu’nun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Siim Kallas tarafından da dile getirildiği gibi, hava trafiği kontrolünü sağlayacak tek bir düzenleyici mekanizmanın olmaması kül bulutunun sebep olduğu krizin önüne geçilmesini engelledi. Kallas 23 Nisan’da basına yaptığı açıklamada, 27 hava sahasından oluşan parçalı bir yapıya sahip oldukları için krize, koordinasyon içinde ve ivedi bir tepki veremediklerinin altını çizdi. Bilindiği üzere, 2009 Kasımında kabul edilen ve 2012’de yürürlüğe girmesi beklenen İkinci Tek Avrupa Sahası Paketi, bir Avrupa ağı yönetimi otoritesinin kurulmasını öngörüyor. Bununla birlikte sözü edilen otorite tarafından alınacak kararlarının bağlayıcı olup olmayacağı konusu da hâlâ tartışmalı.

Avrupa Komisyonu’nun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Kallas 27 Nisan’daki Komisyon Heyeti toplantısında, kriz sonrasında yapılabileceklere ilişkin önerilerde bulundu. Toplantıda, hava trafiğinin durması sebebiyle kaybedilen slotların muhafaza edilmesinin (yasal düzenlemelere göre havayolları, kendilerine tahsis edilen slotları, ayrılan zamanın yüzde 80’inden daha az bir süre kullandıkları takdirde kaybediyorlar, bu düzenlemeye kısaca “use it or lose it” deniyor ), gece uçuşlarında uygulanan kısıtlamaların esnetilmesinin, havayollarının yaşadığı finansal sorunlar göz önünde bulundurularak ödemelerinin belirli bir süre ertelenmesinin geçici önlemler çerçevesinde düşünülebileceği belirtildi.

Devlet yardımları da geçici önlemler arasında tartışılan en önemli konulardan birini oluşturuyor. AB’yi kuran Antlaşma’nın 107’nci Maddesi çerçevesinde, havayollarına ulusal devlet yardımı sağlanması söz konusu olabiliyor. Bu madde, doğal afetlerde ya da istisnai durumlarda oluşan ekonomik zararların tazminini düzenliyor. Bununla birlikte bu yardımlar, Avrupa düzeyinde tek bir kriter çerçevesinde sağlanabiliyor. Kallas yaptığı açıklamada bu yardımların hiçbir durumda haksız rekabete yol açmaması gerektiğini vurguladı. Devlet yardımlarının mucize bir çözüm teşkil etmeyeceğini ve havayolu firmalarının beklentilerini yüksek tutmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Avrupa Komisyonu ve Eurocontrol tarafından yapılan ilk çalışmalara göre, kül bulutu krizinin 1,5 ile 2,5 milyar Avro arasında bir zarara yol açtığı, 100.000 kadar uçuşun iptal olduğu ve dolayısıyla 10 milyon yolcunun bundan etkilendiği ve Birlik içindeki kargo uçuşlarının da yüzde 61’inin kriz sebebiyle aksadığı tahmin ediliyor. Sadece tur operatörleri ve seyahat acentelerinin zararının 400 milyon Avro civarında olduğu düşünülüyor.

Bu kriz sonrasında, uzun vadede AB nezdinde konuşulacak iki konu Eurocontrol, Avrupa Hava Güvenliği Ajansı (European Aviation Safety Agency - EASA) üye devletler ve sektör temsilcilerinin de içinde yer alacağı bir koordinasyon biriminin oluşturulması ve sadece hava ulaşımına bağımlı kalmak yerine hava ulaşımı dışında alternatifler yaratarak ulaşım modlarının birbirinin yerini almasının sağlanması.