HOLLANDA’DA SEÇİMLER GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Hollanda’da geçtiğimiz Şubat ayında Başbakan Jan Peter Balkanende’nin Afganistan’daki askeri gücün görev süresinin uzatılmasını istemesinin ardından, koalisyon hükümetinin ortağı olan İşçi Partisi hükümetten çekilmiş ve koalisyon hükümeti düşmüştü. Hükümetin düşmesinin ardından Hollanda’da erken genel seçimler 9 Haziran 2010 Çarşamba günü gerçekleştirildi. Seçim sonuçlarına göre, Mark Rutte’nin liderliğini yaptığı Halkın Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD) toplam oyların yüzde 20,4’ünü alarak birinci parti oldu. Seçimde ikinci ve üçüncü sırayı ise oyların yüzde 19,6’sını alan İşçi Partisi (PvdA) ve oyların yüzde 15,5’ini alan Geert Wilders’in aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) aldı. Küresel finansal kriz sonrası Avrupa’da yapılan seçimlerde sandıktan sürpriz sonuçların çıkması, Hollanda’da da benzer bir sürprizin yaşanabileceği konusunda bir ipucu veriyordu. Bu açıdan bakıldığında Hollanda seçimlerinin ilk sürprizi aşırı sağcı PVV’nin oylarını bir önceki seçime göre yaklaşık üç kat artırması oldu. Seçimlerin ikinci sürprizi ise bir önceki koalisyon hükümetinin ana ortağı olan Hristiyan Demokrat Parti’nin (CDA), seçimlerde ancak yüzde 13,7 oy alarak dördüncü parti olması oldu.
Temsilciler Meclisi (Tweede Kamer der Staten-Generaal) için 150 vekilin belirlendiği seçim sonuçlarına göre, liberal demokrat çizgideki Halkın Özgürlük ve Demokrasi Partisi 31 sandalyeyle Temsilciler Meclisi’nde en fazla sandalyeye sahip olan parti olurken, İşçi Partisi Meclis’te toplam 30 sandalye kazandı. Üçüncü sırada 24 sandalyeyle Geert Wilders’in Özgürlük Partisi yer alırken, eski Başbakan Balkanende liderliğindeki Hristiyan Demokrat Parti 21 üyelikle parti tarihinin en kötü sonucunu alarak dördüncü sırada yer aldı. Seçimde büyük oy ve sandalye kaybına uğrayan CDA’nın başkanı eski Başbakan Jan Peter Balkanende yaptığı basın toplantısında hem parti liderliğini hem de milletvekilliğini bıraktığını açıkladı.
Seçim sonrası hiçbir partinin Temsilciler Meclisi’nde tek başına hükümet kurabilmek için yeterli sandalyeye sahip olmaması, kurulacak hükümetin bir koalisyon hükümeti olmasını mecburi kılmakta. Ancak, şubat ayında yaşanan hükümet krizinin, yeni kurulacak hükümet üzerinde yansımaları olması ihtimali, Hollanda siyaseti için bir tehlike işaret etmekte.
Öte yandan yaklaşık 350.000 Türk asıllı vatandaşın yaşadığı Hollanda’da, 5 farklı partiden 11 Türk asıllı Hollanda vatandaşı seçimlerde adaydı. Adaylardan 5’inin vekil olarak Temsilciler Meclisi’nde yer alması kesinleşti. Temsilciler Meclisi’ne giren diğer partilerden, Sosyalist Parti (SP) 15, Demokratlar 66 Partisi (D,66) 10, Yeşil Sol (GL) 10, Hristiyan Birlik (CU) 5, Reformist Devletçi Parti (SGP) 2 ve Hayvanları Koruma Partisi (PvdD) 2 sandalye kazandı. 19 partinin katıldığı seçimlere katılım oranı yüzde 75’in altında oldu.