AVRUPA PARLAMENTOSU ÜYE SAYISI ARTIYOR
Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Hıristiyan Demokrat Grubu üyesi İspanyol parlamenter Íñigo Méndez de Vigo tarafından hazırlanan raporlar 6 Mayıs 2010 tarihinde AP tarafından kabul edildi. Söz konusu raporlar AP’nin mevcut üye sayısının 18 yeni üyelik ile artırılmasını ve bu değişikliğin Konvansiyon toplanmasına gerek duyulmaksızın Haziran ayında gerçekleştirilecek Hükümetler Arası Konferans (HAK) aracılığıyla yapılmasını öngörüyor.
Hatırlanacağı üzere son AP seçimleri 2009 yılının Haziran ayında gerçekleştirilmişti ve bu dönemde Lizbon Antlaşması henüz yürürlüğe girmemişti. Dolayısıyla seçimlerde Nice Antlaşması kuralları geçerli olmuş ve 736 üye seçilmişti. Yine bu kurallar gereği Almanya 99 üye ile Parlamento’da temsil ediliyor. Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle (1 Aralık 2009) AP üye sayısının 751’e (750 üye + Başkan) yükseltilmesi gereği ortaya çıktı. Bu durum, beraberinde birçok karmaşıklığı da getirdi. Lizbon Antlaşması’nda Alman üyelere ayrılan sandalye sayısı 96 olmasına rağmen, 1976 Anlaşması’nın 5’inci maddesi uyarınca bir parlamenterin, görev süresi boyunca AP üyeliği düşürülemeyeceği için, 2014 sonuna kadar 99 Alman üye çalışmalarına devam edecek. Diğer ülkelerin Antlaşma’dan kaynaklanan haklarının ihlal edilmemesi amacıyla 12 ülkeye toplam 18 sandalye tahsis edilecek. Sonuçta 2009–2014 arasında görev yapacak Parlamento’nun mevcudu 754 olacak; bu da birincil hukukta değişiklik yapılmasını gerektirecek.
18 sandalyenin dağılımı şu şekilde olacak:
İspanya |
4 |
Fransa, İsveç, Avusturya |
2 |
İngiltere, Slovenya, Polonya, Hollanda, Malta, Letonya, İtalya, Bulgaristan |
1 |
Lizbon Antlaşması sonrası Avrupa Birliği Antlaşması Madde 14(2), AP’nin oluşumuna ilişkin değişikliklerin AB Konseyi tarafından oybirliği ile yapılacağını öngörüyor. Bu doğrultuda, Lizbon Antlaşması’na ekli 36 no’lu Protokol’ün yenilenmesi ve 18 yeni parlamenterin görevlerine başlamalarının sağlanması gerekiyor. Yeni üyelerin doğrudan seçimlerle belirlenmesi ve görevlerine eş zamanlı olarak başlamaları öneriliyor. Dolayısıyla ulusal parlamentolar tarafından yetkilendirilmelerinin önüne geçiliyor.
Son olarak, Lizbon Antlaşması’nda düzenlenen, antlaşmaların tadil edilmesi mekanizmasının (Konvansiyon toplanması) aksine Haziran 2010’da yapılacak AB Konseyi Zirvesi’nde HAK’ın toplanması ve değişikliğin bu şekilde yapılması öngörülüyor. Antlaşma henüz birinci yılını tamamlamadan değişikliklere gidilmesinin gerekmesi ve özellikle AP seçimi gibi sonuçları yakın zamanda yeni bir düzenleme gerektireceği açık olan bir gelişme öncesinde gerekli önlemlerin alınmaması; AB’nin Lizbon Antlaşması ile ulaşmayı amaçladığı etkililik ve demokratiklik gibi hedeflerden uzak olduğu hissini uyandırıyor.