İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
E-Bülteni
7-13 HAZİRAN 2010

AB İSTİHDAM KONSEYİ 7 HAZİRAN’DA YOKSULLUĞU AZALTMAYA YÖNELİK KARARLAR ALDI

AB ülkelerinin istihdam ve sosyal politika bakanları, sosyal içermelerin ve yoksulluğu düşürme uygulamalarının nasıl olması gerektiğine dair hedeflerini sunmak üzere Lüksemburg’da toplandı. Bakanlar 20 milyon Avrupalıyı sosyal dışlanmışlıktan ve yoksulluktan kurtarmayı amaçlayan görüşlerini sunarlarken 2020’ye kadar sorunların ortadan kalkması gerektiği de toplantıda görüşülen konulardan biri oldu.

Avrupa Komisyonu’nun İstihdam, Sosyal İşler ve İçermeden Sorumlu Üyesi László Andor, AB’nin yoksulluk risklerini minimize etmek için somut hedefleri olduğunu açıkladı. László yoksulluğun zorluk ve dezavantajlarını yaşamış insanların toplum içerisinde yeniden rol alacaklarını belirtti ve bu şekilde uzun vadede iyileşmeler olacağını da sözlerine ekledi.

Sosyal dinamiklere ağırlık verilmesinin yoksulluğu azaltma stratejisi için büyük önem teşkil ettiğini gündeme getiren ülke Fransa oldu ve bu görüş diğer üyelerden büyük destek gördü.  Yunanistan ve Polonya temsilcileri ise referans yılı olarak 2009’un kullanılmasının daha başarılı ve etkin bir sonuç için daha uygun olacağını ileri sürdü. Görüşlerin sunulmasını takiben ortaya dört temel sonuç çıkmış oldu:

1) Sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemlerine sahip olunmasının önemi üzerinde duruldu. Konsey, üye devletlerin minimum emekli ücretleri üzerinde durması gerektiğini vurgularken ancak bu şekilde yoksulluk sorunun üstesinden gelinebileceği belirtildi.

2) Yeni meslekler için yeni yeteneklerin varlığı ele alındı. Eğitimin modernleştirilmesi, sistemlerin öğretilmesi ve eğitim esnekliğinin sağlanmasının emek piyasasını güçlendireceği belirtilirken, emek pazarında genç ve yaşlı nüfusun rolünün arttırılmasının teşvik edilmesi çağrısında bulunuldu.

3) Konsey Komisyon’a ve üye devletlere Romanların sosyal ve ekonomik entegrasyonunun geliştirilmesi yönünde çağrıda bulundu.

4) Yaşlı kişilerin ekonomik ve sosyal hayata dâhil edilmesi çağrısında bulundu. Bu durumun istihdam koşullarını iyileştireceği ve ayrımcılığı azaltacağı vurgulanırken öğrenme sürecinde sürekliliğin sağlanması için de önlemler alınması gerektiği ifade edildi.

Tüm bu hedefler içinde kadın ve erkek emek piyasasında artış yaşanması ve eğitimin kalite oranına göre verimlilik kazanması gerektiği belirtildi. Yoksullukla olan mücadele karşısında eğitim ve sosyal dinamiklerin önemine gündemde sıkça göndermelerde bulunuldu.